Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, 19 Mayıs 1919`da Samsun`da başlattığı ulusal kurtuluş mücadelesini Amasya`dan sonra, 27 Haziran 1919`da "güvenilir kent" olarak gördüğü Sivas`a gelerek sürdürdü.
2
Sivas`ta yapılan toplantıda ülkenin durumu görüşülerek, en kısa zamanda kentte milli bir kongre yapılmasına karar verildi.
3
Erzurum Kongresi’ne katılmak üzere Amasya`dan ayrılan Mustafa Kemal Paşa, 27 Haziran 1919 günü Sivas`a geldi ve Sivas halkı tarafından coşkuyla karşılandı.
4
Daha sonra Erzurum`a giden Mustafa Kemal Paşa, Erzurum Kongresi`nin ardından 2 Eylül 1919`da yeniden geldiği Sivas`ta 18 Aralık 1919`a kadar kaldı.
5
Mustafa Kemal Paşa ve beraberindeki heyet tarafından 4 Eylül 1919 Perşembe günü saat 14.00`te bugünkü Atatürk ve Kongre Müzesi binasında, Türkiye Cumhuriyeti`nin temellerinin atıldığı Sivas Kongresi yapıldı.
6
Kayıtlara göre resmi çalışmaları 7 gün süren kongrede, Mustafa Kemal Paşa başkanlığında ulusun kurtuluşu için çeşitli gündem maddeleri görüşüldü.
7
Sivas`ta 8-9 Eylül 1919 tarihlerinde "manda" tartışmalarının yaşandığı kongre, 11 Eylül 1919`da sonuç bildirgesinin yayımlanmasıyla kapandı.
8
"Manda ve himaye kabul olunamaz"
Mustafa Kemal Paşa ve Heyeti Temsiliye, 12 Eylül 1919`da halkın da katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda, ulusun kurtuluşu için önemli kararların yer aldığı kongre beyannamesini yayımladı.
9
"Manda ve himaye kabul olunamaz" gibi ulusun kurtuluşu için çok önemli kararların alındığı kongrede, ilginç bir olay da yaşandı. Yurdun çeşitli yörelerinden delegelerin katılımıyla 4 Eylül 1919 tarihinde düzenlenen ve "manda` konusunun da tartışıldığı kongrede, öğrenci arkadaşlarının temsilcisi olarak, aralarında topladıkları para ile kente gelen Hikmet ismindeki askeri tıbbiye öğrencisi de bulunuyordu.
10
Heyecanlı manda tartışmalarının yaşandığı 8 Eylül akşamı, Mustafa Kemal Paşa`nın odasında yapılan toplantıda, askeri tıp öğrencisi Hikmet, şunları dile getirdi:
"Paşam, delegesi bulunduğum tıbbiyeliler, beni buraya istiklal davamızı başarmak yolundaki mesaiye katılmak üzere gönderdiler. Mandayı kabul edemem. Eğer kabul edecek olanlar varsa bunlar her kim olursa olsun, şiddetle ret ve takbih ederiz. Farzı muhal, manda fikrini siz kabul ederseniz sizi de reddeder, Mustafa Kemal`i vatan kurtarıcısı değil, vatan batırıcısı olarak adlandırır ve tel`in ederiz."
11
Bu sözler karşısında duygulanan ve "Arkadaşlar gençliğe bakın, Türk milli bünyesindeki asil kanın ifadesine dikkat edin" diyen Mustafa Kemal Paşa, daha sonra Hikmet Bey`e dönerek, "Evlat, müsterih ol. Gençlikle iftihar ediyorum ve gençliğe güveniyorum. Biz, ekalliyette (azınlıkta) kalsak dahi mandayı kabul etmeyeceğiz. Parolamız tektir ve değişmez, ya istiklal ya ölüm" dedi.