Türkiye sularına Süveyş Kanalı üzerinden giren balon balığının sayısı her geçen gün artmaya devam ediyor.
İstilacı türler arasında yer alan balon balığının sayı olarak artış göstermesinde ise küresel ısınma önemli rol oynuyor.
Denizlerde beş türü olan balon balığı, ülkemizde özellikle 2000’li yıllar ile birlikte görülmeye başlansa da, son dört yılda özellikle Doğu Akdeniz’de sayı olarak büyük artış gösterdi.
Hint Okyanusu kökenli olan balon balığının şu an bulunduğu sularda üst bir predatör tür bulunmaması sebebiyle de çoğalarak denizlerimizi istila etmesi önlenemiyor.
Zehirli madde üreme dönemlerinde artış gösteriyor
İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Balıkçılık Teknolojisi Ana Bilim Başkanı Prof. Dr. Saadet Karakulak da bu balık türünün küresel ısınmanın etkisiyle yayılma alanlarını genişlettiğini söylüyor.
Bu türün zehirli olduklarından dolayı tüketilemediğini, bu nedenle de denizlerimizde sayı olarak çok büyük bir probleme dönüştüğünü belirten Karakulak, balon balığında bulunan pedrodoksin isimli maddenin en çok balıkların üreme dönemlerinde artış gösterdiğinin altını çizdi.
Balon balığının dünya üzerinde sadece Japonya’da tüketildiğini belirten Saadet Karakulak, balığın temizlenmesinin de ustalık gerektiren bir iş olduğunu söyledi
Özellikle Japonya’da eğitim ile sertifika almış kişiler tarafından bu temizleme işi yapılabilirken, aksi bir durum ise insan sağlığı için olumsuz sonuçlar doğurabiliyor.
Bütün balıkçılık sektörüne darbe vuruyor
Kuvvetli çeneleri ve çok keskin dişlere sahip olan balon balıkları deniz ekosistemini tehdit ettikleri gibi balıkçılık sektörüne de darbe vuruyor.
Bu tür açık deniz balıkçılığı yapan balıkçıların denize bıraktıkları ağları keskin dişleri ile rahatça koparabiliyor.
Bunun yanında misina, iğne ve kurşun zokalarını kopartabilen balon balıkları olta balıkçılığı yapan kesimi de olumsuz yönde etkiliyor.
Son yıllarda özellikle küçük ölçekli balıkçılara büyük darbe vuran balon balıklarının ekonomiye verdiği zarar ise 2 milyon euro'nun üzerinde.
Talep gelmez ise toplu imha edilecek
Taşıdığı zehirli toksin nedeniyle karaya çıkartılması yasak olan balon balığının avlanması Tarım ve Orman Bakanlığının yaptığı düzenleme ile serbest bırakıldı.
Balon balığının avlanmasına ilişkin yasak izne tabi olarak kaldırılırken, Tarım ve Orman Bakanlığı sadece uygun donanıma sahip ruhsatlı balıkçı teknelerinin bu balığı avlamasına müsaade edecek.
Kızıldeniz'den Akdeniz'e gelerek önemli ekonomik kayıplara neden olan balon balıklarının denizlerden temizlenerek, balıkçılığın desteklenmesi ve doğal hayatın korunması amaçlanıyor.
Cumhurbaşkanlığı kararı ile avlanan balon balığı adeti başına balıkçılara 5 liraya kadar ödeme yapılırken yurt dışından herhangi bir balon balığı talebi gelmemesi durumunda ise balıklar toplu olarak imha ediliyor.
Aslan balığı için geç kalınmamalı
Prof. Dr. Saadet Karakulak balon balığı gibi deniz ekosistemine zarar veren türlerin çoğalmasını engellemenin tek yolunun bu canlıların en başından takip edilmesi gerektiğini söylüyor.
Akarsu ve göllere nazaran denizlerde tedbir almanın çok zor olduğunu hatırlatan Karakulak, bu canlıları kontrol altına almanın en önemli yolunun avlanmalarının teşvik edilmesi olduğunu belirtti.
Son zamanlarda balon balığı gibi zararlı bir tür olan aslan balığının da denizlerimizde çoğaldığını söyleyen Saadet Karakulak’a göre Amerika’da olduğu gibi bu türlerin kontrol altına alınabilmesi için yarışmalar da düzenlenebilmeli.
Aslan balığının denizlerimiz için önemli bir değere sahip olan lahoz balığı ile rekabete girerek bu türe zarar verdiğini belirten Karakulak, tıpkı balon balığında olduğu gibi geç kalınmadan aslan balığı sayısının kontrol altına alınması gerektiğini savunuyor.