Denizde bir atığın, oluşturduğu kötü görüntüden çok daha büyük zararları var. Deniz kirliliği birçok canlı türünün sağlığını olumsuz etkiliyor. Onların ölümüne bile sebep olabiliyor.
Balık ölümlerini engellemek için sürdürülebilir balıkçılık ve çevresel kirleticilerin suya atılmaması gerekiyor.
"Su kirliliği balıkları hem fizyolojik hem de hormonal düzeyde bozar"
Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Su Ürünleri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ercüment Genç, su kirliliğinin balıkları ciddi şekilde etkilediğini söylüyor:
“Su kirliliği de tüm canlılığı etkilediği gibi balıkları aynı vaziyette hem fizyolojik hem de hormonal düzeyde bozar. Kirleticilerin bazıları mikro plastiklerdir ve mikro plastikler sadece materyal olarak değil aynı zamanda içeriklerindeki Bisfenol A gibi hormon bozucularla da uzun vadede büyük probleme neden olurlar.''
Marmara Denizi’ni etkileyen Müsilaj da denizlerde oksijen kaynaklarını azalttığı için balık ölümlerini arttırıyor.
Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Su Ürünleri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Hijran Yavuzcan ise ''Yeterli düzeyde arıtılmadan denize bırakılan deşarjlarda özellikle müsilajın patlamasına neden olabilecek çok yüksek düzeyde elementler var. Bunların mutlaka arıtımda tutulması gerekiyor” diyor.
Balık ölümlerinin önüne geçmek için insanların ve belediyelerin bu konuda bilinçlendirilmesi, evsel ve endüstriyel atıkların su kaynaklarına atılmaması büyük önem taşıyor.