Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Başkanı Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar, "Türkiye'nin 2023, 2053 ve 2071 hedeflerine ulaşabilmesi için bilimsel olarak daha ileri bir düzeyde olması gerekiyor. Türkiye yakın çevresi başta olmak üzere dünyada bir cazibe merkezi olmak zorundadır." dedi.
Acar, yaptığı açıklamada, Türkiye'nin dünyanın en büyük 17. ekonomisi olduğunu söyledi.
Genelde bakıldığında, ülkelerin gelişmişlik düzeyi ve ekonomik büyüklüğü ile diğer alanlardaki sıralamalar arasında bir yakınlığın göze çarptığını belirten Acar, şöyle devam etti:
"Son 10 yılda Türkiye'de bilime ayrılan fonlar ciddi oranda arttı. Örneğin Gayri Safi Milli Hasılanın yüzde 0,5'i Ar-Ge'ye ayrılırken, bu oran son yıllarda yüzde 1'in üzerine çıkmıştır. Akademisyen, yayın, patent başvuru sayımız hep arttı ve artmaya da devam ediyor. Türkiye akademik yayın sayısı bakımından dünyada 18. sırada. Türkiye oransal olarak bir büyüme sağladı. Ancak genel olarak dünyadaki sıralamamız çok değişmiyor. Çünkü diğer ülkeler de boş durmuyor, onlar da çalışıyor. O yüzden bilim alanında istediğimiz kadar büyümeyi henüz yakalayamadık."
Türkiye'de 65'i vakıf, 118'i devlet üniversitesi olmak üzere toplamda 183 üniversite bulunduğunu hatırlatan Acar, "Bütün bu göstergeler dışında Türkiye'nin ihtiyacı olan şey niteliği geliştirmektir. Gerek bilim ve eğitim kurumlarımızın gerekse bilim insanlarımızın kendini geliştirme ihtiyacı aciliyet arz ediyor. Ar-Ge açısından nitelikli iş gücünün elde tutulması ve hevesli olarak çalıştırılması konusunda yönetim sistemimizin niteliğinin, kalitesinin iyileştirilmesi gerekiyor." diye konuştu.
"Gerekli potansiyele sahibiz"
Acar, gelişmiş ülkelerin yalnızca bilim insanlarının varlığıyla yüksek hedeflere ulaşmadığına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ülkemizde fiziksel altyapı ve Ar-Ge'de yasal düzenlemelerle yatırımların yapıldığını görüyoruz. Türkiye'nin 2023, 2053 ve 2071 hedeflerine ulaşabilmesi için bilimsel olarak daha ileri bir düzeyde olması gerekiyor. Türkiye yakın çevresi başta olmak üzere dünyada bir cazibe merkezi olmak zorundadır. Bilim insanları ve öğrenciler açısından daha cazip bir ülke konumuna yükselmek için gerekli potansiyele sahibiz. Ancak bu konuda uygun düzenleme, organizasyon ve yönetim çabalarına da gerek var. Son dönemde yaşadığımız olumsuz olaylar ve yurt dışındaki Türkiye karşıtı bazı olumsuz kampanyalara karşın, millet ve devlet olarak bunların üstesinden geleceğimize inanıyorum."
Türk dünyası ile bilimsel iş birliği
TÜBA'nın, 2015 yılında Kazakistan'ın başkenti Astana'da kurulan Türk Dünyası Bilim Akademileri Birliğinin dönem başkanlığını yürüttüğünü aktaran Acar, şunları kaydetti:
"Bu sene Türkistan şehrinde bilimsel bir faaliyet gerçekleştireceğiz. Ayrıca bu yaz Türk dünyasından gelecek bilim insanlarına yönelik İstanbul'da bir yaz okulu yapacağız. Yine kasım ayında genel kurulumuz öncesinde özellikle Türk dünyasını ilgilendiren bilimsel konularla ilgili bir toplantıyı da Türkiye'de gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Amacımız; ülke akademileri marifetiyle ülkelerin bilim insanları arasındaki irtibatı sağlamaktır. Karşılıklı bilim insanı mübadelesini gerçekleştirmek ve ortak bilimsel toplantı ile projeler yaparak iş birliğini artırmayı hedefliyoruz. Ülkeler arasında bilimsel iş birliğinin kopmamasının ve geliştirilmesinin büyük önemi var."