Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Yıldırım ile meslektaşları Prof. Dr. Hayri Duman ve Doç. Dr. İsmail Eker, Köyceğiz sınırlarında bulunan Sandras Dağı'nda ortak bir çalışma ile yeni bir sümbül türü keşfetti.
‘Muğla sümbülü’ olarak kayıtlara geçen çiçeğin Latince adı ‘muscari muglaensis’ olarak kaydedildi.
Bölgenin toprak içeriği bitki oluşmasını zorluyor
Doç. Dr. Hasan Yıldırım, Sandras Dağı'nın krom, magnezyum, nikel, kobalt ve demir gibi ağır metal barındıran ve bitki yetişmesi için zorlu şartlar oluşturan topraklara sahip olduğunu, buraya uyum sağlayıp türleşen bitkilerin de çoğunlukla lokal endemik türler olduğunu söyledi.
30'a yakın bitki sadece Sandras Dağı'nda bulunuyor
Sandras Dağı'nda yayılış gösteren 150 civarında endemik türün bulunduğunu, bunların 30'a yakınının dünyada sadece bu dağda bulunan "nokta endemiği" bitki türü olduğunu belirten Yıldırım, halen bu dağdan yeni bitki türleri keşfedildiğine değindi.
Yıldırım, “Muğla sümbülü” hakkında şu bilgileri verdi:
"2019 yılında Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde gerçekleştirilen bir teknik kurul toplantısı esnasında Prof. Dr. Hayri Duman ve konu uzmanlarından Abant İzzet Baysal Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Eker ile birlikte bu bitkiye ilişkin ortak bir çalışmanın temellerini attık.
2020 yılının haziran ayı başında Sandras Dağı'na düzenlenen saha çalışmasında bitki tekrar toplandı ve üzerine gerçekleştirilen ayrıntılı morfolojik ve taksonomik çalışmalar sonucunda üç araştırıcı tarafından ortak bir sonuçla bilim dünyası için yeni bir tür olduğu sonucuna varıldı. Makalemiz, bilimsel hakem süreci ve değerlendirilmesi sonucunda Aralık 2020’de yayınlanarak bilim dünyasına tanıtıldı."
"Koruma altına alınmalı"
Sandras Dağı’ndaki maden çalışmalarına dikkat çeken Doç. Dr. Yıldırım, alanın koruma altına alınması gerektiğini söyledi:
”Maden çalışmaları dünyada sadece bu dağda bulunan 30 kadar lokal endemik türün tükenişine neden olacak sonuçlar doğurabilir. Muğla Sümbülü de henüz keşfedilmişken yok oluşun eşiğinde olabilir. Bu alanın mutlaka bir koruma statüsü altına alınması gerekmektedir."
Doç. Dr. Yıldırım, müşkürüm (Muscari) cinsi sümbüllerden dünyadaki 77 türün 47'sinin Türkiye'de bulunduğunu, 30'unun ise endemik türler olduğunu da kaydetti.