Bundan yaklaşık 30 yıl önce, ilk internet sitesi yayına girdi.
Hepimizin hayatını değiştirecek bu adımı, İngiliz bilim insanı Tim Berners-Lee attı.
O, “World Wide Web” yani kısaca gündelik yaşamımızda büyük bir yer kaplayan www’nun (Dünya çapında ağ) mucidiydi.
1989'da, İsviçre’deki Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN) laboratuvarlarında, HTML işaretleme dilini geliştirerek www bilgi paylaşım sistemini kurdu.
6 Ağustos 1991’de ise, ilk internet sitesi yayına girdi. World Wide Web (W3), W3'ün ne olduğunu anlatan ilk çevrim içi sayfaydı.
Bu buluş, milyarlarca insanın kullandığı, bilgiye erişimi kolaylaştıran, devrim niteliğinde bir hamleydi.
1992’nin sonunda, dünya genelindeki çevrim içi internet sitesi sayısı 10’a ulaştı.
Yani artık, isteyen kendi web sayfasına sahip olabilecekti.
1994 yılına gelindiğinde, 3 bine yakın internet sitesi vardı.
Bunlardan biri de Stanford Üniversitesi öğrencileri Jerry Yang ve David Filo’nun kurduğu Yahoo! idi.
“Jerry ve David'in dünya çapında ağ kılavuzu” olarak adlandırılan Yahoo! hayatına, internet sitelerine bağlantı kurmayı ve siteleri sınıflandırmayı esas alan bir web dizini olarak başladı. Haber, ekonomi, e-posta ve arama motoru gibi birçok hizmeti kapsayacak şekilde faaliyet göstererek devam etti. Şirket ayrıca reklam hizmetleri, çevrim içi haritalama ve video paylaşımı da sağladı. Tumblr'ı 2013’te satın alarak sosyal medya sektörüne bile girdi. Ancak bu platformu, geçen ağustos ayında sattı.
Yahoo! 90’lı yıllarda internet dünyasının öncülerinden olsa da popülerliğini 2000’li yıllarda yitirmeye başladı.
- 2016: 5,17 milyar dolar
- Yahoo’nun arama geliri
- 2016: 2,67 milyar dolar
- Yahoo’nun dijital reklam geliri
- 2016: 4,65 milyar dolar
Ardından, vazgeçilmezimiz, yine California merkezli çevrim içi arama motoru Google sahneye çıktı. O sırada 2 milyonu aşkın internet sitesi vardı.
2018’in aralık ayında Google, ABD’de en çok ziyaret edilen siteler arasında yüzde 63,2 pazar payı ile ilk sırada yer aldı.
- 2018: 136 milyar dolar
- 2018 itibarıyla tam zamanlı çalışan sayısı: 98 bin 771
(2015'in ağustos ayında Google ve satın aldığı kuruluşlar, Alphabet adlı holdinge bağlandı. Google’ın Alphabet’e göre yeniden yapılandırılması 2 Ekim 2015’de tamamlandı.)
Bugün mü?
Haberi yazarken dahi hızla artan, her geçen saniye sisteme bir yenisi eklenen 2 milyara yakın internet sitesi var.
(İnternet sitesi sayısının her geçen saniye artışını takip etmek için tıklayın.)
Ayrıca bugün gönderilen e-posta sayısı, internette yapılan aramalar, yazılan blog’lar, atılan tweet’ler, Instagram’da yapılan paylaşımlar yani özetle internete dair birçok istatistik de anbean takip ediliyor.
(İnternet kullanımı ve sosyal medya rakamlarının verildiği canlı internet istatistikler için tıklayın.)
Türkiye’de ilk bağlantı 1993 yılında yapıldı, gittikçe yaygınlaşıyor
Türkiye'de ilk kez 12 Nisan 1993’te kullanılmaya başlanan internet, ilerleyen yıllarda hızıyla beraber eriştiği insan sayısını da katbekat artırdı.
Türkiye'nin ilk internet ağı projesi, 1991 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) ve Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından başlatıldı. İlk internet bağlantısı ise 12 Nisan 1993’te ODTÜ Bilgi İşlem Daire Başkanlığına bağlı yönlendiriciler ve Posta ve Telgraf Teşkilatından (PTT) sağlanan 64 Kbps kapasiteli kiralık hat kullanılarak yapıldı ve NSFNet ile bağlantı kuruldu.
Türkiye'de üniversitelerin başını çektiği internet, ODTÜ'nün ardından 1994-96 yılları arasında Bilkent, Boğaziçi, Ege ve İstanbul Teknik üniversitelerinde de hayata geçti. ODTÜ ve Bilkent Üniversitesinin temsil ettiği ilk Türkçe içerikli sayfaları, 90'lı yılların sonunda hayata geçen siteler takip etti.
Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) bu yıl yaptığı Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması'nın sonuçlarına göre, 16-74 yaş grubundaki kişilerin internet kullanım oranı yüzde 75,3.
Mobil, masaüstüne karşı
İnternet kullanımı yaygınlaştıkça, internet araçları da yaygınlaşıyor.
Kullanıcıların büyük bir kısmı artık internete akıllı cep telefonlarından erişiyor. Sosyal medya kullanımı, her an erişilebilir olmak buna en büyük etken.
Haliyle mobil ile masaüstünün pazar payı arasında da bir azalma söz konusu. Mobil, masaüstüne bir hayli yaklaşmış durumda. Yani kendi içlerinde de bir rekabet var.
Akıllı telefon ve tabletlerin evrimiyle birlikte, küresel mobil reklam pazarı son 10 yılda büyümeye başladı.
Şirketler, e-posta ve teşvik edici pazarlama gibi daha geleneksel kanalların yanı sıra farklı olanaklar sunan etkileyici pazarlama gibi yeni ve daha heyecan verici reklamcılık biçimleriyle dijitale geçişin avantajlarından yararlanmaya başlıyor.
Ve hatta şaşırtıcı olmayan ancak dramatik bir şekilde mobil, masaüstünün pazar payını yendi.
Statista'nın dijital pazar görünümüne göre mobil, 2021 yılına kadar reklam harcamalarının yüzde 50'sini oluşturacak ve sonunda 2022'de masaüstünü geçecek.
Bu yılın başlarında İnteraktif Reklamcılık Bürosu, ABD'deki internet reklam gelirlerinin ilk kez 2018’de 100 milyar doları aştığını bildirdi.
5G teknolojisi yaklaşırken, mobil reklamcılığın önümüzdeki 10 yıl içinde masaüstünden daha da uzaklaşması muhtemel.
"Türkiye geçen yıl dijital reklamda 2,47 milyar liraya ulaştı"
Interactive Advertising Bureau (IAB), Türkiye'nin geçen yıl dijital reklamda yüzde 14,2 büyüyerek 2,47 milyar liraya ulaştığını açıkladı.
IAB Türkiye Başkanı Neslihan Olcay dijitalde, reklamda 2017’de yüzde 26 payları olduğunu, geçen yılı ise reklam pastasından yüzde 28-29 pay alarak kapattıklarını söyledi.
Kaynak: Internet Live Stats, Statista, TÜİK, Interactive Advertising Bureau
Grafik: Hafize Yurt