Covid-19 tedavisinde alternatif yeni bir etken madde geliştirildi

Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, dünya genelinde olduğu gibi Türkiye'de de salgına karşı tedavi ve aşı çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor ve bu kapsamda Çukurova Üniversitesi de çalışma yürüttü. 8 kişilik araştırma ekibi, 2,5 aydır aralıksız sürdürdükleri çalışmalarının ilk sonucunu aldı. Yeni tip koronavirüsün tedavi sürecinde alternatif oluşturabilecek yeni bir etken madde geliştirmeyi başaran üniversitenin bilim insanları, Rektör Prof. Dr. Mustafa Kibar’ı ziyaret ederek çalışmaların detayları hakkında bilgi verdi.

Rektör Kibar, salgının başlamasının ardından tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de bilimsel çalışmalara yoğunluk verildiğini, Çukurova Üniversitesinde de bu anlamda yoğun çalışmaların yürütüldüğünü söyledi. Üniversitenin farklı fakültelerinden öğretim üyelerinin dahil olduğu 8 kişilik araştırma ekibinin çalışmalarının ilk sonuçlarını aldığını aktaran Kibar, şöyle konuştu:

"Bu çerçevede 2,5 aydır aralıksız sürdürmekte oldukları ortak çalışmaları neticesinde yeni tip koronavirüs hastalığının tedavi sürecinde alternatif oluşturabilecek yeni bir etken madde geliştirmişlerdir. Kamuoyunda açıklandığı üzere Kovid-19 virüsü solunum hücrelerindeki Anjiyotensin-Dönüştürücü Enzim 2 (ACE2) isimli reseptörlere bağlanarak hücre içine nüfuz etmekte, böylece akciğerlerde bilinen aktivitelerini göstermektedir. Bilim insanlarımızın geliştirdikleri bu yeni etken madde, virüsün kendini çoğaltması aşamasında kullandığı replikasyon enzimlerinin çalışmasını engelleyerek aktivitesini göstermektedir. Bugüne kadar yapılan laboratuvar ortamı deneylerinde, üretilen bu molekülün replikasyon enzimlerini engelleyecek aktivitede olduğunu gösteren ön çalışma sonuçları elde edilmiştir. Elde edilen etken maddenin virüsün çoğalma imkanını ortadan kaldırdığı laboratuvar ortamı koşullarında tespit edilmiş ve gelecek için umut vaat etmektedir. Gelinen noktada Kovid-19 ile mücadelede bu molekülün kullanılabileceğini öngören Çukurova Üniversitesi bilim insanları, çalışmalarını hızlandırarak in-vivo güvenlik ve etkinlik çalışmaları ile hayvan deneylerine başlayarak hızla çözüm bulmayı hedeflemektedirler.”

Kibar, araştırma ekibine aylardır gösterdikleri yoğun çaba için teşekkür ederek bilimsel çalışmalarıyla gelecekte bilime evrensel düzeyde katkıda bulunabilme gücüne sahip araştırmacılara bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da desteklerinin artarak devam edeceğini kaydetti.

Araştırma ekibi, Prof. Dr. Osman Gülnaz (Eğitim Fakültesi), Prof. Dr. Mehmet Çelik (Veteriner Fakültesi), Doç. Dr. Aygül Küçükgülmez Yandım (Su Ürünleri Fakültesi), Prof. Dr. Sadık Dinçer (Fen Edebiyat Fakültesi), İbrahim Süslü (Kimya Mühendisi), Dr. Öğr. Üy. Bilge Kaan Tekelioğlu (Veteriner Fakültesi), Doç. Dr.Atıl Bişgin (Tıp Fakültesi ve AGENTEM) ve Nazrin Murguzova’dan (Biyoteknoloji) isimlerinden oluşuyor.

Hayvanlar üzerinde denenecek

Proje yürütücüsü Prof. Dr. Osman Gülnaz, çalışmada görev alan diğer öğretim üyeleriyle gazetecilere yaptığı açıklamada, dünya üzerinde birçok insanın hayatını kaybetmesine neden olan yeni tip koronavirüse (Kovid-19) çözüm bulmak için çalışma yaptıklarını söyledi.

2,5 ay önce bu salgınla ilgili çözüm üretmek üzere bir araya geldiklerini dile getiren Gülnaz, laboratuvar ortamında yaptıkları çalışma sonucu virüs için bir etken madde geliştirdiklerini belirtti.

Çalışma sonucunda virüsün üremesini durdurabilen yeni bir etken madde geliştirdiklerini ifade eden Gülnaz, bu etken maddeyle ilgili laboratuvar ortamında yaptıkları tüm testlerde olumlu sonuçlar aldıklarını aktardı.

Bundan sonra önlerinde uzun bir sürecin bulunduğunu vurgulayan Gülnaz, bu süreçte etken maddenin denemelerini tamamlayıp en yakın zamanda klinik çalışmalarla birlikte çözüm üretmesini beklediklerini söyledi.

Şu an virüsle ilgili tedavi süreçlerinde mevcut ilaçların kullanıldığını hatırlatan Gülnaz, ürettikleri etken maddenin bunlardan tamamen farklı yeni bir sentez olduğunu kaydetti.

Laboratuvar ortamında geliştirdikleri etken maddeyle virüsün üremesinin durdurulduğunu aktaran Gülnaz, "Bundan sonra klinik ve hayvan üzerindeki deneylerimize başlayacağız. Şu ana kadar laboratuvar şartlarındaki tüm testlerimizi gerçekleştirdik. Laboratuvar şartlarında şu an virüsün üremesi durmuş durumda." diye konuştu.

Gülnaz, bunun uzun bir süreç olduğunu, gelecek imkanlar ve desteklerle en kısa sürede virüsün üremesinin durdurulması adına çalışmalarını hayata geçirmeyi planladıklarını belirtti.