Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen salı günü yaptığı Washington ziyareti sırasında PKK yandaşlarının saldırısı sonucu yaralanan Alp Kenan Dereci, yaşananların ayrıntılarını anlattı.
Washington Büyükelçiliği Rezidansı önünde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı karşılamak için beklerken, terör örgütü PKK yandaşları ile bazı Ermenilerin saldırısına uğrayan Dereci, olayların gerçek mağdurunun kendileri olduğunu söyledi.
"Polisler her şeyin kontrol altında olduğunu söylüyorlardı"
Erdoğan'ı her ABD ziyaretinde Kanada'dan karşılamaya gittiklerini söyleyen Dereci, "Küba'ya da gittik. Cumhurbaşkanımızı çok seviyoruz. Onu görmek, destek olmak bizim için bir onur." dedi.
Washington Büyükelçilik Rezidansı önünde bekledikleri sırada, izinsiz gösteri yapan PKK sempatizanı grubun yanlarından küfür ve hakaret ederek geçmeye başladığını anlatan Dereci, "Grubun tahrikleriyle ilgili polisleri uyardık. 'Küfür ediyorlar. Çok yakınlar, bir şey yapmayacak mısınız?' dediğimiz halde, bize sürekli 'Her şey kontrol altında' diye cevap verdiler. Daha sonra arkadaşlardan birine bir saldırı oldu, bir arbede başladı. Ben de oradaydım. Kafama megafonla vurdular. 17 dikiş atıldı. Polislere ne dersek diyelim, her şeyin kontrol altında olduğunu söylüyorlardı." dedi.
"Planlanmış bir olay gibiydi"
PKK sempatizanı gruba, Ermenilerin de destek verdiğini ifade eden Dereci, "Polis, grup yanımıza yaklaşırken bile müdahale etmedi. Planlanmış bir olay gibiydi." dedi.
Başına aldığı darbe nedeniyle hastaneye gittiklerinde, terör örgütü yandaşı grup ve destekçilerinin küfür ve hakaretlerine devam ettiğini söyleyen Dereci, "Hastane çıkışında bizi kışkırtmak için eylemlerine devam ettiler. Bu sırada kameramanlardan oluşan grubun da hastane köşesinde beklediğini gördük. Kavga çıkacak ve onlar da çekecekti." diye konuştu.
Dereci, grubun ellerinde ne varsa onlarla kendilerine saldırdığını ifade ederek, "Anlamadığım şey, bizi darp etmelerine rağmen, medyaya baktığınız zaman sadece o ikinci kısım var. Kafama megafonla vurdular. Oluk gibi kan aktı, 17 dikiş atıldı, dişim kırıldı. Ama mağdur olan biz değilmişiz gibi yazıyorlar. Açık saldırıya uğradık ama bu gösterilmiyor." ifadelerini kullandı.
"Polis dinlemedi"
Dereci, olaydan sonra Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun kendisini arayıp geçmiş olsun dileğini ilettiğini, Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç'ın da kendisiyle yakından ilgilendiğini belirterek, yaşadığı acıya rağmen en büyük üzüntüsünün, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı görememek olduğunu söyledi.
Alp Kenan Dereci, "Elçilikten arayıp, Cumhurbaşkanımızın bizi görmek istediği söylendi. Hastane sonrası yola çıktık ama polis, resmi konuta giden tüm yolları kapattığı için elçiliğe ulaşamadık." diye konuştu.
Kanada'dan Washington'a giden gruptan Ahmet Cengizhan Dereci, Hasan Çakmakçı, Sami Ellialtı ve Yusuf Kaya da yaşanan olayların kaynağının, ABD polisinin tutumu olduğunu söyledi.
Bugüne kadar bu tür eylemlerde karşıt grupların aralarına en az 25 metre mesafe bırakıldığını anlatan Ahmet Cengizhan Dereci, "Bizim bulunduğumuz yer, Cumhurbaşkanımızın gelip aracından ineceği yere çok yakındı. Bir süre sonra aynı bölgeye karşı grubu da almaya başladılar. Biz buna da itiraz ettik ama polis dinlemedi." şeklinde konuştu.
Dereci'yi başından yaralayan PKK yanlısı aranıyor
Salı günkü olaylarda Türk vatandaşı Alp Kenan Dereci'yi başından yaralayan ve saldırının ardından olay yerinden kaçan Kasım Kurd adlı PKK yanlısının, hem federal güvenlik güçleri hem de Washington polisi tarafından arandığı bildirildi.
Washington Büyükelçiliği Rezidansı önünde 16 Mayıs'ta toplanan PKK yandaşları izinsiz gösteri ve taşkınlık yapmış, olaylar sonucunda biri PKK sempatizanı, diğeri Türk iki kişi gözaltına alınmıştı.
Yaşanan olayların ardından gözaltına alınan PKK/PYD yanlısı gösterici Jalal Kheirabadi çıkarıldığı mahkeme tarafından "elektronik takip cihazı" takılarak, 4 Haziran'da görülecek ilk duruşmaya kadar tutuksuz yargılanmak üzere salıverildi. Sanığın, Türk Büyükelçiliği binasına yaklaşması da yasaklandı.
Yaşanan olaylarla ilgili olarak Türk Büyükelçiliği, "Göstericiler, barışçıl bir şekilde cumhurbaşkanlarını selamlamak için bir araya gelen Amerikalı Türk vatandaşlarını, hırçın bir şekilde kışkırtmaya başladı. Amerikalı Türkler, meşru müdafaayla cevap verdi ve bir kişi ciddi şekilde yaralandı. Şiddet olayları ve yaralanma, izinsiz ve kışkırtıcı gösterilerin sonucunda meydana geldi. Umut ediyoruz ki ileride gerekli önlemler alınarak benzeri kışkırtıcı olayların önüne geçilir ve şiddet yaşanmaz." açıklamasını yapmıştı.