Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı İlhan Yerlikaya, RTÜK'e internetten yapılan yayıncılık faaliyetleri için içerik denetimi, lisans verme ve iptal etme yetkisinin tanındığı düzenlemeye ilişkin açıklamalarda bulundu.
Kamuoyunda "İnternet yasası" olarak adlandırılan düzenlemenin TBMM'de kabul edildiğini ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından onaylanarak Resmi Gazete'de yayımlandığını anımsatan Yerlikaya, "Bu yasa, başkalarının söylediğinin aksine özgürlükçü bir yasadır, asla 'sansür yasası' değildir. İnternetin tamamını da kapsamamaktadır" dedi.
"RTÜK'ün internetin tamamında yapılan paylaşımları denetleyeceğine" yönelik doğru olmayan iddiaların ortaya atıldığına işaret eden Yerlikaya, "Yasa ile sadece, internet mecrasındaki radyo ve televizyon yayınları ile isteğe bağlı yayınlar RTÜK'ün denetimine geçti. Sadece bu alanları kapsıyor. Paylaşım siteleri, sosyal medya gibi mecralar bunun içinde değil. İnternet ortamından yapılan yayıncılık faaliyetlerini kapsıyor" bilgisini paylaştı.
Radyo ve televizyonlardan ekstra lisans ücreti alınmayacak
RTÜK Başkanı Yerlikaya, internet ortamında yapılan yayıncılık faaliyetlerine yönelik denetim sürecinin, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) ile yürütüleceğini kaydetti.
Hem normal mecralardan yayın yapan radyo televizyonların internet ortamındaki yayınları hem de sadece internetten yayın yapan radyo ve televizyonlar için sürecin, 6 ay sonra başlayacağını vurgulayan Yerlikaya, BTK ile temel kriterler ve lisanslama ücretleri üzerine ortak bir çalışma yapılacağını belirtti.
Bazı ülkelerde, yakın iki kuruluş olan BTK ile RTÜK'ün muadili kurumların, aynı çatı altında olabildiğine dikkat çeken Yerlikaya, şunları kaydetti:
"Denetim süreci BTK ile birlikte yürütülecek. Süreç şu şekilde işleyecek, 6 aylık bir geçiş süreci olacak yani hemen başlamıyoruz. İnternet ortamındaki radyo ve televizyon yayınlarının önce lisanslanması olacak. Bize başvuracaklar, lisans vereceğiz. Burada mevcut mecralarda yayın yapan radyo ve televizyonların internetteki yayınları için yapacağı lisans başvurularında ekstra bir ücret alınmayacak. Diğerlerinde ise (sadece internet üzerinden yayıncılık yapanlar) ücret çok yüksek olmayacak."
Yerlikaya, yasaya göre, internetten yayıncılık faaliyeti yürüten ve lisans almayan kuruluşların yayınlarının, sulh ceza hakimlikleri aracılığıyla engelleneceğinin altını çizdi.
"Yayınları kapatacağız, gibi bir şey yok"
Yasal düzenlemeye yönelik "sansür gelecek" eleştirilerine de tepki gösteren Yerlikaya, "Sansür gelecek, internet bitecek, böyle bir şey yok. Radyo ve televizyonlar bitti mi, şu anda Türkiye'de 1700 tane radyo ve televizyon var. Her geçen gün uydudan yeni televizyonlar da çıktığı için devamlı artıyor. Biz bunları kapattık mı, hayır" diye konuştu.
RTÜK'ün, kapatma yetkisini, sadece vatandaşları dolandıran, sağlığa zararlı ürünler pazarlayan ve sohbet hatları üzerinden faaliyet yürüten kanallar için kullandığını anımsatan Yerlikaya, "Bu tip kanallar için kapatma işlemini de yayınlardan sonra yaptık. Yani yayın öncesinde bir işlem yapmıyoruz. Sansür, önceden yapılan bir müdahale işlemidir. Dolayısıyla biz yanlış işler varsa onlara müdahale ettik. İnternet ortamında da 'yayınları kapatacağız' gibi bir şey yok. Nasıl ki şu anda meşru, vatandaşı dolandırmayan, sahte iş yapmayan televizyonlar yayınlarını yapıyorsa, internet ortamındaki yayınlar da o şekilde olacak" dedi.
