Dünyada yaklaşık 8 milyar insan var ve bunların her biri günde 1 gram atık ortaya çıkarsa, günlük atık miktarı 8 bin tonu buluyor. Ancak bir insan bunun kat kat fazlasını çıkarıyor. Bu da kıt imkanlara sahip dünyanın, sınırsız insan ihtiyaçlarını karşılayamaz hale gelmesine neden oluyor.
Geri dönüşüm ise kullanılan kaynakların çöp olarak doğaya bırakılması ve çevreyi kirletmesi yerine yeniden hammadde haline getirilmesi ve tekrar kullanılabilmesini sağlıyor.
Binlerce ağacı kesmek yerine kullanılmış kağıdı yeniden hammaddeye dönüştürmek, maden çıkarmak için tonlarca toprağı kazmak yerine kullanılmış metalleri geri kazanmak ve plastik kirliliğini önlemek adına var olanı yeniden değerlendirmek hem yerküre hem de insan için önemli bir çaba...
Her ne kadar insanoğlu geri dönüşümle ilgili uyanışı 2. Dünya Savaşı sonrasında yaşamaya başlamış olsa da bunun "bir sonraki adımı" olarak nitelenebilecek "sıfır atık" konusu ise daha yakın zamanlarda insanlığın gündemine girdi.
Erdoğan öncülük ediyor
Türkiye’de, 2017 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan tarafından başlatılan "sıfır atık" projesi, cam, kağıt, plastik, elektronik parçalar, organik atıklar, metaller, tekstil, ahşap ve daha birçok maddenin ilk kullanımda tüketici tarafından ayrıştırılarak geri dönüşüme kazandırılmasını içeriyor. Böylece sürdürülebilir bir kaynak tüketimi ve yeniden üretim sağlanabiliyor. Hem çevre, hem doğal kaynaklar, hem de ülke zenginliği korunabiliyor.
Proje, aralarında TRT’nin de bulunduğu kamu kurumları, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları, belediyeler ve özel sektör tarafından destekleniyor.
Sistem nasıl çalışıyor?
"Azalt, yeniden kullan ve geri dönüştür", "uzun ömürlü tasarım yap", "döngüyü kapat" ilkelerine göre çalışan "Sıfır Atık" sistemi, "azaltılmış kirlilik", "iyileştirilmiş kaynak verimliliği", "sürdürülebilir ekonomik büyüme" hedefliyor.
Sistemin bir ayağını geri dönüşüm, bir ayağını tamir, bir ayağını yeniden kullanım ve bir ayağını da ileri dönüşüm oluşturuyor. Daha en baştan kurumlarca ayrıştırılarak toplanan değerlendirilebilir ve organik atıklar, yeniden sisteme sokuluyor ve neredeyse hiçbir şey boşa gitmiyor.
Metal, cam, plastik, kağıt gibi atıklar geri dönüşüme, teknolojik atıklar ileri dönüşüme, organik atıklar gübre üretimi gibi alanlara yönlendiriliyor.
Dünya benimsedi, ödüller geldi
2017 yılının 26 Eylül’ünde duyurulan "Sıfır Atık" projesi artık küresel olarak benimsenmiş bir yaşam felsefesine dönüştü. Türkiye’de alışveriş poşetlerinin ücretlendirilmesi, depozito-iade sistemlerinin devreye sokulması, yüz binlerce ton atığın toplanması ve yeniden üretime kazandırılması gibi etkileri olan proje, 2019 yılında 11. Kalkınma Planı ile ülke politikası haline geldi.
Dünyada ise 2022’de BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile Emine Erdoğan tarafından "Sıfır Atık Projesi"nin yaygınlaştırılması için iyi niyet beyanı imzalandı.
BM Genel Kurulu, aldığı kararlar 30 Mart’ı "Uluslararası Sıfır Atık Günü" ilan etti. Sıfır Atık projesine 2018’de BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından "Sıfır Atık, Sıfır Açlık Ödülü" verildi. Sonrasında da çok sayıda ödül geldi.