Türkiye limanlarında hareketlilik arttı

İhracat artışıyla hareketlilik yaşanan Mersin Uluslararası Limanı, küresel ticarette rekabetçi navlun fiyatlarıyla öne çıkabilmek ve artan kapasiteyi karşılamak için yeni yatırımlara odaklandı.

Covid-19 salgınının etkisiyle dünyada bozulan tedarik zincirlerine alternatif arayışları, Türkiye`ye olan ilgiyi artırırken, Türk şirketleri ihracatta mevcut pazarlara yenilerini eklemeyi sürdürüyor.

Türkiye ekonomisi, ihracatta son 12 ayın 11`inde rekorlara imza attı. Kasımda ihracat, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 33,4 artarak 21,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşirken, bu değer, bugüne kadarki en yüksek aylık ihracat oldu. Yıllıklandırılmış bazda ihracat da 221 milyar dolara yükseldi.

İhracatın gerçekleştiği en önemli noktalardan birisi Mersin Uluslararası Limanı da artan kapasitesiyle ihracat artışına katkı sağlamayı sürdürüyor. Konteynerden konvansiyonele kadar çok çeşitli yükler için hizmet veren limandan, konteynerde ülkenin yıllık ihracatının yüzde 22`si, konvansiyonel yükte de yüzde 7`si gerçekleştiriliyor. Bu yılın 11 ayında konteynerde 763 bin 908 TEU`luk, konvansiyonelde de 3,6 milyon tonluk yükün liman üzerinden ihracatı yapıldı.

Coğrafi konumu, kapasitesi, geniş hinterlandı, iç ve dış hat destinasyonlarıyla önemli bir ticaret noktası olan Mersin Uluslararası Limanı, Türkiye`nin ve aynı zamanda Doğu Akdeniz bölgesinin önde gelen limanlarından biri olma özelliğini taşıyor. Liman, geçen yıl toplamda 3 bin 584 gemiye terminal hizmeti verdi.

Mersin Uluslararası Limanı (MIP) Genel Müdürü Johan Van Daele, yaptığı değerlendirmede, özelleştirmeden sonraki son 14 yılda limanın yıllık ortalama yüzde 7,5 büyüme kaydettiğini ve son 3 yıldır ülkenin en büyük limanı haline geldiğini söyledi.

Dünyanın 92`nci, Türkiye`nin ise en büyük limanı olan MIP’in şu anda 2,6 milyon TEU konteyner elleçleme kapasitesine sahip olduğuna işaret eden Van Deale, "2020 yılında 2 milyon TEU`luk tarihi eşiği aşan MIP, 2021 yılında da 2,1 milyon TEU seviyesine ulaşmayı hedefliyor. Hizmet verdiğimiz geniş hinterlandımızın taleplerini karşılamak için yüzde 76 kapasite kullanımına şimdiden ulaşıldı. Konteyner ticaretinde zaman zaman yaşanan dalgalanmalar dikkate alınarak, bu oran yıl içinde bazı aylarda yüzde 90`lara kadar yükseldi." diye konuştu.

Demir yolu ve kara yolu bağlantısı bulunan limanın, sanayi bölgelerine de komşu olduğuna dikkat çeken Van Deale, "MIP, sadece ihracat için Türkiye`yi dünyaya bağlamakla kalmıyor, aynı zamanda temel ham maddelerin güçlü bir şekilde gerekli ithalatı için sanayiye de destek oluyor. Çukurova bölgesinde bulunan liman, başta Karadeniz Bölgesi ve Orta Doğu ülkeleri olmak üzere narenciye ve daha birçok taze meyve için stratejik bir ihracat yükleme limanıdır." ifadelerini kullandı.

Van Deale, limanın, Bağımsız Devletler Topluluğu, Irak, KKTC ve diğer birçok bölge ülkesine doğrudan geçiş kapısı rolüne sahip olduğunu aktarırken, "MIP, gümrük mevzuatına tabi olarak 7 gün 24 saat hizmet vermektedir ve son zamanlarda ihracattaki artış, limanın iş yoğunluğu ve hacmini de artırmaktadır. Son yıllarda artan hacim trendiyle MIP, kapılardaki ek iş yükü ile başa çıkmak ve gelecekte artan kapasiteyi karşılamak için Kapılar Projesi yatırımını da başlattı." değerlendirmesinde bulundu.

MIP`in küresel konteyner pazarında bir oyuncu olmak ve mega gemilere ev sahipliği yapmak için daha fazla kapasiteye ihtiyaç duyduğunu belirten Van Deale, limanın, yatırımlar ile Bağımsız Devletler Topluluğu, Irak, Karadeniz bağlantıları ve stratejik konumuyla Doğu Akdeniz bölgesinde ana uğrak limanı haline geleceğine dikkati çekti.

Küresel ticaretteki hızlı artışla birlikte gerekli hizmeti verebilmek için yeni yatırımlara odaklandıklarını anlatan Van Deale, şunları kaydetti: "EMH II projesi ile MIP, toplam kapasitesini 3,6 milyon TEU`ya çıkaracak ve dünyanın en büyük gemileri olan 400 metre uzunluğundaki iki mega gemiye aynı anda hizmet verebilecek. Bu ek kapasite ile liman kullanıcılarına kesintisiz ve kaliteli hizmet garantisi vermek isteyen MIP, proje kapsamında 4 adet rıhtım vinci ve 24 adet saha vinci olmak üzere ek ekipmanlara da yatırım yapacak. Halihazırda doğrudan 3 bin, dolaylı olarak 25 bin kişiye istihdam sağlayan MIP, bu kapasite artırımı ile EMH II projesi çerçevesinde 500 doğrudan ve dolaylı 5 bin ek istihdam yaratmayı hedeflemektedir.

Bu proje ile direkt servis sayısı artacak ve daha kısa transit süreleri ile rekabetçi navlun fiyatları sağlanabilecek. Proje tamamlandığında Mersin Uluslararası Limanı`nın Doğu Akdeniz`deki stratejik konumu güçlendirilecek ve bölgenin ekonomik kalkınmasına katma değer sağlayacaktır. Sonuç olarak MIP, Akdeniz havzasında bulunan diğer ülke terminalleri ile konteyner ticaretinde rekabetçi bir konumda olacaktır."