Sağlık Bakanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının liderliğinde; Arçelik, ASELSAN, Baykar Makine ve Biosys şirketleri tarafından, "Milli Mücadele" ruhuyla geliştirilen yerli solunum cihazının üretim süreci görüntülendi.
Seri üretime geçiş öyküsü
Arçelik Üretim ve Teknolojiden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Oğuzhan Öztürk, cihazın seri üretime geçiş öyküsünü ve önümüzdeki takvimini anlattı.
Ocak ayında yeni tip koronavirüs (COVID-19) salgını başladığında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının Biosys ile yoğun bir şekilde çalışmaya başladığını belirten Öztürk, "Biosys aslında TÜBİTAK desteği ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı desteğini daha önceden almış bir start up'ımız. ASELSAN, Baykar ve Sanayi Bakanlığı bir araya geliyorlar ve 'bu cihazı yüksek adette nasıl üretebiliriz?' diye çalışıyorlar. Ve bu dönemde akıllarına Arçelik Garage geliyor" bilgilerini verdi.
"Hızla çalışmaya başladık"
Arçelik Garage'ın dünyanın en iyi hızlandırma ve prototipleme merkezlerinden biri olduğunu anlatan Öztürk, şu bilgileri verdi:
"Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcımız Mehmet Fatih Kacır bey beni aradı. 'Böyle bir proje var, ne diyorsun Oğuz' dedi. Ben dedim 'Bakanım hemen gelin, konuşalım. Birlikte Garage'da buluştuk. Biosys ve Baykar'dan da arkadaşlarımız vardı. Hep birlikte gözden geçirdik ve hızla çalışmaya başladık. Kısa bir sürede bunu seri olarak üretebileceğimizi paylaştık."
"Her bir üründe 120 tane farklı fonksiyonu test ediyor"
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın kendilerine gece 2'ye randevu verdiğini anlatan Öztürk, Ankara'ya giderek Koca'ya projeyi anlattıklarını ve onay aldıklarını söyleyerek, şöyle konuştu:
"Bu proje ülkemizin zor bir durumda nasıl bir araya geldiğinin çok iyi bir örneği. Biosys firması, Baykar, ASELSAN ve Arçelik olmak üzere hep beraber tasarım ve üretim know-how'ımızı bunun üzerine koyduk ve iki haftada aslında o start up'ın geliştirdiği bir miktar prototip kabul edilen ürünü, güvenli ve seri üretime hazır hale getirdik.
Daha sonra da bu gördüğünüz üretim tesisini yaptık. Test sistemlerini geliştirdik. Buradaki test sistemleri akıllı test sistemleri. Her bir üründe 120 tane farklı fonksiyonu test ediyor. Parçalarını çok büyük oranda yerlileştirdik. Toplamda Arçelik'in, Arçelik'in yan sanayilerinin, Koç Grubu'ndaki otomotiv firmalarının, savunma sanayi, yan sanayileri dahil olmak üzere herkes buna emek veriyor."
"Hepsi bir araya gelince ulusal karakterimiz de birleşiyor"
Öztürk, yerli ventilatörü seri üretime hazırlayana kadar 120 mühendisin gecesini gündüzüne kattığını belirterek, Agile çalışmanın önemine dikkat çekti. Öztürk, şunları anlattı:
"Şu anda bir start up ve 3 şirketin mühendisleri birlikte çalışıyorlar. Agile çalışıyorlar. Çok sayıda farklı grup her akşam telekonferansla konuşuyor. Biz mesela iftar nedeniyle 21.30'da yapıyoruz. Normalde 19.30'da. O gün ne yaptığımızı, yarın ne yapacağımızı her gün gözden geçiriyoruz. Her gün iş dağılımlarına ve ekiplerin dağılımına yeni baştan karar veriyor ve çalışıyoruz.
23 Nisan'dan itibaren buradaki arkadaşlarımız gündüz burada, gece Baykar'da, gündüz tekrar burada çalıştılar. Mühendislerin çalışma saatleri günde 18-20 saatlere yaklaşıyor ama insanlar yorgunluk duymuyor. Çünkü ülkeniz için bir şey yapıyorsunuz. Burası çok önemli.
