Sık sık dünya, dünyaya mavi rengini veren okyanusların ısındığını haberleştiriyoruz.
Tabii bu durumda insan elinin de payı büyük.
Her ne kadar yeni tip koronavirüs (COVID-19) salgınının etkisiyle insanların korunmak için pek dışarı çıkmaması çevrede bir rahatlamaya yol açsa da bu şimdilik kısa süreli bir etki gibi görülüyor.
Son yapılan uluslararası çalışmalar, küresel metan emisyonlarının 2017 yılına kadar 10 yıl içinde yüzde 9 arttığını gösteriyor.
Atmosferik gazdaki bu artış, dünyayı yüzyılın sonunda 3 santigrat derece daha sıcak hale getirebilir.
İklim uzmanları, insanlığın iklim değişikliğinin en kötü etkilerinden kaçınması gerektiğini vurguluyor.
Ama bu o kadar da kolay değil.
Dünya çapında en yaygın olarak hayvancılık, sulak alanlar, fosil yakıt kullanımı ve boru hattı sızıntılarından üretilen metan gazı, karbondioksite göre kabaca 28 kat daha yüksek atmosferik ısınma potansiyeline sahip. Yani küresel ısınmanın sorumlusu bir başka tehlikeli gaz.
Metan gazı salımı geçmişte hızla büyüdü ancak 1990'lar ve 2000'lerin başında kısa bir süre istikrar kazandı. Bazı uzmanlar, Asya ve Afrika'da tarımdaki büyüme ve dünya genelinde devam eden fosil yakıt kullanımının, metanın atmosferde artan mevcudiyetine büyük katkıda bulunduğu görüşünde.
Yine uzmanlar, Avrupa’nın çalışma süresi boyunca daha az süt ineği kullanarak tarımsal metan emisyonlarını düşüren tek bölge olduğunu söylüyor.
Sera gazlarında yüzde 23 payı var
Genel olarak, metan gazı atmosferdeki tüm sera gazı ısınmasının yüzde 23'ünden sorumlu. Gazın atmosferde ortalama 9 yıllık bir ömrü var. Bilim insanları bunun, iklim değişikliğine nispeten hızlı ve kısa vadeli çözümler için iyi bir hedef olduğunu söylüyor.
İnsanlar önümüzdeki birkaç yıl içinde metan gazlarını stabilize etmeye başlarsa, daha doğrusu bunu başarabilirse etkileri 10 yıl gibi kısa bir sürede görülebilir.
Türkiye nasıl değerlendiriyor?
Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı için Türkiye’de faaliyete geçirilen bir tesiste metan gazından 1 yılda 35 milyon kilovat elektrik üretildi. Bu, geçen yıl Konya’da hayata geçirilen bir proje.
Türkiye’nin farklı noktalarında da böyle atılımlar yapılıyor.
Kastamonu’da da binlerce evin elektriği çöpten karşılanıyor mesela. Atık merkezinde kurulu tesiste çöpten elektrik üretimi yapılıyor. Günde ortalama 250 ton çöpün işlendiği tesis sayesinde 7 bin konutun ihtiyacı gideriliyor.