Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın himayesinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı uhdesinde, İstanbul Teknik Üniversitesi Kutup Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi koordinesinde geçen yıl gerçekleşen 3. Ulusal Antarktika Bilim Seferi ekibinde yer alan Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sedat Serçe, AA muhabirine, Antarktika'da yetişebilen "Antarktik saç çimi" ve "Antarktik inci çayı"nı 8 farklı lokasyondan örnekleyerek üniversitede koruma altına aldıklarını belirtti.
Getirilen 2 bitki türünün çeşitli özelliklerini araştırdıklarını anlatan Serçe, "Çalışmamızda bunların genom büyüklüklerini belirledik. Bir canlının hücresinde barındırdığı DNA'nın tamamına genom diyoruz. İki türde de her lokasyondan örneklediğimiz bitkilerin genom büyüklüklerini belirledik. Belirlediğimiz genom büyüklüklerini her tür için de lokasyonlar arasında karşılaştırdık. İstatistiksel olarak bir farklılık olmadığını gördük." ifadelerini kullandı.
Serçe, örnekledikleri bitki türlerinin sadece Antarktika'da yaşadığını, yakın akrabalarının ise farklı ülkelerde görülebildiğini aktardı.
Bu türler arasındaki genom büyüklüğü çeşitliliğinin istatistiksel olarak önemli olmadığını tespit ettiklerine değinen Serçe, şu bilgileri verdi:
"Her iki türün de kıtaya yakın bir geçmişte taşındığını belirledik. Takvim yılı olarak şu kadar yıl diyemeyiz ama evrimsel süreç olarak yakın bir geçmişte diyoruz. Bunu şöyle değerlendirebiliriz, mesela bu türlerin Güney Amerika'da bulunan bireyleri arasında çok daha fazla çeşitlilik var. Onlar çok uzun zamandır orada duruyor. Bunların küçük bir kısmı, Antarktika'da koloni oluşturmuş, o koloni içinde bulunan genetik çeşitlilik de genom büyüklükleriyle belirlendiği zaman daha sınırlı kalıyor. Bu bitki türlerinin Antarktika'da yakın bir geçmişte yaşamaya başladıklarını gösteriyor. Zannedildiği gibi bu bitkiler, milyonlarca yıldan beri Antarktika'da yaşamamışlar, çok yakın bir geçmişte oraya gitmişler."
Prof. Dr. Serçe, bitki türleri üzerinde yaptıkları çalışmaları ve sonuçlarının ne anlama geldiğini derleyerek bilimsel makale hazırladıklarını, bunun da Polar Biology dergisinde yayımlandığını kaydetti.
Bu çalışmaların bir övünç kaynağı olduğunu vurgulayan Serçe, oralardaki bilimsel etkinlikleri artırarak bilimsel yayına katkı sunmayı amaçladıklarını sözlerine ekledi.