Bugüne kadar Ar-Ge'ye yatırım yaptık, Ar-Ge'ye yapılan yatırımlar olmasa bugün bunların hiçbiri olmazdı. Hepsi bir araya gelince ulusal karakterimiz de birleşiyor ve çözüm çıkıyor. Ülkemizde herhangi bir problem olduğunda ve buna doğru liderlik edildiğinde taraflar hemen harekete geçiyor. Bakanlıklarımızın doğru liderliği, üç tane şirketin çok güçlü mühendislik yapısı, ülkeye olan sevgisi birleşince bu çıkıyor."
"Bu muazzam yarış bugüne geldi"
Öztürk, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının sürece ideal bir şekilde liderlik ettiğini belirterek, Sağlık Bakanlığının da aynı şekilde destek verdiğini söyledi.
Yerli solunum cihazının çok kısa bir sürede seri üretime başlaması için Türkiye'nin bütün kaynaklarını seferber ettiğini anlatan Öztürk, "Bazı komponentler aslanın ağzında, bulamıyoruz. ASELSAN gücüyle bu komponentleri yerlileştirmeye çalışıyor. Bu komponentlerin bazılarını alabilmek için Sağlık Bakanlığımız büyükelçileri devreye soktu, Türk Hava Yolları (THY) devreye girdi. Yani muazzam bir yarış... Bu muazzam yarış bugüne geldi ve cihazlar seri üretiliyor" bilgilerini verdi.
Her vardiyada 50 teknisyen çalışıyor
Üretim tesisinin üç bölümden oluştuğunu anlatan Öztürk, ilk bölümde her parçayı tek tek ölçüp, kalibre ettiklerini, ardından da montaj işlemlerini yaptıklarını söyledi.
İkinci alanda çoklu sayıda test yaptıklarını belirten Öztürk, "Yerli solunum cihazının üretiminde üçüncü alanda 48 saat farklı modlarda performans testi yapılıyor. Ardından da paketlenip hastanelere gidiyor" diye konuştu.
Yerli solunum cihazının üretimi ve testlerinde şu anda 50 görevli teknisyenin çalıştığını söyleyen Öztürk, şunları anlattı:
"Şu anda her vardiyada 50 teknisyenimiz çalışıyor. Mayıs ayından itibaren burada 150 tane teknisyen arkadaşımız çalışacak. 150 tane teknisyen arkadaşımız günde 250'nin yani ayda 5 binin üstünde cihaz üretebilir hale gelecekler."
"Türkiye'de kullanılabilmesi için her tür sertifikasyonu var"
Öztürk, geliştirilen cihazın emsallerinden öne çıkan birçok fonksiyonu bulunduğunu vurgulayarak, "Geliştirdiğimiz cihazlarda muadillerine göre pek çok artı var. Bunlardan biri COVID-19 tedavisinde kullanılan çok yüksek oksijen debisi verebilmesi" dedi.
Öztürk, ventilatörün, ulusal ve uluslararası standart olan TS EN ISO 80601-2-12'ye göre üretildiğini ifade ederek, cihazın CE 93/42/EEC sertifikalı olduğunu söyledi.
Sertifikasyon süreçlerinin önemli kısmının daha önceden Biosys tarafından tamamlandığını anlatan Öztürk, şöyle konuştu:
"Biz de içimize mi doğmuş bilmiyorum, içinde bulunduğumuz Çerkezköy'de bulunan Televizyon İşletmesi'nin medikal cihazlar üretebilir sertifikasyonunu aslında böyle bir niyetimiz olmasa da böyle bir sertifikasyon sürecini tamamlamış, sonuna gelmiştik. Hepsi birbirinin üzerine geldi. Şimdi cihazın Türkiye'de kullanılabilmesi için her tür sertifikasyonu var. Şimdi arkadaşlarımız aynı zamanda bu cihazın dünyanın başka ülkelerinde kullanılabilmesi için o ülkelerin farklı standartları varsa o standartları da tamamlamaya çalışıyorlar."
