İzmir'den iki projeye TÜBİTAK'tan destek

İzmir Kuzey Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliğinden yapılan yazılı açıklamaya göre, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 2016 yılında hazırladığı tıbbi biyokimya projesinin ardından nöroloji alanındaki çalışması da TÜBİTAK'a gitti.

Uzman Dr. Fatma Demet Arslan'ın yürüttüğü, Tepecik EAH ve Dokuz Eylül Üniversitesinden 11 araştırmacının yer aldığı "Rektal (kalın bağırsak) Kanser Tedavi Etkinliğinin Takibinde Kullanılabilecek Aday Tümör Belirteçlerin Gen İfadelenmesinin Araştırılması” isimli proje, TÜBİTAK 3001–Başlangıç AR-GE Projeleri destekleme programı tarafından kabul edildi.

"Tedavi maliyetlerini düşürebilir"

Açıklamada görüşlerine yer verilen Fatma Demet Arslan, projenin amacını "rektal kanser teşhisi konulmuş hastalarda kemoterapi veya radyoterapiye yanıtı öngörebilecek belirteçleri tedavi boyunca izlemek ve hastalığın seyri ile ilişkisini araştırmak" olarak değerlendirdi.

Belirteçlerin tümör hücre ölümü ve oksijensizliğe direnç ile ilgili olduğuna işaret eden Arslan, şu bilgileri verdi:

"Tedaviye kısmi veya tam yanıtı öngörebilecek belirteçler tespit edilebilirse, hastalara daha az zararlı ve daha etkili, kişiye özgü tedavi seçeneklerine sahip yeni tedavi stratejileri geliştirme ve uygulama olanağı sağlanabilir. Elde edilen sonuçlarla tam yanıtın tespiti sağlanırsa cerrahi tedaviden kaçınarak organ koruyucu yaklaşım mümkün olabilecektir. Ayrıca, hedeflenmiş tedavi uygulaması ile tedavi maliyetleri düşürülebilir."

Hareket bozukluğu ve nöro-otolojik testler projesi

TÜBİTAK 3001–Başlangıç AR-GE Projeleri destekleme programı çerçevesinde projesi kabul edilen diğer bir çalışma da hareket bozukluğu ve nöro-otolojik testler alanından geldi.

TÜBİTAK tarafından desteklenmeye uygun bulunan "Esansiyel Tremorda Servikal Vestibüler Evekod Myojenik Potansiyeller" adlı projenin yürütücüsü Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Anatomi ve Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Feray Güleç Uyaroğlu, "Çalışmadan elde edilen veriler hareket bozukluğu hastalarında hem tanının doğrulanması hem de hastalara verilen tedavi etkilerinin objektif bir şekilde değerlendirmesini sağlayacaktır." ifadelerini kullandı.