İstanbul Teknik Üniversitesi'nin (İTÜ) Teknoloji Geliştirme Bölgesi İTÜ ARI Teknokent, yaşayan bir ekosisteme dönüşmüş durumda.
İTÜ ARI Teknokent‘te işsiz kalan bir Ar-Ge uzmanı hemen aşağıya kahve içmeye çıkıp kahve molasında bir başka iş bulabiliyor.
Rektör Prof. Dr. Mehmet Karaca, ortamı "Silikon Vadisi"ne benzetiyor.
"Halihazırda Maslak'ta harıl harıl çalışan bir Silikon Vadisi var ülkemizde."
"Silikon Vadisi'nin kendisini burada oluşturduk"
Karaca, Türk girişimcilik ekosisteminin "Silikon Vadisi" gibi bir yapıya halihazırda İTÜ kampüsünde sahip olduğundan bahsediyor.
"Aslında Silikon Vadisi'nin kendisini burada oluşturmuş vaziyetteyiz. Bu açıdan gururluyuz. İTÜ Çekirdek Kuluçka Merkezimize yılda ortalama 5-10 bin proje geliyor. Bunları değerlendiriyoruz. Şimdiye kadar 1.180 proje desteklendi. Projeden kastım şu, bunlar firma haline dönüştü ve yerlerinde de durmuyorlar. Desteklediğimiz girişimler 62 milyon TL’ye varan ciro elde etti ve toplam değerlemeleri 445 milyon TL’ye ulaştı."
"2017’de 11 binin üzerinde proje başvurusu geldi"
Karaca, kendisinin 2012 yılında İTÜ rektörlüğüne atandığını hatırlatarak, nasıl yol katettiklerini anlatıyor.
"Hedefin çok çok üstüne çıktığımızı gördük. Nasıl çıktık? Yılda 100'e yakın proje geliyordu her sene, 2017’de 11 binin üzerinde proje başvurusu geldi. Burası bir çekim merkezi haline geldi. Gerçekten fikri ve orijinal projesi olup, bunu ticarileştirip ürüne dönüştürebilecek girişimciler burada yeşermeye başladı. Buraya fikri getiriyorlar, daha önünde prototip bile yok. Mentörlerimizle prototipe dair yönlendiriyoruz. Özel sektör ve akademiden 250'ye yakın mentörümüz var. Girişimcilere katkıda bulunuyor ve projeleri ciddi yerlere getiriyorlar."
"Hedef İstanbul'u ilk 20'ye koymak"
İstanbul'un bir dünya markası olduğunu anımsatan Karaca, İstanbul'un girişimcilik ekosistemi açısından ise dünya şehirleri arasında ilk 20'de yer alamadığını söylüyor.
Bu yüzden hedef İstanbul'u start up'lar ölçeğinde dünyanın ilk 20 şehri arasına koymak.
"İstanbul'un ilk 20'ye girmesinin ekonomimize doğrudan katkısı olacaktır. Üründen tutun diğer ekosistemlere faydası oluyor, birbirinin tamamlayıcısı oluyorlar. Örneğin çok ilginçtir buranın hoş bir tarafı (İTÜ'de) 7 bine yakın Ar-Ge personeli çalışıyor. Türkiye'nin en büyük ihtiyacı olan alan bu. Ar-Ge'ci sayısını artırmamız gerekiyor."
"Firmalarımızın 2017 cirosu 1 milyar doları aştı"
Ar-Ge alanında burada gelişen yapı ülke ekonomisine doğrudan katkı sağlıyor.
Rektör Prof. Dr. Karaca, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın verilerini de paylaşıyor.
"İTÜ ARI Teknokent olarak 2017 yılında 40 milyon doların üzerinde Ar-Ge ihracatı yaptık. Firmalarımızın 2017 cirosu 1 milyar doları aştı. 270 teknoloji firmasında 2.400 tamamlanmış Ar-Ge projesi bulunuyor. Bu verilerle geçtiğimiz günlerde, ülkemizdeki olgun Teknoloji Geliştirme Bölgeleri arasında 1. olduk.”
Kaynak: AA