"Yeter ki ülkeye nefes olsun"
Oğuzhan Öztürk, proje ortaklığının finansal durumuna ilişkin de bilgiler verdi.
Sağlık Bakanlığının yüksek bir öngörüyle Biosys firmasının tasarım haklarını, bakanlığın kamu şirketi olan Uluslararası Sağlık Hizmetleri AŞ'ye (USHAŞ) aldığını söyleyen Öztürk, şu bilgileri verdi:
"Tasarım haklarının alınmasıyla aslında USHAŞ, bu cihazı üreten diğer üreticilere, şu anda Arçelik üretiyor, ASELSAN çok yakın bir gelecekte üretmeye başlayacak. Bunlarla anlaşma yapabilir ve bunlara destek verebilir hale geldi. Bu anlaşma çerçevesinde Sağlık Bakanlığı lisans ücretini Biosys'e ödüyor. Bunun dışında kalan Baykar zaten üretici değil ama bütün mühendislik gücünü bu cihaza aktarmış durumda. Bu cihazlarda bulunan algoritmalar havacılık algoritmalarıyla çok uyumlu. Dolayısıyla Baykar'ın algoritma desteği çok kıymetli. Baykar'ın buradan herhangi bir beklentisi yok.
Biz de Arçelik olarak kullandığımız, yaptığımız yatırım, aldığımız malzemeler, yaptığımız işçilikler, bunların hepsinde oluşan maliyetler kadar fiyatlandırıyoruz. Bundan herhangi bir kar beklentimiz yok. Hatta bakanlıkla yaptığımız çalışmada da, zaman içinde maliyetlerimizi indirirsek, aynı şekilde fiyatlarımıza da yansıtacağımızı ilettik. ASELSAN da ulusal bir mesele olduğu için bu, bir kamu kurumu olduğu için, o şekilde yapıyor. Yani ASELSAN, Baykar ve Arçelik'in buradan maddi bir beklentileri yok, yeter ki ülkeye nefes olsun diye çalışıyorlar."
"Dünyanın her yerinde hizmet edebilir bir cihaz olacak"
Öztürk, Sağlık Bakanlığı ile yaptıkları anlaşmaya göre, mayıs sonuna kadar 5 bin cihazı, bakanlığın gösterdiği hastanelere teslim edeceklerini söyledi.
Sağlık Bakanlığı ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının bu cihazın daha fazla üretilmesini istemesi halinde veya ihracata yeşil ışık yakması halinde üretimi sürdürebileceklerini anlatan Öztürk, "Üretime ihtiyaca göre biz de devam edebiliriz veya başka üreticiler de devam edebilir. Ama mayıs ayı sonunda bir start up'ın prototipi seri üretime tümüyle uygun hale getirilmiş, çok güvenli hale getirilmiş, yazılımı, tasarımı, donanımı... Çok önemli ölçüde yerlileştirilmiş olan bütün know-how'ı da bu 3 şirket zaten Sağlık Bakanlığı'na bedelsiz verecek. Yani Biosys'e vermiş olacak. Yani böylelikle dünyanın her yerinde hizmet edebilir, üretilebilir, ekonomik bir cihaz olacak" bilgilerini verdi.
"Muazzam rekabetçi bir ürün"
Öztürk, pandemiyle beraber bu cihazların fiyatlarının çok fazla yükseldiğini söyleyerek, "Normalde 15-20 bin dolar arasında olan bu cihazları biz bunun yarısından daha az bir fiyata üretebiliyoruz" bilgisini verdi.
Sağlık cihazlarında ömürlü parçalarla eklentilerin pahalı olmasının büyük sıkıntı oluşturduğunu anlatan Öztürk, eklentileri de büyük oranda yerlileştirdiklerini söyledi. Öztürk, "Yerli ventilatörün ömürlü parçaları ve eklentilerindeki maliyet iyileşmesi 5 katından daha fazla. Bu anlamda muazzam rekabetçi bir ürün" dedi.