İklim krizinin etkileriyle her bölge; hem ortak hem de kendine özgü sorunlarla yüzleşmek zorunda. Küresel ısınmayla suların yükselmesi ise evrensel bir sorun. Bazı senaryolara göre suların yükselmesiyle haritadan silinecek ülkeler var. Peki, olası bu felaket karşısında nasıl bir tutum sergileyecegiz. İranlı mimar Sajjad Navidi’nin, Ganvie köyü için tasarladığı akıllı evler bu soruna yanıt olabilir.
Ganvie, Batı Afrika ülkesi Benin’in Nokoué Gölü’nde yer alan bir göl köyü. Bu bölgedeki evlerin çoğu suyun üzerine inşa edilmiş, ahşap ve zayıf yapılardan oluşuyor. Yağışlar ve gelgitlerle yükselen su seviyesi bu evleri zaman içerisinde yıpratıp yıkabiliyor. Navidi, insan hayatı için tehdit oluşturan bu duruma, bölgede birçok türü yaşayan balon/ kirpi balıklarından ilham alan bir çözüm sundu. Tasarımının adı ‘Puffer Village’. Ganvie köyü için tasarlanan Puffer Village, deniz seviyesi yükselmesinin tehdit ettiği tüm kıyı bölgelerinde ve köylerde uygulanabiliyor.
Tasarımını konuşmak üzere ulaştığımız Sajjad Navidi, Tahran Sanat Üniversitesi’nde mimarlık ve enerji alanında yüksek lisans eğitimi alıyor. Canlılardan ve doğadan ilham alan çeşitli projeler üzerine çalışmış. Sürdürülebilir mimariyle ilgilenen Navidi, “Yerel malzemeleri kullanarak yoksun bölgelerdeki insanlar için tasarım yapmayı seviyorum” diye anlatıyor.
Balon balıklarının savunma stratejisi
Dünyanın gelecekteki başlıca krizlerinden biri yükselen deniz seviyesi olarak gösteriliyor. Navidi’ye göre deniz seviyesi koşullarına uyum sağlayan bir sisteme ihtiyacımız var ve “Doğa bizim için her zaman en iyi cevaba sahip.”
Navidi’nin aradığı cevabı bulduğu balon balıkları, düşmanlarıyla başa çıkabilmek için su veya hava ile kendisini şişiriyor. Evler de balon balıkları gibi suyun oluşturduğu tehdide göre kendisini hava ya da suyla şişirebiliyor. Ayrıca, evlerin şekli de balon balıklarının kumda bıraktığı halka izlerden esinlenmiş.
Puffer Village suyun seviyesine göre alçalıp yükselebiliyor
Bu yapıların dışında bir balon derisi/kabuğu var. Stabil koşullarda yapı düz çatılı evlere benziyor. Su seviyesi yükseldiğinde bu balon kaplama havayla dolarak hafifliyor ve suyun yüzeyine çıkıyor. Fırtına ve dalga sırasında ise suyla dolup ağırlaşıyor ve aşağı doğru çöküyor.
Navidi, şöyle anlatıyor:
“Bu sistem, yağmur ve gelgit sırasında deniz seviyesi yükseldiğinde hacmini artırarak ve balon derisini hava ile şişirerek hafifleyebiliyor ve suyun yüzeyine yükselebiliyor. Sistem ayrıca, fırtınalı ve dalgalı havalarda, evlerin hasar görme ve hareket etme ihtimalinin olduğu durumlarda balon derisini su ile doldurabiliyor. Yükünü ve ağırlığını artırarak hasara karşı direnebiliyor.”
Suyun seviyesini sensörlerle algılıyor
Navidi, yapılarında su seviyesini ve dalgaları algılamaya duyarlı iki tip sensör kullanmış.
Su seviyesine duyarlı sensörler, yağmur ve gelgit koşullarında yapının altındaki hava fanını harekete geçiriyor. Balon kaplamanın hava ile dolmasını sağlıyor.
Darbe sensörleri, fırtınalı ve dalgalı koşullarda alt yapının taban gözeneklerini harekete geçiriyor. Balon kaplamanın su ile dolarak ağırlaşmasını ve alçalarak daha dayanıklı hale gelmesini sağlıyor.
Evlerin etrafındaki ahşap çitlerde akuaponik tarım sistemi oluşturulmuş. Böylece kırsal ekonominin bir kısmını üretmek amaçlanıyor.
Navidi’ye bu yapının enerjisini nasıl sağladığını da soruyoruz. Şöyle anlatıyor:
“Bu yapının tüm enerjisi, hava fan sistemi, aydınlatma vb. dâhil olmak üzere, temiz enerjilerden sağlanıyor. Bu yapının altındaki gelgit enerjisi sistemi deniz suyu dalgalarından elektrik üretmek üzere tasarlandı. Ayrıca, balon derinin üst kısmında güneş ışınlarından elektrik üretmek için esnek fotovoltaik paneller tasarlandı.”
İklim değişikliği ve mimari
İklim değişikliğiyle başa çıkmada mimari de giderek önem kazanıyor. Navidi, şöyle diyor:
“Günümüzde iklim değişikliği, tüm insanların yüzleştiği en önemli zorluklardan biri ve her meslekten bireyler sorumluluk almalı ve bunun için çaba göstermeli. Bir mimar, çevresel kalıpları inceleyerek ve akıllı çözümler üreterek iklim değişikliğini en aza indirmede büyük bir etkiye sahip olabilir.”