Yüz tanıma teknolojisi, uzun süredir eleştirilere hedef oluyor. Sebebi, güvenlik ve veri ihlali...
Bu sistem yıllardır özel şirketlerin ve müşterilerin elinde. Yüz analizi çalışmalarının bazıları, insanların yüz ve vücut özelliklerini belirlemeyi amaçlıyor. Diğerleri ise kimliğin yönlerini doğru bir şekilde tahmin etmeye odaklanan çok çeşitli konuları kapsıyor. Bazı akıllı telefonlarda olduğu gibi tüketici kullanımı, ekstra güvenlik ve erişim katmanları sunduğu iddiasında. Diğer birçok kullanım ise hukuki yaptırım ve yaygın veri tabanı izleme uygulamaları ile ilgili. Yüz tanıma teknolojisindeki ilerlemenin çoğu, milyonlarca fotoğrafın sürekli analiz edildiği sosyal medyadan geliyor.
Etik olup olmadığı tartışılan, bir taraftan gelişimi de süren yapay zeka destekli yüz tanıma teknolojisiyle ilgili araştırmalar da haliyle hız kesmeden devam ediyor.
Konuyla ilgili yapılan son anketler, yapay zeka araştırmacılarının çalışmaları için potansiyel uygulamalara şüpheyle yaklaştığını gösteriyor.
Önde gelen bilim dergilerinden Nature’da yayımlanan yeni bir anket, dünyanın dört bir yanındaki araştırmacıların büyük çoğunluğunun, bilgilendirilmiş onam yani rıza verilse bile savunmasız gruplar ve popülasyonlar üzerinde yüz tanıma teknolojisinin kullanımının etik olmadığını düşündüğünü gösteriyor.
Dünya genelindeki 480 araştırmacının yüzde 71’i bunun etik olmadığı görüşünde. Yüzde 26'sı etik olduğu ya da etik olabileceğini ifade ederken, mevcut bazı kullanımların etik olmadığını kabul ediyor.
Anket, yüz tanıma çalışmaları için etik olmayan kullanımlara örnek olarak, Çin'deki uygulamaları veriyor. Pekin’deki teknoloji şirketlerinin, Müslüman Uygurlar gibi savunmasız grupları takip etmek için yüz tanımayı kullanmasıyla ilgili araştırmacıların etik endişeleri olduğu belirtiliyor. Zira bu ülkede, bilgilendirmeyle ilgili yasalar bir hayli geniş ve belirsiz.