Kanada'daki Toronto Üniversitesi'nde çalışmalar yapan Türk bilim insanı Dr. Enver Gürhan Kılınç, üretilen mikroçipin tedavilerde hem maliyet hem de zaman tasarrufu bakımından önemli katkılar sağladığını söyledi.
Mikroçipin maliyetinin 1 Kanada dolarından daha az olduğunu söyleyen Kılınç, "Toronto Üniversitesindeki çalışmamız 2015 yılında başladı. Çalışmamız sonucunda daha önce 20 ila 30 dolar maliyeti olan, bakterileri ve onlarla mücadele edecek virüsleri saptama tetkikini 1 doların altına, en az 2 gün olan tetkik süresini de 15 dakika gibi kısa bir zamana indirdik. Toronto’daki bir hastane, günde bu tetkikten en az 800 tane yaptıklarını söyleyerek, bulduğumuz mikroçipli sistemden büyük heyecan duydu" dedi.
Antibiyotik tedavisine alternatif
Üretilen mikroçipin, bakteriler üzerindeki etkileri her geçen gün azalan antibiyotik tedavisine alternatif olarak ortaya çıkan faj tedavisinde önemli bir aşama sağlayacağını dile getiren Kılınç, "Yaptığımız çipler faj ve bakteri etkileşimini gerçek zamanlı takip edip bakteri parçalanmasını tespit etmektedir. Bu amaçla tasarladığımız cihaz, fajları kullanarak bakterileri tespit eden tanı aracı olarak faaliyete geçecek. Mikroçipli sistemimiz, yüklenen virüsle bakterileri 15 dakikada karşılaştırarak, hangi virüsün hangi bakteri üzerinde etkili olduğunu, yeşil ışık ve ses ikazı ile haber veriyor" diye konuştu.
Antibiyotiklere direnci olan birçok bakteri ortaya çıktığını, bu bakterilerin neden olduğu hastalıkların bazılarının ölümlere neden olduğunu, bu yüzden bilimin alternatif yollar aradığını belirten Kılınç, faj tedavisinin de son zamanların en etkili tedavi yöntemlerinden biri haline geldiğini vurguladı.
Bakteri yiyen virüs anlamına gelen bakteriyofajların, doğadan elde edildikleri için maliyet olarak daha ucuz ve daha kısa sürede ilaca dönüştürülebileceğini açıklayan Kılınç, "Faj terapisi veya tedavisi, kişiye özel tasarlanır ve yalnız hastada bulunan bakterileri hedef alacak fajlar seçilir. Tasarladığımız çip, hastanın ihtiyacı olan en etkili fajları en kısa sürede seçme imkanı vermektedir. Bu tedavi, antibiyotik tedavisinden daha az maliyetli ama daha çok etkili bir yöntemdir. Bu da devletlerin en yüksek bütçe rakamlarını ayırdıkları sağlık hizmetlerinde maliyet ve zamandan önemli ölçüde tasarruf anlamına gelmektedir" dedi.
Dünyada uygulanıyor
ABD başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde faj tedavisi ve üretimi için şirketler kurulduğuna ve genetiği işlenmiş fajlar üretildiğine dikkati çeken Kılınç, faj konusunda en büyük data merkezinin Gürcistan’ın başkenti Tiflis’te bulunan Eliava Enstitüsü olduğunu anlattı. Türkiye’nin Milli İlaç Projesi kapsamında önemli adımlar atmakta olduğuna işaret eden Kılınç, Türk bilim insanlarının bu merkezle ortak çalışmalar yaparak, faj tedavisi ve bakteriyofajlar üzerinde Türkiye adına geleceğe yönelik olumlu gelişmeler yakalanabileceğinin altını çizdi.
Kılınç, ürettikleri çip ile bakteriyofaj ve bakteriler üzerinde çalışan merkezlerden geri dönüşler ve teklifler aldıklarını belirterek, kurucuları arasında bulunduğu Micromensio adındaki şirket ile bu amaç için çalışan laboratuvarlara ve hastanelere ulaşmayı hedeflediklerini söyledi.
Faj tedavisi
Bakteriyofaj, Yunanca bakteri ile faj kelimelerinden oluşan ve bakteri yiyen virüs anlamına geliyor. Bilim dünyasında kısaca faj olarak bilinen bu tedavi yöntemi, antibiyotiklere alternatif olarak kullanılıyor.
Faj tedavisi bakteriyofajlar kullanarak patojenik bakteri hastalıklarını tedavi etmek için kullanılan bir yöntem olarak da biliniyor. Fajlar antibiyotiklerden daha spesifik oldukları için sadece konak bakteri hücresine saldırma özelliğine sahipler. Bu da diğer bakterilerin faj direnci kazanmasını yavaşlatıyor.
İnsan hücrelerine zarar vermeyen fajlar, sadece bağlanabileceği reseptörler taşıyan bakterilere saldırabiliyor.
Kaynak: AA