Dünyayı saran koronavirüs salgını nedeniyle tüm dünya gibi Türkiye’de de yeni bir dönem başladı. Bu süreçte geçmişte de hayatımızda olan ancak bu denli öne çıkmayan kimi ürünlerle, hayatımıza ilk kez giren kavramlar gündelik yaşamımızın bir parçası oldu. Virüsün ortaya çıktığı günden bu yana sürekli kullandığımız araç-gereç ve eşyaların yanı sıra belki de ilk kez duyduğumuz kimi kavramlar arasından ilk 10’u derledik.
Metroda, markette, iş yerinde, restoranlarda ve çok sayıda yerde vatandaşların ellerindeler… Koronavirüsün ellerden bulaşma ihtimalinin yüksekliği eldiven kullanımını belki de hiç olmadığı kadar artırdı. Öyle ki normalde iç piyasaya çok sınırlı satış yapabilen firmalar 7 gün 24 saat çalışır hale geldi. Bu dönemde kimi sektörlerde eldiven kullanma zorunluluğu da getirildi.
2
Dezenfektan
Yakın zaman öncesine kadar genellikle hastanelerde kullanım alanlarını gördüğümüz, çok kısıtlı bir çevre tarafından kullanılan dezenfektan koronavirüsle birlikle neredeyse hepimizin çantasına, cebine girdi. Kullanımı o kadar arttı ki; fiyatları astronomik olarak yükseldi, bulmak ise neredeyse imkansız hale geldi. Salgın nedeniyle şehirlerin çok farklı noktalarına vatandaşların kullanımı için ücretsiz dezenfektan makinaları kondu.
3
Kolonya
Kolonya normalde ülkemizde çok sık kullanılan ürünlerden biriyken, son yıllarda talep nispeten azalmıştı. Eskiden kapıdan girene, yola gidene, iş yerine gelen müşterilere ilk ikram edilen şeylerden olan kolonya, koronavirüs nedeniyle yeniden vatandaşın bir numaralı gözdesi oldu. Bu süreçte doktorların ‘Kolonya eldeki virüsü öldürüyor’ açıklamasının ardından kolonya satışları bayram dönemlerini geçti, alınan tedbirler kapsamında 65 yaş üstüne ücretsiz kolonya dağıtılacağı açıklandı.
4
Makarna
Koronavirüsü nedeniyle en çok talep gören ürünlerden biri de hiç şüphesiz makarna oldu. İnsanların ilk vakanın ülkemizde görülmesi ve özellikle sosyal medyadaki yalan-yanlış paylaşımların ardından marketlere yığılmasıyla makarna rafları boş kaldı. Makarna üreticileri ‘Herkese yetecek kadar var, stok yapmayın’ dese de bugün dahi makarna rafları çoğu markette boş. Makarnanın koronavirüs ile yeniden altın çağını yaşadığını söylemek mümkün.
5
Karantina
Türkiye’de karantina kamuoyunda genellikle kuduz vakalarının görüldüğü yerlerde kullanılan kavramlardan biriydi. Yıl içinde bir elin parmağını geçmeyecek kadar yaşanan vakalarla alınan karantina önlemleri kendine medyada pek yer bulmazken, koronavirüsün ardından en çok konuştuğumuz kavramlardan biri karantina oldu. Karantinanın süresi, şartları, kimlerin karantinaya alınması gerektiği gibi bilgiler şu an en çok ilgi duyduğumuz haberlerden biri haline geldi.
6
Sosyal mesafe
Koronavirüs nedeniyle hayatımıza yeni girmesine rağmen bir anda milyonlarca kişinin en büyük önceliklerinden biri ‘sosyal mesafe’ kavramı oldu. Türkiye gibi herkesin ‘yakın’ durduğu bir ülkede vatandaşlar bu yeni dönemde yanındakilerle aralarında ‘mesafe’ olmasına dikkat ediyor. Sosyal mesafe kavramı bireyler arasında yeterli mesafeyi (en az 2 metre) korumayı, toplu ortamlardan uzak durmayı öngörüyor. Google arama trendlerine göre, ‘koronavirüs sosyal mesafe’ ve ‘sosyal mesafe tanımı’ en popüler aramalardan ve bu terimin dünya genelindeki arama hacmi 100 kat artmış durumda.
7
Evden çalışma
Kimilerine göre ‘Home Office’ kimilerine göre ‘Evden Çalışma’ kavramı Türkiye’de daha önce de bilinen ve kullanılan bir yaklaşım olmasına rağmen koronavirüsle birlikte aslında ilk kez çok sayıda farklı sektör eş zamanlı olarak bu uygulamaya başladı. Geçmişte evden hiç çalışmayan vatandaşlar dahi bu aralar tüm işlerini ‘evden’ ve ‘internet’ ortamında halletmeye çalışıyor. Uzmanlara göre koronavirüs salgını sadece ülkemizde değil dünyada da yeni bir çalışma döneminin habercisi olacak ve ‘evden çalışan kişi sayısı’ salgın bitse de uzun bir süre yüksek seyredecek.
8
Pandemi
Koronavirüs Çin’de ilk ortaya çıktığı dönemde sadece belirli bölgelerde görülen bir ‘salgın’ olarak görülürken, virüsün Çin dışına çıkması ve görülme hızının artmasıyla birlikte Dünya Sağlık Örgütü bu durumu ‘pandemi’ olarak niteledi. Pandemi, dünyada birden fazla ülkede veya kıtada, çok geniş bir alanda yayılan ve etkisini gösteren salgın hastalıklara deniyor. Yeni bir tip virüs ortaya çıktığında, insanların bu yeni tip virüse bağışıklık kazanma süreci uzarsa, bu virüs dünyaya yayılabiliyor ve tıpkı koronavirüste olduğu gibi pandemi olarak adlandırılyor. Türkiye’de bu süreçte Sağlık Bakanlığı tarafından hangi hastanelerin ‘pandemi hastanesi’ olarak kabul edileceği geçtiğimiz günlerde belirlendi.
9
ALO 184
Sağlık Bakanlığı tarafından 2004 yılında hayata geçirilen projelerden biri olan ‘Alo 184 Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezi’ (SABİM) salgınla birlikte vatandaşların en çok duyduğu telefon numaralarından biri oldu. Koronavirüsün ardından tamamen salgınla ilgili hizmet vereceği açıklanan iletişim merkezi, günde on binlerce çağrıya yanıt veriyor. Uzman hekimlerin bulunduğu ALO 184 hattını; koronavirüs sebebiyle panik olan, kendisinde belirtiler olduğuna inanan, virüs nedeniyle psikolojik olarak kötü etkilenen ve hem bu süreçlerle hem de hastalıkla ilgili bilgi almak isteyen kişiler arayabiliyor.
Yükleniyor lütfen bekleyiniz
SIRADAKİ GALERİ
Yunanistan'da sokağa çıkma yasağı uygulamaya girdi