Ekonomik değere ulaşan tropikal ürün çeşitliliğini artırmak isteyen üreticilerin, yeni gözdesi ise muza göre daha az su isteyen papaya oldu.
2
Alanya Ziraat Odası Başkanı Tahir Göktepe, ilçede üreticilerin tropikal ürünlere ilgisinin hız kesmeden devam ettiğini söyledi.
3
Muz ve avokadonun ulaştığı ekonomik değere mango, ejder meyvesi ve passifloranın da genişleyen üretim alanıyla geldiğini aktaran Göktepe, "İlçemizde devletimizin sübvansiyonları kullanılarak yapılmış birçok sera var. Bu desteklerle muz ve avokado, ülke ve aile ekonomisine ciddi katkı sağladı. Yeni kurulacak tropikal seralarla da tarım alanında ülke ekonomisine önemli girdiler sağlamaya devam etmek istiyoruz." diye konuştu.
4
Göktepe, kendisine ait serada devlet desteğiyle önce muz üretimine başladığını, daha sonra mango, pasifflora ve papaya üretimine geçtiğini dile getirdi.
5
"Özellikle su sıkıntısı çekenleri papaya yetiştirmeye yönlendiriyoruz"
Zamanla papayanın üreticiler için öneminin daha net görüldüğünü vurgulayan Göktepe, şöyle konuştu:
"Papaya fidanı, toprakla buluştuktan sonra, yaklaşık 7-8 ay sonra, özellikle örtü altında çok daha hızlı gelişerek meyve verebiliyor. Örtü altında adaptasyonu çok iyi. İstediğimiz iklimi serada tam olarak sağlıyoruz. İlçede 75-80 dekar üzerinde papaya üretimi yapılıyor. Bir ağaç, yaklaşık 150 adet ürün, yani ortalama 300 kilogram civarında meyve verebiliyor. Biz üreticileri, özellikle su sıkıntısı çekenleri papaya yetiştirmeye yönlendiriyoruz. Çünkü yüksek seralarda hızlıca gelişimini sağlayıp, üreticiye kazandırabilecek tropikal bir ürün. Şu anda üreticiler papayanın kilogramını 15 liradan pazara sunuyor."
6
Üretici Alibey Doğan ise 5 yıldır tropikal meyve ürettiğini bildirdi.
7
Hedefinin herkesi tropikal ürünlere alıştırmak olduğunu anlatan Doğan, yetiştirdiği ürünlerle ülke ekonomisine katkı sağlamak istediğini söyledi.
8
"Tropikal ürünleri yetiştirmek konusunda bir sıkıntımız yok"
Papaya ve diğer tropikal ürünlere, daha çok ilçede yaşayan Rus vatandaşların ilgi gösterdiğini belirten Doğan, "Tropikal ürünleri yetiştirmek konusunda bir sıkıntımız yok. Soğuk iklimi sevmediği için serada üretim daha avantajlı. Don riskini de böylece bertaraf edebiliyoruz." dedi.