"Çoluk çocuğumuz cep telefonlarından bu küfürleri izliyor"
Yerlikaya, "yayıncılık" adı altında insanların kötü yola teşvik edilmesine, kişilik haklarına zarar verilmesine, aşırı argo ve küfre de müsamaha göstermeyeceklerinin altını çizerek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bazı televizyon kanallarında neredeyse 20 tane sinkaflı kelime peş peşe sıralanıyor. Bu, yayıncılık sorumluluğuna, anlayışına sığmaz. Senaryoya küfrü yazıyor, televizyonda RTÜK'ten çekindiği için uzun uzun bipler koyuyor, internet ortamında da bunları olduğu gibi yayınlıyor. Çoluk çocuğumuz cep telefonlarından bu küfürleri izliyor ve hele hele genç yaştaki çocuklarımız için bunlar çok kötü rol modeller olarak karşımıza çıkıyor. Çünkü onları yapanların bir kısmı da o dizinin kahramanları. Dolayısıyla toplumsal sorumluluk isteyen bir şey yayıncılık, rastgele yapılacak bir şey değil. İnternet yasası da bu anlamda, radyo televizyon yayınlarının değişik mecradan yapılmasını, RTÜK düzenleme ve denetlemesine alan bir yasadır. Çok yerinde bir yasadır."
Yerlikaya, Avrupa'da da benzer düzenlemeler olduğunu ve çeşitli ülkelerde internet mecrasının nasıl düzenleneceğine yönelik tartışmaların sürdüğünü belirtti.
"RTÜK'ün varlığı bile o ülkenin demokratik olduğu anlamına gelir"
RTÜK Başkanı İlhan Yerlikaya, sadece internet ortamından yapılan yayıncılığa yönelik denetimlerin Netflix, Puhu TV, Blue TV ve buna benzer kanalları kapsayacağını anlatarak, "Netflix mesela, yurt dışında da ilgili ülkenin radyo televizyon üst kurulu tarafından denetleniyor, Hollanda lisanslı bir kuruluş. Dolayısıyla bizden de lisans alacak. Bu ilk defa bizim uyguladığımız bir şey değil. Bu kadar eleştirilecek bir nokta da değil ama çok değişik mecralara çekiliyor. Düzenleme de yanlış bir şey değil" dedi.
Sadece iletişim alanında değil farklı alanlarda da her yeni teknolojik gelişmenin, bir müddet sonra düzenleme ihtiyacı doğuracağına işaret eden Yerlikaya, otomobillerin çoğalmasıyla yeni trafik kurallarının getirilmesini örnek gösterdi.
İletişim alanında yeni mecraların oluşmasıyla onları kapsayan düzenlemelerin gerçekleştirildiğini dile getiren Yerlikaya, yasanın da bu amaçla yapıldığını vurguladı.
Yerlikaya, şunları kaydetti:
"RTÜK, bütün dünyada demokratik ülkelerde var olan bir kuruluştur. Bazı insanlar, 'RTÜK, 12 Eylül kurumudur, askeri darbenin ürünüdür' gibi şeyler söylüyor. Hayır, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, 90'lı yıllarda kurulmuştur ve Avrupa'da da vardır. Sadece kamu yayıncılığı olan yerlerde Radyo Televizyon Üst Kurulları yoktur. Yani Radyo Televizyon Üst Kurulunun bizatihi varlığı bile, o ülkenin demokratik bir yapıda olduğu anlamına gelir. Çünkü bu, orada özel radyo televizyonlar var demektir. Özel radyo televizyonlar yoksa bir ülkede RTÜK de yoktur. Asya, Afrika gibi ülkelerde bunun örneklerini görebilirsiniz. Dolayısıyla RTÜK'e sansürcü, antidemokratik kurum demek çok yanlış ve bence bunu diyenin bu alanda hiçbir bilgisi de yok demektir."
Kaynak: AA