Açık 13.3ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Bilim Teknoloji
05.06.2019 11:30

İstanbul Üniversitesinde üretilen nanoselüloz film kirliliğe yol açmıyor

İstanbul Üniversitesinde, doğada kolay bulunan selüloz nano boyuta getirildi, çelikten daha güçlü ve hafif nanoselüloz film üretildi.

İstanbul Üniversitesinde üretilen nanoselüloz film kirliliğe yol açmıyor

İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Orman Fakültesi Orman Endüstri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zeki Candan ve ekibi, nanoteknoloji laboratuvarında 2015'te Nanoselüloz Film Projesi'ne başladı.

Doç. Dr. Candan, proje kapsamında, ahşabın ham maddesi olan selülozu mikro ve nano boyuta getirdiklerini söyledi.

"İnce, kalınlığı 50 mikrondan 100 mikrona kadar, yani bir kağıdın birkaç kat daha incesi ve kalını arasında değişen, farklı amaçlar için filmler yapıyoruz. Ürettiğimiz malzemenin yoğunluğu 1,5, çeliğin yoğunluğu ise 7,8 gram/santimetreküp. Ürettiğimiz malzemenin yoğunluğu çelikten 5 kat daha hafif. Özellikle çekme mukavemeti ise çelik kadar sağlam. Çekme direnci çelik ve benzer ürünlerden 2 ila 8 kat daha sağlam. Bu kullandığımız selülozun kaynağına, üretim yöntemine göre değişiyor."

İstanbul Üniversitesinde üretilen nanoselüloz film kirliliğe yol açmıyor

Kirliliğe yol açmıyor

Candan nanoselüloz filmin yoğunluğunun ve hafifliğinin öne çıkan özellikleri olduğunu vurguladı. Ayrıca, yeryüzünde selülozun bulunduğu her türlü atık ile kereste, kapı pencere doğrama gibi ahşap işleyen tesislerin atıklarından yapılan ürünün ağaçların kesilmesini gerektirmediğini ve doğaya zararı olmadığını söyledi.

Doç. Dr. Candan, ürettikleri malzemenin ilk versiyonunun ıslanmaya karşı dirençli olduğunu belirterek, kağıt havlu ve A4 kağıdı suya atılınca ıslanarak çözündüğünü, aynı hammaddeden oluşan nanoselüloz filmin ise suda çözünmediğini anlattı.

Demirin, plastiğin ve camın doğa çözünmesinin uzun yıllar aldığını hatırlatan Candan, şöyle konuştu:

"Nanoselüloz film çevreye atıldığı zaman herhangi bir kirliliğe yol açmaz. Doğadaki canlılar tarafından tüketilebilir, yağmur ve güneşin etkisiyle doğal ortamda çözünür. Doğada tamamen yok olur. Yüzde yüz biyolojik, biyodönüşümlü, çevre ve insanla uyumlu bir malzeme. Yanmaya karşı şu an bir direnci yok, kaynağı ahşap olduğu için. Yürüttüğümüz çalışmalarda ürünün çelik kadar sağlamlığını ve hafifliği muhafaza ederek yanmaya karşı maddelerle kaplayıp, ateşe dirençli hale getirmeye çalışıyoruz."

Ülkeye döviz getirecek bir ürün

Candan, nanoselüloz filmin çelik, demir, alüminyum, metal ve plastiğin kullanıldığı alanlarda kullanılabileceğini belirterek, şunları söyledi:

"Plastik doğada uzun süre kalıyor. Petrol türevi ve dışarıdan ana maddesi geliyor, maliyeti yüksek. Ürettiğimiz malzeme ise yerli ve milli. Türkiye'deki her türlü ekosistemden ve sanayi atıklarından elde edilebiliyor. Dolayısıyla dışa bağımlı bir yapısı söz konusu değil. Yerli ve milli imkanlarla yapılan bir teknoloji ve ekonomik. Üründe teknolojik ve inovatif olduğu için yurt dışına ihracatı söz konusu. Ülkemiz için gelecekte döviz çıkarma değil, döviz getiren bir unsur olduğunu düşünüyoruz. Ana malzememiz ahşap olduğu için yükte hafif pahada yüksek olan katma değeri yüksek bir ürün."

Candan, ürünün ayrıca tıp, medikal, ilaç, elektronik, gıda, otomotiv, yapı, boya, kimya, kozmetik, yapıştırıcı, kompozit, orman ürünleri gibi çok farklı endüstrilerde katma değerli ürünlerin üretiminde kullanılabilme potansiyelinin olduğunu vurguladı.

Zeki Candan, 2015'ten itibaren aşamalı olarak İstanbul Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi'nin desteğiyle patent başvurusu yaptıklarını anlatarak, ürün için ilk yaptıkları başvurunun da Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillendiğini söyledi.

"Nanotim" çalışmalara devam ediyor

İsveç, Finlandiya, Amerika ve Kanada'nın nanoselüloz konusunda önde ülkeler olduğunu belirten Candan, bu ülkelerdeki bilim insanlarının bu malzemenin farklı özelliklerdeki şeklinin üretimiyle ilgili çalışmalar yaptığını anlattı.

Türkiye'deki bilim insanlarının da bu alanda çalışmalar yaptığından abhseden Candan, lisansı alınan ürünün ise Türkiye'de ilk olduğunu söyledi.

Candan, şu an beyaz olarak üretilen malzemeyi sonraki aşamalarda kullanılacak yerlere göre farklı renklerde de yapmak için laboratuvarda "nanotim" adını verdikleri ekiple çalışmalara devam ettiklerini belirtti.

Kaynak: AA

Sıradaki Haber
Numara taşıma 127 milyona yaklaştı
Yükleniyor lütfen bekleyiniz