Atasever'in de içinde bulunduğu "VSS Unity" yörünge altı aracının New Mexico'daki Spaceport tesisine iniş yapmasının ardından basın toplantısı düzenlendi.
Toplantıya, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Ahmet Yozgatlıgil ile Axiom Space Baş Astronotu Michael Lopez-Alegria da katıldı.
Atasever, çok yoğun bir yolculuk geçirdiğine işaret ederek "İlk şok, ayrılmaydı. Sadece kısa saniyeler için oradaydık ama daha uzun sürdü gibi hissettirdi. Roket motoru çalıştıktan hemen sonra ve o uzay aracındaki güç muhtemelen uçuşun en etkileyici yönüydü. Elbette, mikro yer çekiminde süzülmek de çok eğlenceli ve aynı zamanda çok rahatlatıcı." diye konuştu.
Yaşadığı deneyimin sıfatlarla ifade edilemeyeceğini söyleyen Atasever, bunu Dünya'ya bakmak ve gezegeni deneysel bir bakış açısıyla görmek olarak tanımlayabileceğini anlattı.
Türkiye'nin ikinci astronotu Tuva Cihangir Atasever, başarıyla tamamlanan uzay misyonu ardından açıklamalarda bulunuyor.
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) June 8, 2024
https://t.co/i4SWpEeLGO
Atasever, uçuşun deneysel kısmının başarılı geçtiğine işaret ederek "Özel yapım uçuş kıyafetimde taşıdığım üç faydalı yükle ilgili tüm gerekli operasyonları başarıyla gerçekleştirebildim. Görevin bilimsel yönü büyük bir başarıydı ve bu konuda çok heyecanlıyım." ifadelerini kullandı.
Yörünge altı uçuşunda elde edilen verilerin analiz edileceğini söyleyen Atasever, gelecek birkaç yıl içinde Türkiye için hem ülkede hem de küresel olarak insanların hayatlarına değer katacak mikro yer çekimi araştırma yol haritası geliştireceklerini bildirdi.
Atasever, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisine hediye ettiği Türk bayrağı ile annesinin memleketi olan Azerbaycan bayrağını da yanında götürdüğüne değinerek "Onlar şu anda çok acı verici bir durumdaki Filistin halkı için önemli olan kefiye ile yan yana duruyorlardı." dedi.
Türkiye ile Azerbaycan için "İki devlet, bir millet" ifadesinin kullanıldığına işaret eden Atasever, bunu yansıtmak için iki ülkenin bayrağının da yan yana durduğunu anlattı.
Atasever, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisine hediye ettiği saat ile ailesi arkadaşlarından birçok kişisel eşyayı da götürdüğünü aktardı.
Bu görevi gelecek nesiller için de yerine getirdiğini anlatan Atasever, şunları kaydetti:
"Elbette, bu görevin ayrılmaz parçalarından biri araştırmalardı ancak asıl amaç bir sonraki nesli daha büyük, daha cesur hayaller kurmaya teşvik etmek. Bu yüzden onlara söyleyeceğim şey, kendiniz için gerçekten cesur hayaller seçmeye karar verin ve sonra bunları ulaşılabilir hedeflere dönüştürmek için gayretle ve stratejik olarak çalışın. Onların hayallerini gerçekleştirmelerine yardımcı olmak için elimden gelenin en iyisini yapmaktan fazlasıyla mutlu olurum."
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Yozgatlıgil de Türkiye'nin çok önemli bir uzay ülkesi haline geldiğine dikkati çekerek bir ay içinde, tamamen Türkiye'de geliştirilen ve üretilen ilk iletişim uydusunun da fırlatılacağını kaydetti.
Milli Uzay Programı'nın diğer bir hedefinin de 2026'da Ay'a ulaşmak olduğuna değinen Yozgatlıgil, Türkiye olarak uzaya bağımsız olarak erişmeyi ve uluslararası iş birliğiyle uzay limanına sahip olmayı hedeflediklerini bildirdi.
Yozgatlıgil, uzaya erişimin önemini anladıklarına dikkati çekerek "Uzay endüstrisi ve yeni uzay konsepti Türkiye için çok önemli ve bu yönde ilerlemek için gerekli adımları atıyoruz." dedi.
Lopez-Alegria da Axiom'un bu uçuştaki rolünün Türkiye Uzay Ajansı ile yaptıkları anlaşmanın ikinci aşamasını gerçekleştirmek olduğunu söyledi.
İlk aşamanın Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı'yı araştırma faaliyetleri için Uluslararası Uzay İstasyonu'na uçurmak olduğunu anımsatan Lopez-Alegria, buna katılmaktan duydukları memnuniyeti dile getirdi.
Lopez-Alegria, Atasever ile birlikte eğitim aldıklarına değinerek "Son derece işine bağlı, özverili, meraklı, zeki ve yetenekli bir genç." ifadesini kullandı.
Alper Gezeravcı'nın da içinde yer aldığı Ax-3 Uzay Misyonunun mürettebatı olarak Türkiye'de birkaç gün geçirdiklerine işaret eden Lopez-Alegria, Türkiye'nin gençlere verdiği önemden çok etkilendiğini bildirdi.
Lopez-Alegria, uzay endüstrisindeki birkaç şirketi ziyaret ettiklerini ve buralarda çalışanların çoğunun 30 yaşın altında olmasının da şaşırtıcı olduğunu ifade ederek, "Türkiye'deki gençler için geleceğin çok parlak olduğunu düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.