Türkçe Verintiler Sözlüğü (Günay Karaağaç), Fotoğraf: DepoPhotos, AA, AP, AFP
Dil, insanlar arasında anlaşmayı sağlayan doğal bir araç, kuralları olan canlı bir varlık, nesillerden nesillere aktarılan kültürel bir miras. Bu kültürel miras içerisinde pek çok alıntı ve verinti kelimeler de yer alır. Türkçe, günümüz dünyasının en yaşlı dillerinden biri olmakla beraber konuşur sayısı açısından dünyada 6’ncı sırada. Türkçeye yabancı dillerden sözcükler girdiği gibi Türkçeden de diğer dillere pek çok sözcük geçti. İşte o sözcüklerden bazıları...
Türkçe: Niteliği iyi olan, değerli, paslanmaz element, zer (simgesi Au)
Arapça: Altun (altın iplik, sırma) | Arnavutça: Altun (cilt üzerindeki tüyleri gidermede kullanılan yapışkan madde)
Bulgarca: Altın (Altın zincir) | Çince: A’ertai
Farsça: Altun | Fince: Alttina (eskiden kullanılmış bakır veya bronz para)
İngilizce: Altin, Altinick, Altun (eski bir Rus parası) | Macarca: Altmiczele: altimczek, altinczek (altın işlemeli kumaş
Makedonca: Altan, atlan, altançe | Rumence: Altangiç, altıngıç, altingea… (bir tür dere otu)
Rusça: Altın (Altın, altın para) | Sırpça: Altun, altın (altın renginde olan)
Yunanca: Altın
2
BAKLAVA
Türkçe: Çok ince yufkadan yapılarak arasına kaymak, fıstık, ceviz, badem vb. konulup pişirilen ve üzerine şeker şerbeti dökülen bir tatlı türü.
Arapça: Baklava, Baklavay |Arnavutça: Baklava, bakllave
Bulgarca: Baklava |Ermenice: Paklava
Farsça: Bakleva| İngilizce: Baklava, baclava
Makedonca: Baklava | Rumence: Baclava
Rusça: Pahlava | Sırpça: Baklava
Yunanca: Baklavas, bahlavas
3
BAYRAM
Türkçe: Milli veya dini bakımdan önemi olan ve kutlanan gün veya günler.
Almanca: Bairam, beiram (İslam dininde iki büyük bayramın adı)
Arapça: Bayram | Arnavutça: Bajram, barjam, baram
Bulgarca: Bayram | Çince: Bailanjie (İslam’da dini bayram)
Ermenice: Baryam | Farsça: Bayram
Fransızca: Beiram, Bairam | İngilizce: Bairam
İtalyanca: Bailamma, bairam, biliemme | Macarca: Bajram, bajran, barjam, Rumence: Bayram, Baraiam
Rusça: Bayram | Sırpça: Bajram, barjam
Yunanca: Bairami, payramin
4
BIÇAK
Türkçe: Çeşitli kesme işlerinde kullanılan keskin ağızlı araç
Arapça: Buçak, puçak | Arnavutça: Biçak, bixhak, pixhak, briçak
Bulgarca: Biçak | Çekçe: Biciak
Ermenice: Buçak | Frasça: Biçak, piçak
İtalyanca: Bizzaco | Macarca: Bicsak, bicsag, bicska
Makedonca: Biçak | Rumence: Briceag
Sırpça: bicak, bicag | Yunanca: Biçazis, piksaksiz (Bıçakçı)
Almanca: Kadine (Padişah karısı, sultan hanımı) | Arapça: Kadun, kadune
Arnavutça: Kadene, kade, kate | Bulgarca: Kadin
Çince: Kedün (Türk ve Moğol kağanlarının hanımlarına verilen ve saygı bildiren unvan)
İngilizce: Kadin (Sultan haremindeki hanım) | İtalyanca: Kadin
Rumence: Cadina (Güzel, çekici, sevgili) | Rusça: Katuna, katun (Soylu hanım)
Sırpça: Kaduna, kada, kade | Yunanca: Kadin, kadina
12
KULAK
Türkçe: Başın her iki yanında bulunan işitme organı
Arnavutça: Kulak, Kulaç (Zengin toprak ağası) | Bulgarca: Kulak (Kılıç veya bıçak kabı)
Ermenice: Kulakli (Sefertası) | Farsça: Kulakçin (Şapka kulaklığı)
Macarca: Kulak, culacu (Zengin toprak ağası) | Makedonca: Kulak (Köy zengini)
Rumence: Colac (Zengin toprak ağası) | Rusça: Kulak (Zengin toprak ağası)
Sırpça: Kulak (Kulağa geçirilen küpenin kancası) | Yunanca: Kulakkin (Dikkatle dinleme)
13
TOP
Türkçe: Birçok spor oyununda kullanılan, türlü büyüklükte, genellikle kauçuktan yapılmış yuvarlak nesne
Arapça: Tob, tub (Bomba) | Arnavutça: Top
Bulgarca: Top (Bütün, hep) | Ermenice: Top
Farsça: Top, tup | İtalanca: Topgi, topchi
Macarca: Topcsi (Topçu) | Makedonca: Top, topka,
Rumence: Top (Topak, demet) | Rusça: Tabun (Yılkı, sürü, hayvan sürüsü)
Sırpça: Top (Gülle) | Urduca: Top (bomba)
Yunanca: Topi
14
ÜTÜ
Türkçe: Genellikle giysilerin buruşukluklarını gidermek için bunların üzerinden geçirilen kızgın demir araç
Arapça: Üti | Arnavutça: Yti, uti, yiti, ulti
Bulgarca: Yutiya | Ermenice: Ütü
Farsça: Ütü, utu | Fince: Utukka
Rusça: Utyug | Makedonca: Utiya
Sırpça: Utija