Güneye göçen leylekler İstanbul semalarında

Leylek gibi kanat açıklığı büyük canlıların binlerce kilometrelik yolda minimum enerjiyi kullanması gerektiğini aktaran Keleş, "Minimum enerjiyi de kullanabilecek tek yer karalar üzerinde ısınan havanın yükselmesiyle oluşabilecek termallerdir. Termaller, kuşların minimum kanat çırparak maksimum verimde uçmalarını sağlar" diye konuştu.

Şu anki göçün sonbaharın habercisi olduğunu dile getiren Keleş, "15 Ağustos ile 15 Eylül arasında en aktif göç seyrediliyor. Bu dönemde İstanbul üzerinden 1 milyona yakın leylek geçecek. Bunların hepsini İstanbul`un herhangi bir yerinden kafanızı kaldırdığınızda görebileceğiniz döneme giriyoruz. İstanbul çok şanslı bir şehir. Enez`den Türkiye`ye girdikten sonra leyleklerin Afrika`ya dönüşlerinde, ilk uğradıkları yer Silivri ve Çatalca tarafları oluyor. Kumburgaz taraflarında, kendi aramızda `Leylek Habitatı` olarak tabir ettiğimiz yer, en fazla leyleğin görülebildiği ve dünya üzerinden en fazla gözlemcinin leylek göçü için geldiği bölge olacak. Leylekleri keskin viraj Sarıyer, Toygartepe, Büyükçamlıca ve Küçükçamlıca tepelerinden de görebiliriz" dedi.

Keleş, leylek göçünün eko turizme katkı sağlayabileceğini belirterek, "Dünyada eşi benzeri bulunmayacak bir göçten bahsediyoruz. Leylekler estetik kuşlar olduğu için hem görsel şölen hem Boğaz`dan geçerken arkadaki tarihi manzarayla birleştiğinde tarihi ve ekolojik ortam yaratılmış oluyor. Leylekler fotoğrafçılık açısından estetik kuşlar. İlgili arkadaşlar leyleklerin konaklama alanlarında durarak ya da uçar halde pozlarını çekerek görsel şölen yaratabilirler" dedi. Geceleri leyleklerin göç etmeyip konakladıklarını anlatan Keleş, sabahın erken saatlerinde konaklama alanlarından binlerce leyleğin havalandığı anların görülebileceğini söyledi.

Leyleklerin bilge canlılar olduğunu anlatan Keleş, "Kuş gözleminin psikoterapik, insanı rahatlatan bir tarafı var. Bilimsel olarak kanıtlanmış bir şey. Çünkü leylekler inanılmaz estetik, huzur veren canlılar" dedi. Kuş gözleminin insanların ufkunu açacak ve insanları doğaya bağlayacak bir tarafının da olduğuna dikkati çeken Keleş, "Sulak alanları korumamız gerekiyor. Bu canlıların oralara, bizim de onlara ihtiyacımız var. Kuşların ekolojik denge üzerindeki katkısı sonsuz. Onlar tozlaşmadan çekirge gibi canlıların denge kurmasına kadar birçok aktivitenin içerisindeler. İnsanlar bu ayda kafalarını bolca yukarıya kaldırsınlar. Çok güzel manzaralar onları bekliyor. İstanbul için festival tadında geçmesi gereken bir dönem" diye konuştu.