Anadolu Selçukluları döneminde medreselerde verilen tıp eğitiminin yanında Sivas, Tokat, Kayseri ve Konya başta olmak üzere, Anadolu’nun çeşitli şehirlerinde darüşşifalar açılarak buralarda hastalıkların tedavileri yapıldı. Bunun için birtakım tıp kitaplarına ihtiyaç duyuldu ve konuyla ilgili eserler yazılmaya başlandı. Eski Türkçede yer alan bazı tıp terimlerini (organ ve hastalıklar), MSKÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Akar, TRT Haber’le paylaştı.
Söz konusu tercüme ve telif eserlerde yetkin bir Türkçe tıp terminolojisi ve zengin söz varlığı dikkat çeker. Bu metinlerde hastalıklar ve bunların tedavi biçimleri halk diliyle tarif edilir. Bu bakımdan söz konusu metinlerde dönemin ağızlarına ait kelime ve kavramlara sıkça rastlanır. "Hey" sözcüğü günümüzde "organların ön tarafı" anlamına geliyor.
2
AKIRSAG
Tıp kitaplarında yer alan "Akırsag", dizin önünde bulunan kapak biçimindeki oynak kemik, diz kapağı demek.
3
AYLAK
Eski Türkçede "aylak", kalbin içinde bulunduğu göğüs boşluğu, kalp anlamına gelir.
4
BAŞ SÜNÜKİ
Tıp kitaplarında, kafatası sözcüğü yerine "baş sünüki" terimi geçiyor.
5
BOGAZLAGU
Hançere, gırtlak terimleri yerine "Bogazlagu" ya da "Bogurtlak" terimleri yer alıyor.
6
BOĞUN
Vücutta kemiklerin birleştiği yer olan "eklem", eski Türkçede "boğun" olarak adlandılıyor.
7
BÜRÇEK
"Şakak" göz ile kulak arasında yer alan çukurumsu bölgeye verilen ad. Eski Türkçedeki tıp kitaplarında ise "bürçek" olarak geçiyor.
8
ÇİMKE
Diz kapağından topuğa kadar olan kemik, incik kemiği anlamına gelir. Eski Türkçede "çimke" olarak geçiyor.
9
EYEGÜ
Eyegü, göğüs kafesi üzerindeki kemiklerden her biri, kaburga kemiği anlamında kullanılır.
10
ÖYKEN
Göğsün iki tarafından bulunan ve solunuma yardımcı olan iki parçalı organ akciğer, eski Türkçedeki metinlerde "öyken" olarak geçiyor.
11
BURU
Zaman zaman azalıp çoğalan ağrı çeşidi "sancı", tıp kitaplarında "buru" olarak adlandırılıyor.
12
SINUK
Eski Türkçede, kırık anlamına gelen terim ise "sınuk"
13
İGNİK
Eski Türkçede "ignik" olarak geçen hastalık, günümüzde "ishal" olarak biliniyor.
14
UÇUG
Epilepsi ya da halk arasında yaygın olarak kullanılan "sara" hastalığı, eski Türkçe tıp kitaplarında "uçug" olarak geçer.
15
ŞOVU
Kan pıhtılaşması eski metinlerde karşımıza "şovu" olarak çıkıyor.
16
ENŞEMEK
TDK`de, üzüntü, sıkıntı, tedirginlik veren bir durumun ortadan kalkması veya azalması, rahata kavuşmak anlamına gelen "rahatlamak" terimi eski Türkçe tıp terimlerinde "enşemek" anlamına geliyor.