Marmara Denizi'nde son dönemde birçok bölgede yayılan müsilajın (deniz salyası) pek çok zincirleme etkiden meydana geldiği açıklandı.
Konuyla ilgili Bandırma Koyunculuk Araştırma Enstitüsü Su Ürünleri Bölümü proje yürütüyor.
Su Ürünleri Bölüm Başkanı Alpaslan Kara, üniversitelerden alanlarında uzmanlaşmış bilim insanlarıyla çalıştıklarını vurgulayarak, "İstanbul Üniversitesinden çok değerli hocamız Doç. Dr. Ahsen Yüksek ve Doç. Dr. Nazlı Demirel ile Ankara Üniversitesinden Prof. Dr. Hijran Yavuzcan projemizde etkin bir şekilde görev yapmakta. Hem verilerin elde edilmesi hem de değerlendirilmesinde beraber çalışıyoruz" dedi.
Müsilajın oluşumu canlı dengesini bozdu
Alpaslan Kara, "Müsilajın minimumda kalması için neler yapmalıyız? Ne gibi önlemler almalıyız?" sorularına cevap bulmayı, öneriler ortaya koymayı amaçladıklarını anlattı.
Müsilajın ortaya çıkmasında ekosistemde yaşayan canlıların dengesinin bozulmasından sanayi ve evsel atıklara kadar çevreyi etkileyen pek çok dinamik olduğunu belirten Kara, bu konuda bütün paydaşlarla önleyici tedbirler alınması gerektiğini söyledi.
Erken uyarı sistemi kurmayı hedefliyorlar
Projede ilk amaçlarının müsilaja yol açan etkilerin net olarak belirlenmesi olduğunu anlatan Kara, şöyle konuştu:
"Erdek Körfezi çok önemlidir çünkü Erdek Körfezi, Marmara Denizi'nin akciğerleridir. Oksijen seviyesinin en yüksek olduğu Marmara Denizi'nde balıkların en çok üremek için tercih ettiği bir bölgedir. 2019 yılında yaptığımız bir çalışmada müsilajın geleceğini gördük, ne yazık ki tahminlerimiz de doğru çıktı ve bu durumlara geldik. Proje sonunda inşallah müsilaja sebep olan tüm etkileri ortaya koyup, uzun vadede geliştirebilirsek bir erken uyarı sistemiyle sebep olan tüm etkileri iyileştirip müsilaj oluşumunu bir daha görmeyiz. Daha iyi, daha sağlıklı bir Marmara ekosistemi için elde edeceğimiz sonuçları ve önerileri uygulamaya koyup inşallah Marmara Denizi'nin çok daha iyi bir hale gelmesini sağlayabiliriz."