Bitki ve hayvan çeşitliliği için tropik ormanlar ne kadar önemliyse, sulak alanlar da o kadar önemli. Binlerce tür canlı, yüzlerce tür hayvan ve bitki sulak alanlarda yaşam sürüyor. Hem yerleşik hem göçmen kuşlar için olduğu kadar insanlar için de çok önemli. Bu ekosistemin önemini hatırlatmak için her yıl 2 Şubat tarihi, ‘Dünya Sulak Alanlar Günü’ olarak kutlanıyor.
Tropik olmasa da topraklarının dörtte birine yakınını ormanların oluşturduğu Türkiye, sulak alanlar açısından da oldukça zengin bir ülke. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından koruma altında tutulan 14 Ramsar alanı, 59 ulusal öneme sahip ve 33 de yerel öneme sahip sulak alan bulunuyor. Bakanlık 1999-2023 döneminde 75 sulak alan yönetim planı hazırlayarak uygulamaya koydu.
Gelecek Nesillerin Hazinesi
1971 yılında İran’ın Ramsar şehrinde bir araya gelen dünya ülkeleri, ‘Ramsar Sözleşmesi’ adı verilen bir anlaşmaya imza koyarak, bu ekosistemleri koruma altına aldı. Türkiye de 1994 yılında Ramsar Sözleşmesi’ne imza koydu. Bunun altında yatan sebep, “sulak alanların bugünün değil gelecek nesillerin hazinesi” olarak görülmesiydi. Türkiye dahil bugün 168 ülke, sözleşmeye imza atmış durumda. Ramsar Sözleşmesi kapsamında Türkiye’de koruma altında olan sulak alanlar şöyle:
Aykatan Gölü, Burdur Gölü, Gediz Deltası, Göksu Deltası, Kızılırmak Deltası, Kızören obruğu, Kuyucuk Gölü, Manyas Kuş Gölü, Meke Maarı, Nemrut Gölü, Seyfe Gölü, Sultansazlığı, Uluabat Gölü, Yumurtalık Lagünü.
Neler Yapılıyor?
Türkiye yarı kurak iklim kuşağında yer aldığı için gelecek nesillerin sağlıklı ve yeterli su bulabilmesi açısından kaynakların korunması hayati önem taşıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından bu nedenle Ramsar alanı ilan edilerek korumaya alınan bölgelerin toplam büyüklüğü 184 bin 487 hektara ulaştı.
Bunlara ek olarak 2014 ile 2023 arasında 59 ulusal öneme sahip, 33 de yerel öneme sahip olmak üzere 92 yeni sulak alan daha ilan edildi. Böylece sulak alan ilan edilen ve koruma altına alınan arazi büyüklüğü 1 milyon 146 bin 420 hektara ulaştı. 1999 yılından beri hazırlanan 75 sulak alan yönetim planı uygulamaya konuldu.
Envanteri Çıkarıldı
Tarım ve Orman Bakanlığı, 2015 yılında Ulusal Sulak Envanter Projesi’ni (SAYBİS) başlatmıştı. Bu proje ile sulak alanlar il il, bölge bölge belirlendi ve veri girişi yapıldı. Bu yıl sonuna kadar 2 bin sulak alanın sisteme girişi sağlanmış olacak. SAYBİS kapsamında sulak alanlarda izin başvuruları da hızlandırıldı ve e-devlet üzerinden yapılması sağlandı. Sulak alanda çalışma yapacak olan vatandaşlar, artık izinlerini e-devlet üzerinden alıp belgelerini e-devletten indirebiliyor.
Rehabilitasyon Çalışmaları
Öte yandan iklim değişikliği ile mücadele kapsamında Antalya Avlan Gölü, Konya Akgöl, Ereğli Sazlıkları’nda yapılan rehabilatsyon çalışmalarıyla, yeniden su tutulmasına başlandı. Ayrıca Kayseri Sultansazlığı, Tokat Kaz Gölü, Kars Kuyucuk Gölü ve Afyonkarahisar Karakuyu Sazlıkları ile Eber Gölü’nde rehabilitasyon çalışmaları yapıldı.
Matematiksel Modelleme
İklim değişikliği ve insan müdahaleleri nedeniyle su kıtlığı yaşayan alanlardaki su kullanımının planlanması için sulak alanlarda ‘Matematiksel Modelleme’ yapıldı. Böylece su kullanımı kontrol altına alındı. Bu kapsamda Kayseri’deki Hürmetçi Sazlığı, Palas Gölü, Ankara’daki Tol Gölü, Denizli’deki Işıklı Gökgöl, Kars’taki Kuyucuk Gölü, Aydın’daki Azap Gölü, Afyonkarahisar’daki Akşehir ve Eber gölleri, Bitlis’teki Arin Gölü’nde Matematiksel Modelleme çalışmaları devam ediyor.