Yıllarca Mavi Vatan karış karış incelendi. Yararlı bakteriler toplandı. Yıllar süren çalışma sonuç verdi. Elde edilen bakteriyel karışım Körfez'e can simidi oldu.
Karışım petrol atıklarını temizlemek için kullanılmaya başlandı.
Normalde petrol atıklarını topraktan temizlemek uzun yıllar sürebiliyor ancak İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülşen Altuğ’un başını çektiği bilim grubu, Mavi Vatan’dan; yani Türkiye’deki denizlerden elde ettiği karışımla, bu süreyi oldukça kısaltmış oldu.
‘’2000 yılından beri Türkiye denizlerinde yaptığımız çalışmalarla, bakterilere özel çalışmalar yaptığımız için, üç tarafı denizlerle çevrili klişe bir söz ama canlı kaynak olarak kullanıma müsait mikroorganizmalarımız var. Doğada zaten biz hiç bir şey yapmasakta toprağa veya denize petrol döküldüğü zaman oranın doğal bakterilerinin petrolü tüketebilen, petrole dirençli olup aynı zamanda petrolü tüketebilen topluluğu oradaki petrolü temizler, ama ne kadar sürede? İşte bu on yıllarca da sürebilir. 5 ila 10 yıl gibi bir aralıkta da olabilir, burada biz insan eliyle müdahale edip, oradaki yararlı bakterileri çok sayıda hacimlere ulaştırıp, ihtiyacı olan yerlere servis etmek, hatta onların performansını artıracak bazı adaptasyon çalışmaları yapmak genetiğiyle oynamadan, sadece o ekosisteme ait olan mikroorganizmaların, başka yerlerde de performanslarını artırabilecek, problem olan yere göre, onların kapasitelerini artırabilecek bazı biyolojik adaptasyonlar yapmak, sonrasında da, kirliliğin olduğu boyuta göre, ne kadar mikroorganizma oraya gerekiyor olduğunu denemelerini yapmak şeklinde yani terzi usulü uygulamalar, her sahaya özgü uygulamalar şeklinde know-how heliştirdik."
Körfez Savaşı'nın izlerini siliyorlar
Bilim Grubunun elde ettiği karışım, 20. Yüzyılın en dikkat çeken olaylarından Körfez Savaşı’nın doğada yarattığı olumsuz etkileri temizlemek için de kullanılmaya başlandı.
Irak ve Kuveyt arasında başlayan ve daha sonra Amerika Birleşik Devletleri öncülüğündeki Koalisyon Güçleri’nin dahil olduğu savaşta, petrol sahaları yanmış ve atıklar toprağa karışmıştı.
Bu atıkları temizlemek üzere aralarında ABD, Çin gibi gelişmiş ülkelerden bir çok ekip Kuveyt’ten davet aldı. Davet alanlardan biri de, bakteriyel karışım sayesinde Türkiye oldu.
‘’Birleşmiş Milletler projesi kapsamında, yanan petrol sahalarının deniz suyuyla söndürülmesiyle başlayan bir kirlilik ve çok geniş alanlara yayılan büyük bir kirlenmiş alan, mühimmat ve petrolle kirlenmiş tuzlu topraklardan söz ediyoruz. Yaklaşık 3 buçuk milyon metreküplük bir alan için sözleşme imzalayıp, oraya 3. Aşama pilot çalışmasını da başarıyla sürdürüyoruz. Oradaki başarıyı yerli deniz bakterileri izolatları ile yakalamış olduk. Dolayısıyla da bir üniversiteden çıkmış olan bir fikir, üniversitenin içerisinden buluş sahibi olan hocanın teknokent bünyesinde kurmuş olduğu bir ar-ge sistematiği üzerinden sanayiiye girmiş oldu. ve oradan da pazara girmiş oldu, uluslararası pazarda da yer bulmuş oldu. Burada tabi ki ihaleler yoluyla parça parça temizliğe açıldığı için, parsel parsel yapıldığı için dünyanın her yerinden bu işin içerisinde yer almak isteyenler bulunabiliyor. Son dokunuş, ince temizlik dediğimiz kısım mikroorganizmalarla yapılmış oldu. biz de orada devreye girmiş olduk ve çok daha uzun sürede giderim sağlayan, yavaş ilerleyen örnekler olmasına rağmen, farklı ülkeler arasından Petrol tüketen, petrolü gıda olarak tüketen bakteriler yoluyla da petrol kirliliğinin olduğu yerlerde bu mikroorganizmaları kullanarak, biz yaklaşık 20 günün sonunda yüzde 90’a yakın giderim sağladık. Toplam petro karbon düzeyinde… Bu bizim için bir başarı. Denizdeki bakteriler deniz ortamının dinamik koşullarına, zorlu koşullarına dayanabilen varlıklar oldukları için onlardan yararlanmak, çok daha avantajlı sonuçlar getirebiliyor. Patent tabanlı bir bakteri teknolojisi…’’
Türkiye'nin ilk ruhsatlı deniz gübresi
Bir diğer başarılı çalışma ise yerli ve milli mikrobiyal gübre...
‘’Türkiye’nin ilk deniz bakterileri içeren ruhsatlı deniz gübresini mikrobiyal gübresini yapmış olduk. tamamen yerli ham madde. Ortamdaki bir takım organik maddeleri, hızlı bir şekilde parçalayarak zaten doğada da bunu yapıyor, diğer organizmaların kullandığı, kullanabileceği formlara dönüştürüyor. toprağa bunu koyduğumuz zamanı, ortamda kimyasalın getirdiği bir yük varsa, ona tahammül edebiliyor, ayrıca bitkinin organik maddeyi daha hızlı almasına sebep olduğu için, bitkideki verimliliği, yarayışlılığı artırmış oluyor.’’
Denizden çıkarılan faydalı bakterilerin ilerleyen süreçte, farklı sorunların giderilmesinde de kullanılması bekleniyor. Bilim ekibinin yeni hedefi orman yangınlarının etkilerini yok edecek bakteriyel karışımlar üretmek…
HABER: Murat Can Öztürk
KAMERA: Zafer Karakaş