Projeden elde edilen sonuçların, NASA (Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi) tarafından kızıl gezegenden getirilecek verilerden elde edilen sonuçlarla karşılaştırılması hedefleniyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilen Salda Gölü'nde doğal güzelliğin korunmasına yönelik çalışmalar devam ederken, bir yandan da bilimsel projelere de ev sahipliği yapılıyor.
NASA'nın, Burdur'daki Salda Gölü'ne ilişkin geçen yıl resmi Instagram hesabında yapılan paylaşımda, gölün içindeki kayalar Mars gezegeninin milyarlarca yıl önceki görüntüsüne benzetilmişti.
Gölün Mars'a benzerliğine ilişkin Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü ile İTÜ Maden Fakültesi Jeoloji Mühendisliği ile İnşaat Fakültesi Çevre Mühendisliği bölümleri arasında geçen yıl haziran ayında yapılan iş birliğiyle "Salda Gölü'nün Mikrobiyal Ekolojisinin İleri Moleküler Yöntemlerle (Metabarkodlama) Belirlenmesi ve Jeomikrobiyolojik Karakteristiklerinin Haritalanması Araştırma ve Geliştirme Projesi" başlatılmıştı.
"Mars'taki yaşam izlerine önemli bir veri bankası sağlamış olacak"
Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdür Yardımcısı Dr. Beyhan Oktar, Aralık 2021'de tamamlanan projenin detaylarını anlattı.
Oktar, 2019 yılında NASA'nın bilim insanları ile İTÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurgül Balcı'nın Salda Gölü'nde ortak çalışmalar yürüttüğünü anımsatarak, NASA'nın Salda Gölü'ne ilişkin Mars'taki Jezero kraterine benzerliğine ilişkin paylaşımının ardından farkındalık oluştuğunu söyledi.
Bu kapsamda Bakanlık öncülüğünde çalışmaların yürütülmesi konusunda harekete geçtiklerini anlatan Oktar, şunları söyledi:
"İstanbul Teknik Üniversitesindeki hocalarımızla istişarelerimiz oldu ve bir proje geliştirdik. Bu projede Salda'nın Mars'taki kayaçlarla benzerliğinin tekrardan araştırılması ve yeni türlerin ortaya konulması hedeflendi. Özellikle DNA bazlı tetkikler yapıldı ve burada çok önemli DNA gen dizileri ortaya konuldu. NASA tarafından gönderilen Perseverance (Azim) adlı uzay aracı döndüğünde, numuneler geldiğinde çıkan sonuçlara göre eşleştirme yapılması planlanıyor"
Oktar, proje kapsamında yürütülen DNA bazlı çalışmaların ITU-BOUN Mikrobiyal Ekoloji Grup Başkanı (MEG) Prof. Dr. Orhan İnce ve ekibi tarafından yapıldığını söyledi.
Proje kapsamında gölün tamamında hem suyun içerisinde hem de civarındaki önemli hassas noktalardan numuneler alındığını anlatan Oktar, şöyle devam etti:
"Bunu özellikle dalgıçlarımız da çalıştı, hocalarımız da tek tek ekipleriyle numune alma çalışmalarında yer aldı. Burada özellikle mikrobiyolitlerin gölün hangi hassas bölgelerinde oluştuğu ve bu sürecin nelerden etkilendiği ve hangi koruma tedbirlerinin alınması gerektiği hakkında önemli bulgular elde edildi. NASA aslında tüm dünyanın merak ettiği 'Mars'ta hayat var mı?' sorusunun cevabını araştırıyor. Bizim yaptığımız çalışma, Salda'nın Mars'la benzerliğinden dolayı Mars'taki yaşam izlerine dair önemli bir veri bankası sağlamış olacak. Sonrasında da gelen örneklerin NASA tarafından analizi ve açıklanmasıyla bizim örneklerimizin sonuçlarının karşılaştırılması hedefleniyor."
Salda'nın mikrobiyalit hassasiyet haritası çıkarıldı
Çalışmayla Salda Gölü'nde mikrobiyalit hassasiyet haritalarının çıkarıldığını bildiren Oktar, bu kapsamda haritalamanın Salda'nın koruma tedbirlerine rehber olarak kullanılmasının da planlandığını söyledi.
Oktar, proje sonuçlarına ilişkin detayların bir çalıştay ile yakın zamanda uluslararası akademik camiayla paylaşılması yönünde hazırlıkları olduğunu da ifade etti.
Gölün mutlak korunması gerektiği bu projeyle teyit ediliyor
Proje, Salda Gölü'nde Jeomikrobiyoloji, Jeokimya, Stromatolit oluşumuna ve Mars'ta yaşamın izlerini taşıyacak biyoiz potansiyeline yönelik çalışmalar İTÜ Maden Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Jeomikrobiyoloji Başkanı Prof. Dr. Nurgül Balcı; Mikrobiyal Ekolojisinin İleri Moleküler Yöntemlerle belirlenmesiyle ilgili çalışmalar ise ITU-BOUN Mikrobiyal Ekoloji Grup Başkanı Prof. Dr. Orhan İnce yürütücülüğünde tamamlandı.
Projeyle, Salda Gölü'ne ait tür çalışmaları ilk kez ileri moleküler yöntemlerle detaylandırılıp, patentlenmesine imkan sağlayacak veriler üretildi.
Öte yandan, gölün mikrobiyolojik yapısının çok zengin olduğu ve mikrobiyel olarak çok önemli ipuçlarını barındıran mikroorganizmaların yaşadığı Salda Gölü'nün mutlak korunması gerektiği de bu proje ile teyit ediliyor.