Harvard Üniversitesi’nde kurulan sistemin aynısına sahip ve Türkiye’de örneği olmayan, öğrencilerin hem sınıflarda fiziksel olarak bulunabileceği hem de derslere dışarıdan çevrim içi bağlanabilecekleri Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Hibrit Eğitim Merkezi açıldı.
Karadeniz, Harvard Üniversitesi`nde kurulan sistemin benzerine sahip ve Türkiye`de örneği olmayan, öğrencilerin hem sınıflarda fiziksel olarak bulunabileceği hem de derslere dışarıdan çevrim içi olarak bağlanabileceği BAU Hibrit Eğitim Merkezi`nin detaylarını anlattı.
2
Salgın süreciyle birlikte tüm eğitim sistemlerinin hibrit eğitime dönüşeceğini belirten Karadeniz, "Hem online hem de yüz yüze sistemlerin bir arada kullanılacağı bir hibrit eğitim dönüşüm sürecine aslında tüm dünya geçmek üzere. Türkiye`de de böyle bir dönüşüm süreci olacak. Bu süreçte yenilikçi fikirlere ve yeni teknolojilere ihtiyaç var. Bu yeni teknolojilerin doğru bir tasarımla eğitimde kullanılmasına ihtiyaç var. BAU Hibrit Eğitim Merkezimiz de `bu süreçle ilgili nasıl bir eğitim olacak, yeni teknolojiler bu sürece nasıl entegre edilecek`, bu yeni fikirlerin hayata geçmesini sağlayacak." şeklinde konuştu.
3
Buradaki altyapıyla beraber sadece üniversite eğitimi değil, ilkokul, ortaokul, lise ve üniversite sonrası eğitim için de tüm tasarımların yapılacağını aktaran Karadeniz, "İçerikler üretilecek ve bunların ölçme değerlendirmeleriyle ilgili süreçler de tasarlanacak. Aslında hem danışmanlık veren hem içerik üreten hem de yeni iş fikirlerini ortaya çıkaran bir merkez gibi düşündük. Bu merkezin içerisinde aynı zamanda startuplara da yer vereceğiz." dedi.
4
"Hem startupların hem de Ar-Ge çalışmalarının merkezi"
Prof. Dr. Şirin Karadeniz, özellikle eğitim teknolojileri alanında iş fikirleri olan gençlere bu merkezi açtıklarını belirterek, "Aynı zamanda sektördeki eğitim kurumları ile özel sektörle iş birliğini sağlayarak onlara yenilikçi teknolojilerle eğitim teknolojilerini geliştirmelerini sağlayacağız. Örneğin, yapay zekayı kullanarak bir mesleki eğitim geliştirmek isterlerse buna ilişkin hem altyapıyı hem danışmanlığı hem de alan uzmanlığını burada bulabilecekler. Böylece iş fikirlerindeki teknoloji ve yatırım seviyesi hazırlıklarını yükseltebilecekler. Belki de müşterilerine ulaşabilecekler. Çünkü biz yeni bir eğitime doğru geçerken yeni fikirlere ihtiyacımız var." diye konuştu.
5
Karadeniz, yeni teknolojilerde gençlere ihtiyaçları olduklarını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Bu fikirleri birebir alanda tecrübe ederek yaygınlaştırmaya ihtiyacımız var. Bu anlamda hem startupların bir merkezi olacak hem Ar-Ge çalışmalarımız olacak. Hem lisans hem de yüksek lisans kategorisinde çeşitli araştırmaların yapıldığı bir merkez olacak. Yenilikçi eğitim araştırma merkezimiz, öğretme-öğrenme merkezi, sistem merkezi, sürekli eğitim merkezi gibi yapıları da içine alarak burada her yaş için yenilikçi eğitim teknolojilerinin geliştirileceği bir merkez olacak. Sadece üniversite öğrencilerine ya da akademisyenlere değil, bir eğitim teknolojisi fikri olan ya da bir eğitim kurumu yeni bir fikri denemek istiyorsa ya da sektördeki bir firma çalışanlarının çeşitli becerileri geliştirilmek isteniyorsa yeni bir eğitim tasarımı burada uzmanlarla birlikte geliştirilebilecek. Buraya başvurular için biz bir çağrıya çıkacağız. Rahatlıkla buraya elektronik yoldan başvuru yapabilirler ya da gelebilirler."
6
Gençlerin yeni fikirlerini kurgulayarak merkeze gelmesinin önemine işaret eden Karadeniz, "Bir fikir ya da grup oluşturmaları ya da fikri varsa ama gerekli insanları arıyorlarsa burada kuracağımız network ile onun içerisine rahatlıkla girebilirler. O yüzden bizimle iletişime geçerlerse problemi belirleyip çözüm için gerekli mentorluğu sağlayacağız." dedi.
7
Karadeniz, gençlerin hem yatırıma hem de ulaşmaya ihtiyaçları olduğunu belirterek, "Farklı alanlarda arkadaşlarıyla bir araya gelip çalışmaya ihtiyaçları var. Eğer grubunu kurduysa yatırıma, altyapıya veya uzmanlığa ihtiyacı varsa bize başvurabilir, fikri var ama bunların hiçbiri elinde yoksa yine bize gelebilir. Gerekli rehberliği sağlayacağız. Fikri geliştirdiğinizde en önemli şey onu kurum içinde denemektir, onu gerçek kişilerle `pilotlamak` gerekir, o noktada da biz eğitim kurumlarıyla ve sektör iş birliklerimizle belki de onlara hem deneyim yaptırabileceğiz hem de ilk müşterileriyle tanıştırabileceğiz." değerlendirmesinde bulundu.