Bilgi Güvenliği Derneği tarafından düzenlenen 9. Uluslararası Bilgi Güvenliği ve Kriptoloji Konferansı, ODTÜ'de başladı.
Bilgi Güvenliği Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve HAVELSAN Genel Müdürü Ahmet Hamdi Atalay, burada yaptığı konuşmada, gündelik hayatta kullanılan cihazların internete bağlı hale geldiğini, birbiriyle iletişim halindeki cihaz sayısının da her geçen gün arttığını söyledi.
Nesnelerin internetinin, sağladığı kolaylıkların yanı sıra gündelik hayat ve ülke savunması açısından siber tehditleri de gündeme getirdiğini vurgulayan Atalay, şöyle konuştu:
"Türkiye, siber güvenlik alanında saldıran ve saldırıya uğrayan ülkeler arasında ilk sıralarda yer alıyor. Saldırıya uğramayı anlıyoruz fakat saldıran ülkeler arasında olmak anlaşılamayabiliyor. Türkiye'deki bağlantılı cihazların yüzde 40'ın üzerindeki kısmı daha önce nüfuz edilip ele geçirilmiş durumda. Böylece dışarıdan kontrol edilebiliyorlar. Verilen bir talimatla bu bilgisayarlar bir yere saldırıda kullanılabiliyor. Türkiye siber güvenlik açısından hassas konumda. Dünyada 1-1,5 milyon, Türkiye'de 15 bin siber güvenlik uzmanı açığı var. Bu açığı kapatmak üzere en önemli görev üniversitelere düşüyor. Bunun yanında siber güvenlikte milli çözümlerimiz olmazsa güvende olmamız mümkün değil."
"Ümit verici gelişmeler yaşanıyor"
ASELSAN Genel Müdürü Faik Eken de milli olarak geliştirilmesi gereken çözümlerin başında bilgi güvenliği ve kriptoloji alanındaki ürünlerin geldiğini söyledi.
Bu alandaki uzman ve mühendis açığının önemli bir sorun olduğuna işaret eden Eken, "Buna karşın savunma sanayisindeki diğer konularda nasıl sabırla ilerlediysek bu alanda da aynı şekilde hareket etmeliyiz. Bu konuda ümit verici gelişmeler yaşanıyor. Birlikte iş birliği ve güç birliği yaparak milli çözümler geliştirmemiz gerekiyor." dedi.