Türkiye, son yıllarda elektron hızlandırma teknolojisi konusunda önemli adımlar attı.
European Organization for Nuclear Research (CERN) ve Synchrotron-light for Experimental Science and Applications in The Middle East (SESAME) gibi kurumlarda ortaklıkları bulunan Türkiye’de, süper iletken teknolojisi konusunda en önemli adımlardan biri TARLA ile atıldı.
Ankara Üniversitesi bünyesinde gerçekleştirilen ve daha sonra yasa ile devlete ait araştırma laboratuvarı haline getirilen TARLA, Faz-1 20 meV (em-ivi) demet hattıyla, yerli donanım ve yetkinlikleriyle Türkiye’yi süper iletken elektron hızlandırıcı teknolojisine sahip, dünyadaki 5 ülke arasına soktu.
Prof. Dr. Hasan Serdar Öztürk yönetimindeki TARLA için bugüne kadar 35 milyon euro kaynak sağlandı. Süper iletken teknolojisini kullanarak elektron hızlandırma yeteneği sayesinde TARLA, bilim ve mühendislik alanında önemli kazanımlar sağlayacak. Kanser hastalarına uygulanan ışın ve hadron tedavisi, parçacık fiziği, nükleer fizik, biyoteknoloji, nanoteknoloji, genetik, malzeme, endüstri, metroloji, kimya, enerji, savunma, uzay, iletişim, lazer gibi bir çok alanda eğitim ve araştırma çalışmaları TARLA’da yürütülecek.
TARLA Lider Araştırmacısı Dr. Veli Yıldız ise yurt dışında hızlandırıcı alanında önemli çalışmalar yapmış bir isim. Yıldız, TARLA ve yapılan çalışmaları TRT Haber’e anlattı:
“TARLA parçacıklarla hem araştırma yapma imkanı sağlayacak hem de bir merkez. Bu yüzden önemi büyük. Dünyada birçok parçacık hızlandırıcı var fakat TARLA süper iletken bir hızlandırıcı ve yapacağı iş bir ışın çıkartmak olacak deneyler yapmak için. Süper iletken teknolojisine dayalı merkezler fazla yok dünyada. Beş ülkede var. TARLA onlardan bir tanesi olacak."
“TARLA uzun zamandan beri kuruluyor ama bir hızlandırıcının çalışması için de epey bir destekleyici sistem gerekiyor. Sistemler 2023 sonuna kadar bitirildi ve şu anda yoğun bir şekilde demet hattını, hızlandırıcı hattını kurup onun testlerini yapıyoruz. Nisan ayında büyük bir adım gerçekleştirdik. Süper iletken parçacıkları hızlandırdık. İlk hızlanmayı yaptıktan sonra buradaki çalışan arkadaşlar Türk bayrağını kontrol odasına astılar.”
“Bu, Türkiye’de yapılan ilk hızlandırma. TARLA, Türkiye’de teknoloji hızlandırıcı ve hızlandırıcı bilimini çok geliştirecek. Hızlandırıcıdan çıkan parçacıklar, çıkartılan ışınlar veya lazerle hem fizik hem kimya hem biyoloji alanında materyal, araştırmaları yapılabilecek. Aldığımız bir toprak örneğini mesela ışınladığımızda ve etrafına dedektörler koyup baktığımızda içindeki malzemelerin ne olduğunu görebileceğiz.”
“Hızlandırıcıların tıpta kullanım alanı çok. Hem medikal malzemelerin sterilizasyonunda kullanıyor hem kanser tedavisinde kullanılıyor. Radyoterapi ve hadronterapide yararlanılıyor. Ayrıca yurt dışından ithal edilen malzemelerin içerisinde sağlığa zararlı veya zararlı maddeler var mı diye görmek istiyorsak eğer, onları buradaki ışınlama yöntemi ile görebileceğiz.”
“Yapılan çalışmalara ‘bilim kurgu’ demeyelim artık. Bilim… Çok eski yıllarda bu bilim kurguydu ama çoğu yerde kullanılan hatta belki Türkiye’de de gecikmiş olan bir teknoloji diyelim. TARLA da o boşluğu dolduracak Türkiye’de. Geliştirilen teknoloji ve yan ürünleri ile Türkiye’ye ileride çok büyük faydası olacağını düşünüyorum böyle bir tesisin.”
“TARLA daha önce Ankara Üniversitesi’ne bağlıydı fakat 2020 senesinde ulusal merkez haline geldi. Şu anda üniversiteden bağımsız, kampüsünde olsak bile bir ulusal araştırma merkeziyiz. Burayı Türkiye’de benzersiz yapan boyutu, hızlandırıcının büyüklüğü, imkanları, ulusal bir merkez olması ve hızlandırıcının tipi yani süper iletken olması.
TARLA Türkiye’yi kesinlikle ileri taşıyacak. Burada yapılan araştırmalarla hem teknolojinin geliştirilmesi hem de bilim insanlarına sunacağı imkanlarla yapılacak araştırmalarla kesinlikle teknoloji bir şekilde geri dönecek ve Türkiye’de hem teknoloji ilerleyecek hem bilim ilerleyecek. Hızlandırıcı teknolojisi gerçekten çok önemli dünyada. Çok yere dokunuyor kullanıcı teknolojisi ve Türkiye’de de böyle bir tesisin olması beni sevindiriyor.”