Bilim, teknoloji ve ticarette yeni dönem başlıyor

Koronavirüs salgınının pandemiye dönüşmesinin ardından ilaç endüstrisi de dramatik bir değişim yaşadı. Klinik araştırmaların askıya alındığı ya da hızlandırıldığı süreçte, araştırmacılar ilaçların denenmesini daha hızlı ve daha kolay hale getirdi. Hem Pfizer hem de Moderna, insanlık tarihinde büyük teknolojik yenilikler olan mRNA aşılarını geliştirdi. İngiltere`deki bilim insanları ise farklı aşı örneklerini karıştırarak, yeni ve daha etkili bir aşı geliştime çabalarını hızlandırdı. 2021 boyunca hem COVID-19 test kitlerinde hem de yeni aşı adaylarında daha fazla yenilik göreceğiz.

Salgın sırasında sektörlerin çoğu, uzaktan çalışma yöntemine hızlı bir geçiş yaptı. İş süreci ise video konferanslar aracılığıyla oluşturulan sanal ofislerden yürütüldü. Zoom, Webex, Teams, Hangouts, GoToMeeting gibi video konferans uygulamaları tarihlerinin en hızlı yükselişini gösterdi. Uzaktan çalışma sektöründe birçok yeni girişim de ortaya çıkıyor. Yeni girişimler, ekiplerin içerik oluşturup paylaşmasına, etkileşimde bulunmasına, projeleri takip etmesine, çalışanları eğitmesine, sanal ekip oluşturma etkinliklerini yürütmesine ve daha fazlasına olanak tanıyan farklı özellikler barındırıyor. 2021 yılında uzaktan çalışmanın sürekli hale geleceği ve sanal ofis uygulamalarının gerçek ofisi aratmayacak özelliklerle donatılacağı tahmin ediliyor.

Temassız teslimatlar, dünya genelinde tüm şirketler tarafından uygulanabilir yeni normale dönüşecek. Uygulamanın başrolünde ise otonom araçlar ve robotik teknoloji var. Çin`in Wuhan şehrinde temassız teslimatı uygulayan ilk şirket olan Meituan gibi teslimat uygulamaları, müşterilere market siparişlerini getirmeye yardımcı olmak için otonom araçlar kullanmaya başladı. Meituan geçen yıl bu teknolojiyi test ederken, şirket kısa bir süre önce bu hizmeti halka açtı. Çin, robotik teslimatları bir sonraki aşamaya geçirmek isteyen tek ülke değil. ABD merkezli girişimler Manna, Starship Technologies ve Nuro, robotik ve yapay zeka tabanlı uygulamaları kullanarak bu sorunu çözmeye başladı. Google`ın çatı holdingi Alphabet`in kurduğu Wing adlı şirketin bazı bölgelerde uyguladığı drone ile kargo teslimatları da dünya genelinde daha fazla yaygınlaşacak

Koronavirüs salgınından en fazla etkilenen alanlardan biri elbette sağlık sektörü oldu. Hastane kapasiteleri doldu, ameliyatlar ertelendi, sağlık kuruluşları bulaş riskinin en fazla olduğu yerlere dönüştü. Günlük vaka ve ölü sayısında önde gelen ABD`de pek çok kamu şirketi, telesağlık hizmetlerine başladı. 2021`de yapay zeka ve biyoteknolojinin sağlık alanında kullanılması ile, doktor-hasta görüşmelerinin, teşhislerin ve tedavi planlarının uzaktan erişimle yapılabilmesi planlanıyor. Türkiye`de de Sağlık Bakanlığı`na ait Teletıp Sistemi kullanılabiliyor. Bu sistem, radyolojik tetkiklere ait görüntülere 7/24 web ortamında erişilmesine, bu görüntülerin raporlanabilmesine, radyologlar arası telekonsültasyon yapılabilmesine, tıbbi görüntü ve raporların kalite açısından değerlendirilebilmesine ve e-Nabız uygulaması üzerinden vatandaşlar ile paylaşılabilmesine olanak sağlıyor.

COVID-19, çevrimiçi eğitimin dünya genelinde tanınmasına ve uygulanmasına neden oldu. 190 ülkede okulların kapatılmasını zorunlu kıldı ve dünya genelinde yaklaşık 1,6 milyar insan etkilendi. Video konferans yoluyla dersler veren okullar, kolejler ve hatta koçluk merkezleri için, her şey normale döndükten sonra bile, müfredatlarının bir bölümünü çevrimiçi olarak takip etmeleri önerildi. Türkiye`de de milyonlarca öğrenci, EBA TV ile uzaktan eğitim sistemine katıldı. 2021 yılında e-öğrenmenin devam edeceği, hatta normal eğitimin bir parçası olacağı tahmin ediliyor.

Yeni nesil mobil internet teknolojisi 5G, 2021 yılının en popüler konularından biri olacak. Türkiye`nin de aralarında bulunduğu birçok ülke, 5. nesil internet teknolojileri için alt yapı çalışmalarına bu yıl hız kazandıracak. 5G teknolojisi internet hızını artırmanın yanında özellikle kurumsal alanda farklı çözümlerin geliştirilmesine katkı sağlayacak. Bu çözümler arasında uzaktan ameliyatlar, bir aracı uzaktan kullanma, gerçek zamanlı kontrolün gerektiği tüm işler yer alıyor.

Internet of Things yani Nesnelerin İnterneti, en basit anlatımıyla herhangi bir nesnenin internete erişmesi ve diğer nesnelerle iletişim haline geçmesi anlamına geliyor. 2021`de, Yapay Zeka (AI) ve endüstriyel otomasyon teknolojisinde büyük bir talep ve hızlı bir büyüme bekleniyor. Üretim ve tedarik zincirleri tam olarak faaliyete geçerken, insan gücü kıtlığı ciddi bir sorun haline geleceği tahmin ediliyor. İşte bu noktada Yapay Zeka, robotik ve nesnelerin interneti yardımıyla otomasyon, üretimi yürütmek için önemli bir alternatif çözüm olacak. Akıllı evler, akıllı cihazlar ve birbiriyle haberleşen cihazların sayısı artarken, IoT cihazları 5G`nin yaygınlaşmasıyla beraber daha da verimli kullanılmaya başlanacak.

Teknolojideki gelişmelerin en fazla yansıdığı alanlarlan biri de otomotiv olacak. Artık yollarda daha fazla elektrikli ve otonom araçlar görmeye başlayacağız. Ayrıca sadece otonom değil, sürücüye yardımcı asistanlar artık her araçta standart olarak bulunmaya başlayacak. Hali hazırda bu teknolojilere sahip olan araçlar ise 2020 yılında daha da ileri seviyede otonom sürüş teknolojilerle donatılacak. Honda, geçtiğimiz günlerde, belirli koşullar altında herhangi bir sürücü müdahalesi gerektirmeyecek otonom araçları seri üreteceğini duyurdu. Tesla`nın Otopilot`u yalnızca şerit merkezleme ve otomatik şerit değişiklikleri sunmakla kalmayacak, aynı zamanda bu yıldan itibaren hız işaretlerini tanıyabilecek ve yeşil ışıkları algılayabilecek.