Denizli'de yüksek teknolojili tekstil ürünleri üreterek ihracat yapan girişimci, üzerine dökülen çaydan esinlenerek geliştirdiği kumaşa, "dünyanın ilk çay kokulu kumaşı" olarak faydalı model tescili almak üzere Türk Patent ve Marka Kurumuna başvuruda bulundu.
Yenilikçi ürünler geliştirmeye odaklanan İsa Dal, 55 ülkeye yıllık 5,5 milyon dolarlık ihracat yapıyor.
Karides kabuğundan antimikrobiyal tekstil ürünleri, geç tutuşur hapishane kumaşı, Kırım Kongo hastalığına karşı kene kovucu kumaş, Zika virüsüne karşı hamileleri sivrisineklerden koruyan giysi, yatalak hastalar için bası yaralarını engelleyen çarşaf ile radyasyon ve elektromanyetik alan kirliliğine karşı koruyucu kumaşa imza atan İsa Dal, son olarak çay atıklarını kullanarak kumaş geliştirdi.
Dal, Avrupa'da birlikte çalıştığı tekstil ve konfeksiyon şirketlerinin her dönem yeni bir hikaye istediğini söyledi.
Kumaşlara yeni fonksiyonlar kazandıran özelliklerin piyasada rağbet gördüğünü belirten Dal, bu talebe yanıt vermek için sürekli Ar-Ge ve tasarım faaliyeti içinde olduklarını anlattı.
"Buram buram çay kokuyor"
Son dönemde çevre bilincindeki artışla özellikle geri dönüşüm ve yenilenebilir enerji temalarına eğildiklerini söyleyen Dal, çay kokulu kumaşın da bu kapsamda geliştirildiğini belirtti.
Dal, "Ben çay tiryakisiyim. Bir gün üzerime çay döküldü. Aklıma bu çayı boyama maddesine dönüştürme fikri geldi. Bir çay tiryakisi olarak çay kokan bir giysi istenir mi diye düşündüm" dedi.
Çayın organik bir boya olması nedeniyle özellikle organik tekstillerde kullanılabildiğini, bu ürünle dünyada bir ilk yarattıklarını belirten Dal, şöyle konuştu:
"Kimyasal boyar maddelere göre daha sağlıklı olan bu ürün buram buram çay kokuyor. Çay tiryakilerine özellikle tavsiye ediyoruz. Ben de bu ürünleri severek kullanmaya başladım. Organik Türk pamuğunun dokunması sonrası çay posasıyla renklendirilen bu ürünler iç ve dış piyasaya çıkmaya hazırlanıyor. Ekim ayında yurt dışı fuarlarda tanıtımına başlıyoruz."
Çay kokulu ama kırmızı değil
Tamamen doğal çay posasıyla ancak siyah, beyaz, sarı, gri, kahverengi ve açık kahverengi tonlarının boyanabildiğini, kırmızı rengin mümkün olmadığını anlatan İsa Dal, "tavşan kanı tişört" giymenin bu boyayla mümkün olamadığını söyledi.
Projede görev alan Pamukkale Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Atar da çöpe giden bir ürünü milli değer olarak kullanmanın mutluluğunu yaşadıklarından bahsetti.
Çay posasının boyar madde olarak kullanılması sürecinde nanoteknolojik uygulamalara yer verdiklerini belirten Atar, "Hiçbir kanserojen etkisi olmayan bu organik maddeyle Denizli'deki tezgahlarda çay kokulu kumaşlar boyanmaya başladı. Fabrikamızda boya kokusunun yanında çay kokusu da yavaş yavaş artmaya başladı" dedi.
Kaynak: AA