Mahalle sakinlerinin de desteğiyle zamanla adeta botanik bahçesine dönüştürülen caminin adı da iki yıl önce Çiçekli Cami olarak değiştirildi. Camide, 300`den fazla saksı çiçeği bulunuyor.
2
İmam hatip Ahmet Aydemir, camiyi mahallelilerin ve çocukların daha çok ilgisini çekecek hale getirdiği için mutluluk duyduğunu söyledi.
3
"Çiçeği seven çocuğun asla çevresine zararı olmaz"
Bu çalışmasından dolayı geçen yıl Türkiye Diyanet Vakfı tarafından verilen "Uluslararası İyilik Ödülü"nü kazandığını anlatan Aydemir, şöyle konuştu:
"1995 yılında evimden çiçek getirmeye başladım. Cami cemaatinin hoşuna gitti, onlar da getirdi. Yaz kursuna gelen öğrencilerin dikkatini çekti. Şu an mahallemizdeki 300 öğrencinin camide çiçeği var. Buraya gelirler bakım yaparlar. Gayemiz camiyi, çiçeği, canlıyı ve çevreyi sevdirmek. Çiçeği seven çocuğun asla çevresine zararı olmaz, biz de böyle bir neslin yetişmesine vesile oluyoruz. Cenabı Allah`ın yeryüzündeki evleri olan camilerin her şeyin en güzeline layık olduğuna inanıyorum. Botanik bahçesi gibi olan bu camide çiçekler arasında ibadet yapmanın zevki ayrı oluyor."
4
"Yeşil bir alanda görevi yerine getiriyoruz"
Mahalle sakinlerinden İsmail Erdoğmuş da camiye gelenlerin girişten itibaren çiçeklerle karşılandığını, görüntünün kendilerini etkilediğini aktararak, "Ahmet hocadan Allah razı olsun. Buraları bu şekle getirip ayrı bir dekor kazandırdı. İnsan burada ormanların arasında namaz kılıyormuş gibi oluyor. Yeşil bir alanda görevi yerine getiriyoruz, çok memnunuz." dedi.
5
Ankara`dan gelerek Çiçekli Cami`yi ziyaret eden Feyzullah Okumuş, "Camide çiçeklerin oluşturduğu güzelliği çevremdekilere anlatmak için fotoğraflar çektim. Herkes çiçek yetiştirir, bunu yaparken bakımını yapıp sürdürmek önemli. Burada bunu gördük. Allah razı olsun." ifadelerini kullandı.
6
Camide yaz kursuna geldiği dönemde sahiplendiği çiçeğin bakımını yapan çocuklardan Emir Erkek de bazı günler içeride namaz kılıp çiçeği ile ilgilendiğini dile getirdi.
7
8
9
10
11
12
Yükleniyor lütfen bekleyiniz
SIRADAKİ GALERİ
Şeker pancarının tarladan sofraya uzanan tatlı yolculuğu