Çin'in 2011'de fırlattığı ve 2016'da kontrolden çıktığını açıkladığı "Cennet Sarayı-1" anlamına gelen uzay istasyonu, "Tiangong-1"in 1 Nisan Pazar günü Dünya'ya düşmesi bekleniyor. 9,4 ton ağırlığında ve 2013'ten bu yana herhangi bir astronotun görev yapmadığı uzay istasyonunun, tam olarak düşeceği yer ve zamanı konusunda ise henüz bir bilgi verilemiyor.
Büyük kısmı atmosfere girdikten sonra yanarak yok olsa da uzay istasyonundan büyük parçaların yeryüzüne düşebileceği uyarısı yapılıyor. Parçaların düşme ihtimali olan kuzey ve güney yarım küredeki geniş bölgede Türkiye de var.
Uzay istasyonuna ait parçaların okyanusa düşme ihtimalinin daha yüksek olduğu belirtilirken, Türkiye'deki uzmanlar, bir yerleşim yerine düşmesi halinde cana veya mala zarar gelebileceği konusunda vatandaşları uyarıyor.
"Türkiye'ye düşerse çıplak gözle de görülebilir"
İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü Genel Astronomi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Adnan Ökten, bu tür uzay cihazlarının çoğunlukla Güneş'in aktiviteleri nedeniyle düştüğünü ifade etti.
Prof. Dr. Adnan Ökten, uzay istasyonunun düşüşünün vatandaşların can sağlığı açısından risk yaratabileceğini de vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tehlike ve kayıp da olur. Çatıya düşse deler, arabaya düşse içindekilere zarar verir, yolda yürüyen insanların üzerine düşse öldürme ihtimali var. Saat aralığı bilinse de insanlar uyarılıp, bu şekilde dikkatli olsalar, kapalı yerlerde olsalar. Diyelim ki Türkiye'nin üzerinden geçti, 21.00 - 22.00 saatleri arasında düşecek. O aralıkta insanların dışarıda olmamasında fayda var. İnsanların kaçma şansı da çok düşük. 5 metre yerinizi değiştirseniz yanınıza düşer. Üzerinize geliyorsa 5-10 metre kaçma şansınız var tabi ki 5-10 saniye içinde."
"Yerleşim yerine düşmesi ihtimali çok düşük"
Uzay istasyonunun Türkiye'de herhangi bir noktaya düşme ihtimalini değerlendiren İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü Başkanı Prof. Dr. Tansel Ak ise, kullanımı biten ya da yörüngeleri yeniden düzenlenmeyen uzay araçları veya uyduların dünyaya düşmesinin yeni bir olay olmadığını belirtti.
Çin'e ait uzay aracının da henüz nereye düşeceğinin tam olarak hesaplanmadığını vurgulayan Prof. Dr. Ak, şöyle konuştu:
"Eksi 40 enlemiyle artı 40 enlemi gibi çok geniş bir bölge verdiler ilk etapta. Bu aralık da çok geniş. Türkiye'nin dikkate değer bir kısmı giriyor bunun içine. Bu yüzden insanlar da 'Bizim üzerimize düşer mi?' diye endişelendiler ama bu endişe yersiz. Türkiye ya da yerleşim yerine düşmesi ihtimali çok düşüktür. Genelde denizlere düşer bu tür araçlar. Dolayısıyla endişe edecek bir şey yok. Bu olay insanlık için yeni bir şey de değil, sık sık olan şeyler."
"Yerleşim yerine düşen parçalar zarara neden olabilir"
Uzay istasyonunun büyüklüğünün kaygı yarattığının altını çizen Tansel Ak, aracın büyük bölümünün atmosfere girerken parçalanacağını ancak kalan parçaların yerleşim yerine düşmesi halinde ufak tefek zararlara neden olabileceğini belirtti.
Ancak bu ihtimalin "çok düşük" olduğunu savunan Prof. Dr. Ak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdiye kadar vaki değildir bir insanın üstüne düşmesi. Göktaşları sürekli düşüyor, şimdiye kadar bir insanın kaybına sebep olmuş göktaşı çarpması yoktur. Çok daha fazla düşüyorlar. Dolayısıyla bir insana zarar verme ihtimali son derece düşük. Maddi zarar? Belki... Tesadüfen evinize veya arabanıza denk gelirse zarar verme ihtimali var. Böyle şeyler yaşandı geçmişte, göktaşlarından, meteoritlerden arabaların, evlerin üzerine düşenler oldu ama bunlar gerçekten önemli haber oluyor. Çünkü çok nadir rastlanan olaylardır. Zarar vermesi ihtimali son derece düşüktür. Büyük ihtimalle meskun olmayan bir mahale düşecektir, karaya düşerse. Denize düşerse zaten bir sıkıntı yaratmaz."
Kaynak: AA