İnternetin bilinmeyen yüzü: Karanlık Ağ

İnternetin gelişmesi ve farklı platformların kullanıcıya sunulmasıyla internet artık yaşamımızın vazgeçilmez bir parçası.

İletişimi, eğlenceyi, araştırmayı ve arkadaşlık kurmayı artık eski usuller ile değil hepimizin oldukça hakim olduğu internet dünyasında gerçekleştiriyoruz.

Peki üç farklı katmana sahip olan bu dünyaya yeterince hakim miyiz ve hangi katmanlarda yer almalıyız?

Yeni kuşak internetin ilk katmanı: Yüzeysel Ağ

Arama motoruyla ulaşılan tüm içerikler, internetin ilk seviyesi olan yüzeysel ağda yer alıyor.

Herkesin erişebildiği internetin bu en kalabalık seviyesi, buz dağının görünen yüzü...

Sosyal medya, alışveriş siteleri, dijital dizi platformları gibi sıkça kullanılan uygulamalar bu seviyede. Ancak bu legal ağın hemen altında çok daha büyük ve bilinmezlerle dolu iki seviye daha var.

İnternetin ikinci seviyesi: Derin Ağ

İnternet dünyasının ikinci seviyesi olan "Derin ağ", önemli bilgilerin depolandığı ve sadece yetkili kişilerin erişebildiği bir alan.

İnternetin “Derin Ağı”nda özel oturumlar, altyapılar olmadan erişemeyeceğimiz yapılar mevcut.

Dağın görünmeyen tarafında, erişim engelli siteler, devlet bilgileri, askeri kodlar, banka hesapları, kişisel bilgiler gibi birçok veri yer alıyor.

Üçüncü seviye: Karanlık Ağ

İşte burası internetin kirli yüzü...  üçüncü seviye olarak kabul edilen Karanlık Ağ'da ne hukuk ne de ahlak kuralları geçerli.

Bu ağ, terör örgütleri, fuhuş şebekeleri, zehir tacirlerinin yuvalandığı suç ağı, sıradan kullanıcılar için tuzaklarla dolu.

İnternetin bu bilinmez ve karanlık yüzünü değerlendiren Doç. Ahmet Hasan Koltuksuz şöyle konuştu:

"Bakın bu bir bataklık. Bir şekilde girdiğinizde karşınızda kimi bulacağınız ve başınıza ne gelir asla bilme şansınız yok. Kimliğinizi gizleyerek haberleşme protokollerinin genel adına karanlık net ya da derin internet diyoruz. İllegal insanların ilişkide bulunduğu bir ortam haline geldi ama temel nedeni de kimliğin gizlenebilmesidir "

Karanlık ağda hedef çocuklar ve gençler

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte birçok çocuk bu dünyaya daha kolay adapte oldu. Oyun hayatının sokaklardan buraya taşınması çocukların tanımadığı insanlarla tanışmasına neden oluyor.

Bazı sitelerin tehlikesiz olarak görülmesine kapılıp hareket edilmemesi gerektiğini belirten İzmir Ekonomi Üniversitesi Öğretim Üyesi İlker Korkamaz ise şunlara değindi:

“En temel korunma yöntemimiz de bir, sosyal mühendislik açısından verilerimizi yakınımız olduğunu hissettiklerimizle dahi paylaşmayacağız. İki, ortada maddi boyuta dönüşen bir şeyler varsa. Kötülük dediğimiz durumlar varsa oradan hemen çekileceğiz ve mümkün mertebe emniyet teşkilatı ile irtibata geçeceğiz."

Ayrıca uzmanlar, çocuklarının cep telefonu ve bilgisayarlarında derin internete erişim imkanı sağlayan tarayıcıların engellemesini de tavsiye ediyor.

Haber: Bahar Toprak

Kamera: İsmail Dostoğlu