Karbon ve sera gazı salınımının etkili olduğu iklim sorunları uzmanlar tarafından son yıllarda ‘küresel iklim krizi’ olarak anılmaya başlandı. Bu krizden etkilenen sektörlerden biri de kış turizmi. Son yıllarda Erciyes, Bolu, Uludağ gibi noktalarda kar beklenenden daha geç ve az yağıyor. Bu da sektörün çalışabileceği süreyi kısaltıyor.
Uzmanlara göre küresel anlamda sera etkisi yapan gazların atmosfere salınması bir an önce son bulmazsa bu sorun artarak devam edecek. Dünya daha da ısınacak ve ani gelişen meteorolojik olayların sayısı artacak.
Uzun vadede sıcaklıklar yükselme eğiliminde
Küresel iklim krizini ve meteorolojideki gelişmeleri sorduğumuz İstanbul Teknik Üniversitesi Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Ilıcak, zaman zaman tahmin edilenden soğuk dönemler yaşansa da dünya genelinde sıcaklıkların yükseldiğini şu sözlerle anlatıyor.
“Günümüzdeki iklim değişikliğinin bir numaralı sebebi bizim doğaya saldığımız karbon, sera gazı miktarı. O da battaniye etkisi sağlayıp sıcaklıkları artırmaya başlıyor. Bu yavaş yavaş olan bir şey. Hemen bir anda artmıyor. Sıcaklık ortalaması 1 derece arttığında insanlar bunu önemsiz gibi görebiliyor ama bütün dünyanın 1 derece daha ısınması büyük bir olay.”
Yaz günleri artıyor kış günleri azalıyor
Dünya genelinde artan sıcaklıklar mevsimlerin yaşanma sürecini de doğrudan etkiliyor. Söz konusu değerlendirme yapılırken yıl içerisinde yaz ya da kış olarak tanımlanan günlerin sayılarına bakılıyor. Doç. Dr. Mehmet Ilıcak da son yıllarda ‘yaz’ olarak tanımlanan günlerin sayısal olarak arttığını ‘kış’ günlerinin ise azaldığının altını çizerek önlem alınmazsa bu değişimin artarak süreceğini belirtiyor:
“Yaz olarak kabul ettiğimiz dönemin gün sayısı artıyor sıcaklıklar arttığı için. Kış olarak kabul ettiğimiz gün sayısı da azalıyor. Bir anda kış yok olmayacak. Kışların gün sayısı azalacak. Bazen şiddeti artacak. Bu günlerin ekstrem olayları da artmaya başlayacak. Örneğin yazın sıcak hava dalgasının sayısı artacak, kışın bazı yerlerde bir anda aşırı soğuklar gelerek hava eksi derecelerin altına düşecek. Bu da yaklaşan büyük problemlerden.”
Ekstrem hava olaylarına verilebilecek örneklerden biri fırtına. Rüzgar şiddeti 17,2 m/saniye veya 62 km/saatin üstüne çıkması durumu fırtına olarak tanımlanıyor. Son yıllarda yaşanan fırtına sayısında ise ciddi bir artış görünüyor.
“Enlem kaynamaları yaşanıyor”
Sıcaklıkların dünya genelinde yükselmesinin ve yaşanan iklim değişikliklerini ifade etmenin en etkili yollarından biri Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Meteoroloji Lab. Bşk. Adil Tek’e göre enlemler. Yaşanan meteorolojik değişimlerin son yıllarda ‘enlem kayması’ ile anlatıldığını belirten Tek şunları söyledi:
“İklim değişikliğinin en büyük sonuçlarından bir tanesi bu. Örneğin Kahire’nin enlemi Lübnan’a kayıyor. İzmir’in enlemi Bolu’ya, İstanbul’a doğru kayıyor. Orada görülen sıcaklık değerleri Kuzey’e doğru çıkıyor. Biz bunu iklim değişikliğinin enlem kayması etkisi olarak adlandırıyoruz. Bu gittikçe devam edecek. “
2050 yılında kar yağışları yarı yarıya azalabilir
Meteorolojide gelecek tahminleri yapılırken geçmiş yılların istatistiklerinden faydalanılarak çeşitli simülasyonlar oluşturuluyor. Bunun sonucunda ortaya farklı senaryolar çıkıyor. Sıcaklıkların artmasıyla ilgili ortaya konan en olumsuz senaryo ise bin 500 metre rakımın üzerindeki noktalarda kar yağışının çok ciddi oranlarda azalacağını söylüyor. Doç. Dr. Mehmet Ilıcak o senaryoyu şu sözlerle anlatıyor:
“Karbon emisyonunda herhangi bir azaltmaya gitmezsek, bizi bekleyen en kötü senaryoya göre kar yağış miktarlarında 2040-2050’lerde yüzde 40-50 azalma. 2070-2100 arasında da yüzde 80 civarında azalma öngörülüyor.”
Kış turizminin takvimi mevsimsel değişimden etkileniyor
Kış turizminin son yıllardaki en önemli sorunlarından biri iklim değişikliği. Kar yağışına doğrudan bağlı olan sektörde kışın geç gelmesi, karın az yağması ve sezonun erken kapanması son yıllarda sıklıkla yaşanan durumlardan. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Meteoroloji Lab. Bşk. Adil Tek de olumsuz senaryoların dikkate alınarak stratejik planlamaların yapılması gerektiğinin altını çiziyor:
“Kar yağışı sayılarının gittikçe azaldığını görüyoruz. Ayrıca yine sıcaklığın 0 derecelerin altına düştüğü günlerin sayıları azalıyor. Zeminde karın olması gerektiği zamanda zeminde kar oluşmuyor. Bu da doğal olarak kış turizmini çok fazla etkiliyor. İklim değişikliğiyle sıcaklık artışları devam ediyor. Önümüzdeki bazı senaryolar bizim bölgelerimizde sıcaklık değerlerinin daha da artacağını ve toprak nem değerlerinin azalacağını söylüyor. Bu da yağış miktarlarının azalması anlamına geliyor. Bu veriler göz önünde bulundurularak, müzakere edilerek kış turizmine yönelik stratejik planın oluşturulması gerekiyor.”
Grafik: Furkan Terzi