Avustralya, dünyanın geri kalanından oldukça uzakta. İstanbul'dan Sidney'e gitmek isterseniz en az 18 saati havada geçirmeniz gerekiyor. Kuzey ülkelerden gelen birisi içinse bu süre neredeyse bir günü buluyor.
Bu durum şu anlama geliyor: Avustralya'ya geldiğinizde, seyahat etmekten bıkmış olacak, havalimanından hemen ayrılıp ülkenin plajlarına mümkün olduğunca çabuk ulaşmaya çalışacaksınız.
Avustralya İçişleri Bakanlığı, bu sonuçtan yola çıkarak sınır kontrol teknolojisinde yeniliklerin öncüsü olmaya başladı. Geçtiğimiz yıl Avustralya'nın Canberra Uluslararası Havalimanı'nda dünyanın ilk "temassız" seyahat teknolojisi test edildi. Pasaportsuz yüz tanıma sistemi ile yolcuların yüz verileri saklanarak bir sonraki uçuşlarda seyahat eden kişinin kimliği doğrulandı.
Sırada Sidney Havalimanı var
Sidney Havalimanı yönetimi, Avustralyalı havayolu şirketi Qantas ile birlikte yüz tanıma sistemini test etmeye başladı. İki hafta önce başlayan pilot uygulamadan şimdilik sadece uluslararası yolculuk yapan Qantas yolcuları faydalanabiliyor.
Program uyarınca yüz tanıma sisteminden faydalanma hakkı olan kullanıcıların yanında pasaport ya da biniş kartı taşıması gerekmiyor. Yolcular bagajların teslim alındığı bölgedeki yüz tanıma cihazlarını kullanıp hem bagajlarını uçağa yönlendirebiliyor hem de ilgili uçuş kapısına sorunsuz ilerleyebiliyor. Uçağa biniş sırasında yine yüz tanıma sisteminden faydalanılıyor ve yolcular sorunsuz bir şekilde koltuklarına kadar ulaşıyor.
Mahremiyet endişesi de duyuluyor
İlerleyen dönemlerde Sidney Havalimanı'nı kullanan 43 milyon yolcuya hizmet vereceği düşünülen yüz tanıma sistemi yolcuları ikiye bölmüş durumda. Bazı yolcular, bu uygulamanın uçuş kaçırma tehlikesini azaltacağını ve evrak karmaşasını ortadan kaldıracağını düşünüyor. Ancak sistemin performansından ve mahremiyet sınırlarının aşılmasından endişe duyan yolcular da var.
Kaynak: TRT Haber