Türkiye, geniş su kaynakları bulunan bir yarımada olmasına rağmen, su zengini bir ülke değil. Hatta kişi başı yıllık kullanılabilir su miktarı 1.323 metreküp olduğu için “su stresi çeken” bir ülke kabul ediliyor. Yani “su sıkıntısı çeken” ülke olmaya aday konumda.
Eldeki su kaynaklarının çok iyi değerlendirilmesi ve bir damla suyun bile boşa gitmemesini isteyen Tarım ve Orman Bakanlığı ise Ocak ayında yeni bir seferberlik başlatmaya hazırlanıyor. Detayları yeni yılın ilk günlerinde açıklanacak olan ‘Değişen İklim Çerçevesinde Su Verimliliği Stratejileri Eylem Planı’ ile hem şehir yaşamında, belediyelerin kontrolünde bulunan bölgelerde hem de tarımda geniş çaplı kayıp önleme tedbirleri yürürlüğe girecek.
Su Çok, Tatlı Su Kaynakları Az
Dünyanın dörtte üçü sularla kaplı olsa da insanların ulaşabildiği tatlı su kaynakları, tüm suların ancak yüzde 1’ini oluşturuyor. Özellikle iklim değişikliği ve küresel ısınma gibi etkilerle, Türkiye’nin de içinde bulunduğu bazı ülkelerde gelecek yüzyılda su kaynaklarının yüzde 25 azalması bekleniyor. Bu durum, su stresi çeken Türkiye’nin “su sıkıntısı çeken” ülke konumuna düşmesine de neden olabilir. Bunu önlemenin yolu ise suyu akıllıca kullanmaktan geçiyor.
Belediyelerin Alanlarında Kayıp 33
Bakanlık rakamlarına göre belediyelerin yönetiminde bulunan alanlarda su kaybı ortalaması Türkiye genelinde yüzde 33. Yani mevcut kullanılabilir temiz suyun üçte biri, kullanılamadan kaybediliyor. Dünyanın gelişmiş ülkelerinde ise bu kayıp ortalama 8-24 arasında değişiyor. Bakanlığın amacı, Türkiye’de belediyelerin kontrolündeki bölgelerde bu kaybı yüzde 25’in altına düşürmek. Su kaybı yüzde 33’ten yüzde 25’e düşürüldüğünde, Ankara’nın 2 yıllık su ihtiyacına eş su, kaybedilmemiş olacak. Bunun yüzde 10 düzeyine çekilmesi durumunda ise çok yüksek bir tasarruf sağlanacak. Nihai hedef ise bu…
Atık Suların Değerlendirilmesi
Seferberliğin bir ayağını da atık suların yeniden değerlendirilmesi olacak. Türkiye’deki atık suların yüzde 44’ü yeniden kullanılabilecek niteliğe sahip. Bu da yıllık 3 milyar 200 milyon metreküp yeniden kullanılabilir su anlamına geliyor. Bu 3,2 milyar metreküplük suyun yüzde 65’inin tarımsal kullanımda, yüzde 22’sinin çevresel kullanımda, yüzde 10’unun sanayide, yüzde 2’sinin yeraltı suyu beslemesinde, yüzde 1’inin peyzaj düzenlemeleri yüzde 1’inni de içme suyu kaynaklarının beslenmesinde kullanılması hedefleniyor.
Yağmur Suları Toplanacak
Yağmur, tarımda çok işe yarasa da şehir merkezlerinde sel ve baskınlara yol açıp büyük zararlar vermediği durumlarda, kanalizasyona karışarak boşa gidiyor. Oysa gelişmiş ülkelerde yağmur suyu hasadı da önemli bir su kaynağı olarak kullanılıyor. Yerel yönetimlerle iş birliği içinde, yağmur suyu toplama projeleri yürürlüğe girecek. Buna ilişkin teknolojilere destek verilecek.
Tarımda Kayıp Büyük
Tarımda geleneksel sulama yöntemleri nedeniyle, sulama verimliliği ülke genelinde yüzde 50 düzeyinde. Bunun yüzde 55’e çıkarılması için harekete geçildi. Ancak seferberlikle bu rakamın yüzde 75’e çekilmesi hedefleniyor. Tarım ve Orman Bakanlığı, modern sulama sistemlerine yüzde 50 hibe desteği veriyor. 1 milyon lirayı geçmemek şartıyla, damlama, yağmurlama gibi daha modern sulama sistemlerine geçenler 500 bin liraya kadar hibe desteği almaya devam edecek.
Havzalara Koruma
Suyun miktar ve kalite olarak bütüncül yönetimi için su havzaları koruma altına alınmaya başlanmıştı. Türkiye’de bulunan 25 ayrı su havzası için çalımalar yürütülüyor. Nehir Havza Yönetimi çalışmaları da yine sürdürülecek.
Suya Göre Tarım
Seferberlik kapsamında en önemli adımlardan biri de ‘suya göre tarım’ olacak. ‘Sektörel Su Tahsis Planları’ hazırlayan bakanlık 6 havzada tamamlanan 11 havzada hazırlık çalışması devam eden planlarla, “en az su ile maksimum fayda” elde edilmesini hedefliyor. ‘Kuraklık Yönetim Planları’ da hazırlandı ve her havzada en az su tüketen bitkilerin ekimine geçiş yapılacak.
Temiz Üretim Teknolojileri
Planın bir başka ayağını da temiz üretimle suları daha az kirletme oluşturuyor. Suyun yeniden kullanılabilmesi için özellikle kimyasal atıkların bulunmadığı bir üretim hedefleniyor. Bir kişinin dikkatsiz davranması durumunda günlük 5 damacana suyu israf edebildiği Türkiye’de, israfın yüzde 25-30 oranında azaltılması bile büyük kazanç olacak. Bunun için su arıtırken, toplarken ve suyu kullanırken gelişmiş ve temiz teknolojiler kullanılması gerekiyor. Türkiye’nin doğasının da kirletilmemesi için bu konuda çalışmalar yapılacak.
100 Yıllık Projeksiyon Çıkarıldı
Bakanlık gelecek 100 yıla ilişkin bir projeksiyon da hazırladı. Buna göre Türkiye’nin önümüzdeki 100 yılda hangi su kaynaklarına sahip olduğu, olacağı, bunu nasıl kullanacağı ve nasıl koruyacağı, 2023 itibariyle belirlenmiş olacak. Bakanlık bu amaçla vatandaşların da bilinçlenmesi hedefliyor. Bu nedenle ‘Su vatandır’ sloganı yaygınlaştırılacak, belediyeler arasında ‘su kardeşliği’ protokolleri imzalanacak. İnsanlardan ‘su gönüllüsü’ olmaları istenecek.