Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, 2020’de dünya çapında 10 milyon insan kanserden yaşamını yitirdi ve yaklaşık altı ölümden biri kanser sebebiyle gerçekleşti.
Kansere karşı yeni yöntem: CAR-T hücre tedavisi
CAR-T hücre tedavisi, kanserle savaşta çığır açan bir yöntem olarak karşılanıyor. Dünyada ve Türkiye’de birçok merkez bu tedaviyi geliştirmek için çalışmalarını sürdürüyor. Üsküdar Üniversitesi Transgenik Hücre Teknolojileri Merkezi (TRGENMER) de onlardan biri.
TRGENMER Direktörü Dr. Cihan Taştan, “Kansere karşı uzun yıllardır kullanılan klasik kemoterapi ilaçlarının yerine, artık genetik çalışmaların gelişmesiyle akıllı ilaç veya yaşayan ilaç dediğimiz yöntemler geliştirildi. Bu yöntemler son yıllarda FDA veya EMA onayı alarak insanlara uygulanabilir hale geldi” diye anlatmaya başlıyor.
Kişiselleştirilmiş kanser tedavisi
Taştan, geliştirdikleri CAR-T hücre tedavisi içinse şunları söylüyor:
“Kansere karşı geliştirdiğimiz Car-T hücre tedavisi kişiselleştirilmiş ve kanseri tanıyıp öldürebilme özelliğine sahip. Klasik kanser tedavilerine nazaran daha spesifik, hedefe yönelik öldürmesinden dolayı hastanın bir kerede bütün kanserini öldürebilecek potansiyele sahip. Bu da hastanın tamamıyla kanserden kurtulabilmesi ümidini doğuruyor.”
CAR-T hücre tedavisi nasıl uygulanıyor?
CAR-T hücreleri aslında genetiği değiştirilmiş bağışıklık sistemi hücreleri. Taştan ile bu yöntemin nasıl uygulandığını konuşuyoruz. Ortaya çıkan en geniş çerçeve şöyle:
İnsanların vücudunda bulunan sağlıklı bağışıklık hücreleri alınıyor, T hücreleri ayrıştırılıyor, hücrelerin genetiği geliştiriliyor, genetiği değiştirilmiş ve artık birer canlı ilaç haline gelmiş T hücreleri çoğaltılıp hastaya veriliyor. Ve CAR-T hücreleri görevine başlıyor.
Hangi kanser türlerinde uygulanabiliyor?
CAR-T hücre tedavisi onlarca farklı kanser türünde uygulanabiliyor. Taştan, şöyle anlatıyor:
“İlk aşamada onay alan ilaçlar kan kanseri diyebileceğimiz hematolojik kanserler üzerine geliştirildi. Hematolojik kanserler üzerinde yüzde 80’den yukarı, bazen yüzde 100’e varan başarı oranları elde edildi.
CAR-T hücre tedavi teknolojisinin ilk kahramanı Emily isimli bir bayan. Ve bu bayan kemoterapi, radyoterapi gibi birçok klasik tedavi yöntemini almasına rağmen, artık son aşamada tüm umutlar kesilmişken, CAR-T hücre tedavisini alıyor ve 10 yıldır tamamıyla temiz olarak yaşamını sürdürüyor. Zaten bu çalışmayla birlikte dünyanın her yerinde onlarca farklı kanser türünde akıllı yaşayan ilaçlar geliştirilmeye başlandı.”
Taştan ve ekibi, kan kanseri başta olmak üzere birçok kanser türü üzerine çalışıyor:
“Bizim laboratuvar olarak geliştirdiğimiz ilk asker hücreleri, akut lenfoblastik lösemi dediğimiz, ALL kan kanseri hastalığına karşı. Onun dışında özellikle katı tümörlü kanserler, glioma, beyin kanserleri gibi hastalıklara da yeni genetik tasarımlar geliştirdik. Bunlar arka arkaya kliniğe girecek yeni tedavi yöntemleri olacak.”
Hücrenin hafızası artırılıyor
Yapılan çalışmalarda kanserin nüksetmemesi ana amaçlardan biri. Bu yüzden geliştirilen hücrelerde ‘hafıza hücre potansiyeli’ artırılıyor.
“Normalde asker hücreleri üretebiliyoruz ve kanseri net olarak öldürebileceğimizi biliyoruz. Bu hücreleri hastaya verirken hem asker hem hafıza hücresi olmasına dikkat gösterdik. Böylelikle ilk aşamalarda kanseri tamamıyla hastadan sildikten sonra, ileriki yıllarda hastanın tekrardan bir tedavi almaması için hafıza hücre potansiyelini artırarak uzun yıllar kanserden temizlenmiş bir hasta potansiyeli oluşturmayı düşünüyoruz.”
Temmuz 2023’te klinik çalışmalar başlayacak
Taştan, bir yıllık çalışmadan sonra akıllı ve yaşayan hücreleri üreterek kanseri net olarak öldürebildiklerini söylüyor. Çalışmanın ikinci aşaması hayvanlar üzerinde uygulanıyor. Üçüncü aşama ise 2023’te başlayacak:
“Üçüncü aşamayı 2023 Temmuz’unda planlıyoruz. Klinik aşamalara girip Türkiye’nin belirli kanser türlerinde akıllı yaşayan ilaçları, yani bizim CAR-T hücre dediğimiz ilaçları kullanabileceği bir döneme girmiş olacağız.”
Türkiye’de bu tedavinin üretilmesi neden önemli? Taştan, şöyle açıklıyor:
“Türkiye’de özellikle genetik geçişli olan hastalıklar çok fazla. Kanser hastalığı da bunlardan biri. Yurt dışında bu tedavilerin muadilleri milyon dolara varan fiyatlarla alıyorlar. Biz bunları çok daha ucuza mal edebiliyoruz ve hastalara uygulamayı vaat ediyoruz. Bu da önümüzdeki yıllarda Türkiye’yi sağlık alanında, kişiselleştirilmiş tedavi ve genetik tedaviler alanında önder ülkelerden biri yapacak.”
Kurgu: Cihan Karaahmetoğlu