Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2020 yılı biyoteknoloji istatistiklerini açıkladı. Buna göre, Türkiye'de geçen yıl ürünlerinde veya hizmetlerinde biyoteknoloji kullanan veya biyoteknoloji Ar-Ge faaliyeti yürüten girişim sayısı 499 olarak belirlendi. Bu sayı 2019'da 363'tü.
Bu alandaki girişimler çalışan sayısı büyüklük gruplarına göre incelendiğinde 1-9 çalışanı bulunan 369, 10-49 çalışanı olan 67 girişimin olduğu görüldü. 50-249 çalışanı olan 37 girişim, 250 ve daha fazla çalışanı olan 26 girişim biyoteknoloji faaliyeti yürüttü.
En fazla kullanılan teknik "DNA/RNA"
Biyoteknoloji faaliyeti yürüten girişimlerin geçen yıl bu alanda en fazla kullandığı teknik, "DNA/RNA" oldu. Söz konusu tekniği kullanan girişim sayısı 261 olarak belirlendi. Bu tekniği, 155 girişimin kullandığı "süreç biyoteknolojisi teknikleri" ve 139 girişimin kullandığı "hücre ve doku kültürü mühendisliği" teknikleri takip etti.
Uygulamalar incelendiğinde, 2020'de biyoteknoloji faaliyeti yürüten girişimlerin yüzde 41,3'ünün insan sağlığı (diğer terapötikler, yapay substratlar, tanı amaçlı ve ilaç taşıyıcı sistemler vs.), yüzde 32,9'unun tarımsal biyoteknoloji ve yüzde 24'ünün insan sağlığına (rDNA teknolojisi kullanılan) yönelik faaliyet yürüttüğü belirlendi.
302 girişimin biyoteknoloji ürünü var
Piyasada biyoteknoloji ürünü bulunan girişim sayısı, 2020'de 302 oldu. Biyoteknoloji faaliyetinde bulunduğunu beyan eden girişimlerin 454'ünün biyoteknolojinin kullanımını gerektiren mal veya hizmetleri halihazırda geliştirdiği, 426'sının biyoteknolojinin kullanımını gerektiren süreçleri halihazırda geliştirdiği, 415'inin ise biyoteknolojiyi girişimin faaliyetleri veya stratejilerinin merkezinde gören girişimler olduğu görüldü.
Girişimlerin 2020 yılında gerçekleştirdiği Ar-Ge harcamaları 417 milyon 560 bin 618 lira oldu. Bu harcama, bir önceki yılda 324 milyon 462 bin 31 lira olarak gerçekleşmişti.
Biyoteknoloji Ar-Ge harcamalarının mali ve mali olmayan şirketler Ar-Ge harcamaları içindeki payı, 2019 yılında yüzde 1,1 iken, 2020'de bu oran yüzde 1,17 olarak kaydedildi.
Çalışanların yüzde 16,2'si doktoralı
Biyoteknoloji faaliyetlerinde geçen yıl 2 bin 753 kişi çalışırken, çalışanların yüzde 47,7'si erkek, yüzde 52,3'ü kadınlardan oluştu.
Çalışanların yüzde 16,2'si doktora, yüzde 22,2'si yüksek lisans, yüzde 36,4'ü lisans, yüzde 7,3'ü yüksekokul ve yüzde 17,9'u lise ve altı eğitim düzeyine sahip olduğu belirlendi.
Tam zaman eşdeğeri cinsinden biyoteknoloji faaliyetlerinde çalışan sayısı ise 2 bin 228 oldu.
Biyoteknoloji faaliyeti yürüten girişimlere göre, biyoteknolojik Ar-Ge faaliyetlerinin önündeki en önemli engel yüzde 60,9 ile "sermayeye erişim" olurken bunu yüzde 49,7 ile "nitelikli insan kaynaklarına erişim" ve yüzde 34,3 ile "yasal düzenleme gereksinimleri" izledi.
Biyoteknoloji ürünlerinin ticarileşmesinin önündeki en büyük engel ise yüzde 57,5 ile "uluslararası piyasalara erişim" ve yüzde 53,9 ile "yasal düzenleme gereksinimleri", yüzde 53,5 ile "sermayeye erişim" takip etti.