Üüniversite ve araştırma kurumlarınca hazırlanan deneyler, çıkılan çağrı neticesinde Türkiye Uzay Ajansı (TUA) ve TÜBİTAK Uzay uzmanlarından oluşan bir komisyonca değerlendirildi.
Aralarında kanserden bağışıklık hücrelerine, alglerden propolise kadar literatüre katkı sağlayacak çalışmaların bulunduğu 13 deney, uzayda gerçekleştirilecek.
"gMETAL" deneyiyle uzay araçlarının itki sistemlerinin daha verimli hale getirilmesi sağlanacak, MİYOKA deneyi ise mikro yerçekimi ortamında yapılacak, kurşunsuz lehimleme deneyiyle ISS'te elektronik kart üzerine kurşunsuz bileşen montajı gerçekleştirilecek.
"ALGALSPACE" deneyiyle uzayda, Antarktik ve ılıman bölge mikroalglerinin büyüme verileri karşılaştırılacak. Böylece, literatürde ilk kez kutup alglerinin uzayda kullanımına yönelik bir çalışma gerçekleştirilmiş olacak. Uzayda algler karbondioksitten oksijen rejenerasyonu, ek gıda temini, su iyileştirme, yaşam destek alanlarında kullanılmak amaçlarıyla araştırılacak.
"CRISPR-GEM" deneyiyle de insanlığın uzaydaki geleceği için aşılması gereken en büyük engellerden olan uzun süreli uzay görevlerinde sürdürülebilir bir sistemin sağlanamaması sorununu çözmek amacıyla tasarlanan biyorejeneratif yaşam destek sistemlerinin iskeleti olan bitkilerin, uzay görevi sırasında meydana gelen biyolojik ve biyolojik olmayan stresler karşısındaki savunma mekanizmalarının anlaşılması ve geliştirilmesine yönelik moleküler biyolojinin modern gen düzenleme tekniklerinden CRISPR'in mikro yerçekimi ortamda bitkiler üzerindeki etkinliğinin araştırılmasını amaçlanıyor.
Yapay zeka deneylerde kullanılacak
TÜBİTAK MAM tarafından geliştirilen "UYNA" deneyiyle yüksek sıcaklıklara dayanıklı yüksek mukavemetli alaşımların üretilmesi çalışması yapılacak.
"VOKALKORD" deneyiyle solunum sistemi fizyolojisi içerisinde yapay zeka desteğiyle seste meydana gelen frekans değişiminden rahatsızlıkların tespit edilmesi ve yerçekimsiz ortamın etkilerinin insan sesi üzerine etkileri araştırılacak.
"OKSİJEN SATURASYONU" deneyiyle de yapay zeka desteğiyle verilen havanın oksijen seviyesini hesaplayarak düşük yer çekiminin sebep olduğu farklılıklar ve rahatsızlıklar tanımlanacak.
"METABOLOM" deneyiyle uzay koşullarının insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri incelenecek. Çalışmanın dünyadaki var olan hastalıklar için yeni tedaviler ve önleyici tedbirlerin geliştirilmesinde faydalı olabileceği düşünülüyor.
"Deney için kan örneklerim alınmaya başlandı"
Türkiye'nin ilk uzay yolcusu Alper Gezeravcı da yaptığı değerlendirmede, uzay ortamının insan sağlığı üzerindeki etkilerini inceleyeceklerine de dikkati çekti.
"MİYELOİD" deneyiyle radyasyona maruz kalmanın kansere neden olan baskılayıcı hücrelere etkisi inceleyeceklerini belirten Gezeravcı, "'MESSAGE deneyiyle de yerçekimsiz ortamdan etkilenen henüz işlevi keşfedilememiş genler ve bunların bağışıklık sistemiyle ilişkisini araştıracağız. Bu etkilerin tespit edilebilmesi için henüz yer yüzünde kan örneklerim alınmaya başlandı, uzayda da alınmaya devam edecek. Görev sonunda dünyaya inişimizi takiben yine kan örneklerim alınacak." diye konuştu.
Gezeravcı, "UZMAN" isimli deneyle dünyada zorlu koşullara adapte olan mikroalg türlerinin yerçekimsiz koşullar altında büyüme ve dayanıklılık testlerinin gerçekleştirilmesi, metabolik değişikliklerinin incelenmesi, karbondioksit yakalama performanslarının ve oksijen üretim kabiliyetlerinin belirlenmesini amaçladıklarını söyledi.
TÜBİTAK MAM ile deneyin devamında yaşam destek sisteminin geliştirilmesinin hedeflendiğini vurgulayan Gezeravcı, bunun da uzay ekosisteminin parçası olma yönünde atılacak önemli adımlardan olduğunun altını çizdi.
Gezeravcı, "EXTREMOPHYTE" deneyiyle de uzayda ve yeryüzünde yetiştirilen ve de tuz stresine maruz bırakılan glikofitik ve halofitik bitkilerin tuz stresine verdikleri bazı fizyolojik ve moleküler yanıtların karşılaştırmasını yapacaklarını anlattı.
"Elektronik kart üretim teknolojisi test edilecek"
"MİYOKA" deneyinin ise yine TÜBİTAK Uzay tarafından tasarlandığını bildiren Gezeravcı, şunları kaydetti:
"Bu, çok önemli bir deney. Türk mühendisleri ve teknisyenlerince geliştirilen ve ilk defa uzayda uygulanacak elektronik kart üretim teknolojisi bu deney kapsamında test edilecek. RASAT'ta GÖKTÜRK 2'de İMECE'de, TÜRKSAT 6A'da uydularımızın kartları tasarlanıp üretilirken değerli mühendislerimizin üretim süreçlerinden edindiği tecrübeler neticesinde ortaya çıkan özgün bir teknik, Milli Uzay Programı'nda yer alan diğer uzay projelerine özellikle Ay Araştırma Projesi'ne paha biçilmez katkılar sağlayacak."
Gezeravcı, Muş Bilim ve Sanat Merkezi öğrencilerince hazırlanan "PRANET" deneyiyle propolis maddesinin mikro yerçekimi ortamındaki bakterilerin yer çekimli ortamdaki bakterilerle benzer sonuçlar verip vermeyeceği karşılaştıracaklarını ifade etti.
Muşlu öğrencilerin propolis deneyi hikayesi
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da Muşlu öğrencilerin deneyinin seçim sürecine dair şu ifadeleri kullandı:
"Biz, mayısta astronot çağrısına haziranda da bir Türk bilim insanının 'bilim misyonu' çerçevesinde ISS'e gönderileceğini ve bu konuda bilimsel deney tekliflerinin TÜBİTAK ve TUA'ya iletilmesi için çağrıya çıktık. Lakin bizim bu daveti göndermediğimiz bir ortaokul öğrenci grubu Muş'tan TUA'ya ulaştı. 'Biz duyduk ki bir Türk vatandaşı ISS'e gidecek ve bilimsel deneyler yapacakmış. Bizim de bir deney teklifimiz var. Acaba bizim deneyimizi de gerçekleştirebilir mi?' dediler. Bu, aslında Türkiye'nin çocuklarının hayallerinin nerelere ulaştığını gösteriyor. Bizi de hakikaten çok mutlu etti. Belki ISS açısından da ilklerden olacaktır. Alper, 13 deneyi her gün kayıtlar tutarak gerçekleştirecek. Dolayısıyla Alper, zannediyorum, ISS'in en çalışkan astronotu olacak."