Türkiye, Kanada, Avustralya, Yunanistan ve İtalya son yıllarda tarihlerinin en büyük orman yangınlarını yaşadı. Bu yangınlarda milyonlarca hektarlık alan küle döndü.
Yangınların başlaması bir kıvılcıma, sönmesi ise büyük çabaların yanında kimi zaman şansa bağlı. Hal böyleyken yangınların neden ve nasıl çıktığına, nelere dikkat edilmesi gerektiğine odaklanmak oldukça kritik.
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Yasin Tahir Karaca orman yangınlarıyla ilgili merak edilenleri TRT Haber’e anlattı.
Orman yangınları neden çıkıyor?
Orman yangınlarının birçok sebebi var. Bunların başındaysa ormanlık alanlardaki düşük nem oranı geliyor.
Karaca, bu yıl özelinde görülen aşırı yağışların orman zeminini kaplayan otların büyümesine sebep olduğunu, yaz aylarında yaşanan aşırı sıcakların da nem oranını azaltarak yangına davetiye çıkardığını anlatıyor:
“Orman yangınlarının genel sebeplerine baktığımızda ormanların iç temizliğinin düzenli olarak yapılamaması, yapılan kamplar, vatandaşların bıraktığı çer çöpler, bilinçsiz yakılan ateşler ki bunun özellikle altını çizmek istiyorum. Kampa gittiğinizde mutlaka o kamp ateşinizi söndürün. Bir başka sebebi yıldırım düşmeleri, yıldırım düşkünlüğünde orman yangınlarına davetiye çıkartabilir. Orman yangınlarının bir diğer sebebi de sabotaj.”
“Anız yakmak çok tehlikelidir”
Tarımla uğraşanlar, tarlayı hasat ettikten sonra ekinlerin toprakta kalan kök ve saplarını kasıtlı olarak yakar. Anız yakma olarak bilinen bu işlem, hem çevreye ciddi zararlar verebileceğinden hem de yangın riski açısından oldukça tehlikeli olduğundan yasaklanmış durumda.
Yasin Tahir Karaca, anız yakmanın yangın riski ile ilişkisini şöyle ifade ediyor:
“Ülkemizde anız yakmak yasak. Aslında çok masumane başlıyor anız yakmak. ‘Ya yakarız ne olacak ki şuradan da süreriz’ deniyor. Ama işte bir rüzgar çıkıyor. Ormana da sirayet edebilir, çevreye de sirayet edebilir. Bir tas su almaya gidersin. Arkanı döndüğünde alan büyümüştür. Bir tas suyla sönmez. İkinci tası almaya gittiğinizde artık bir varil suya ihtiyacınız oluşur. Anız yakmak da buna benzer. Arkanızı döndüğünüzde biraz da rüzgar varsa hayal dahi edemeyeceğiniz boyutlarla karşı karşıya kalabilirsiniz. Anız yakmak gerek orman yangınları açısından, gerek ev ve araç yangını açısından, hatta kendi canınızı riske atmak açısından kesinlikle ve kesinlikle yanlıştır. Anız yakmayalım.”
Orman yangınları nasıl başlar ve büyür?
Orman yangınlarının neden çıktığı gibi nasıl başlayıp büyüdüğünü bilmek de alınabilecek önlemler açısından kritik bir öneme sahip.
Karaca’nın verdiği bilgilere göre üç çeşit orman yangını var:
“Örtü yangını, gövde yangını ve tepe yangını dediğimiz üç tarzı vardır orman yangınlarının. Genellikle orman yangınları bizim örtü yangını dediğimiz yerden başlar. Yani ot, kozalak, kurumuş ağaç dalları kuruduğunda yerde ciddi bir örtü yapar. Bu örtü yanmaya başlıyor. Eğer bu örtü ne kadar fazlaysa, ağacın gövdesini de o kadar hızlı tehdit altına alıyor. Ağacın gövdesi yandıktan sonra ağacın tepesine ulaşması da hızlı oluyor ki tepe yangını olduktan sonra müdahale açısından yapabileceğiniz çok bir şey kalmıyor. Türkiye orman yangınlarına müdahale noktasında çok iyi bir yerde ama keşke hiç yangın çıkmasa ve müdahalelere gerek olmasa.”