Bu seçim sürecinde belki de öncekilerden farklı olarak siyaset çok daha fazla konuşuldu. Öyle ki, gündemi konuşma yaşı ergenlik öncesi çocuklara kadar geriledi. Uzmanlar bunu iki şeye bağlıyor: Aile içi konuşmalar ve kontrolsüz internet kullanımı... Seçim süreci bitse de, bu dönemdeki yoğun tartışma ve görüş ayrılıkları çocukların zihninden kolay kolay gitmeyecek. Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit ile bu sürecin çocuklar üzerindeki etkisini konuştuk.
Seçim bitti peki bu süreç çocukları nasıl etkiledi?
Çocuklar hem ekonomi hem de siyaset gibi kendilerinin aslında meselesi olmayan, karışık konulara tam olarak anlayamayacakları yaşlarda giriyorlar. Bunun da bize verdiği düşünce, muhtemelen evde bu konularda çok fazla konuşulduğu yönünde.
Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit
Yetişkinlerin her konuda tutumu çocukların davranış ve ruh halleri üzerinde etkili. Bunlardan biri de siyaset... Seçimler süresince evde, sokakta, markette hatta okullarda dahi siyaset konuşuldu. Ancak yetişkinlerde bile strese yol açan konulara yoğun şekilde maruz kalan çocuklar anlamlandırma ve kaygı problemleri yaşayabiliyor. Oysa uzmanlar "Çocukların gündemi baş edemeyecekleri konular olmamalı" diyor.
Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, bu süreçte ergenlik öncesi çocukların çok fazla siyasi içeriğe maruz kaldığını ve anlamlandırmakta zorlandıkları konuların onlarda kaygı bozukluğuna yol açtığını söylüyor.
"Ergenlik sonrası zaten çocukların artık siyasetle bir miktar ilgilenmelerini, dünyaya karşı kendi bakış açılarını oluşturmaları, ideallerinin olması zaten beklediğimiz durumlar. Ancak hiçbir zaman ergenlik öncesi çocukların siyasetten bu kadar haberdar oldukları gözlemlenmiş bir durum değildi. Maalesef böyle bir durum var."
Bu çocuklar hem ekonomi hem de siyaset gibi kendilerinin aslında meselesi olmayan, karışık konulara tam olarak anlayamayacakları yaşlarda giriyorlar. Bunun da bize verdiği düşünce, muhtemelen evde bu konularda çok fazla konuşulduğu yönünde."
Ergenlik öncesi çocuklarda kafa karışıklığı ve kaygı bozukluklarına sebebiyet veriyor
Bizim ailelere önerimiz kendi aralarındaki problemi, görüş ayrılıklarını bile yaşı küçük çocuklara yansıtmadan ayrı bir ortamda konuşmaları. Kaç yaşında olursa olsun dinliyor sonuçta çocuklar.
Ebeveynlerin takındığı tutum çocuk üzerinde belirleyici. Çocukları yetişkin konularından korumak, öncelikle onların duygularını fark etmekle mümkün. Zira baş edemeyecekleri içerik ve konulara sürekli maruz kalan çocuklar güvende olma hissini kaybedebiliyor. Peki ebeveynler yetişkinleri ilgilendiren konulardan çocukları nasıl korumalı, nelere dikkat etmeli? Psikiyatri Uzmanı Neriman Kilit, aileleri siyasi içerikli konuşmaları çocuklar önünde yapmaması gerektiği konusunda uyarıyor.
"Bizim zaten ailelere önerimiz kendi aralarındaki problemi, görüş ayrılıklarını bile yaşı küçük çocuklara yansıtmadan ayrı bir ortamda konuşmaları. Kaç yaşında olursa olsun dinliyor sonuçta çocuklar. Duyuyorlar ve onu biriktiriyorlar. Ama burada bizim gördüğümüz kadarıyla artık aile içi sıkıntıları bile geçmiş, ülkenin siyasi, ekonomik durumu bile çocuklar arasında konuşulabiliyor. Bunlar çocukları ilgilendiren konular değil.
Üst benlikleri bile oluşmamış bir yaş grubundaki çocuktan bahsediyoruz. O yüzden de bu konulara maruz kalan çocuklarda anksiyete bozuklukları görülme ihtimali yüksek.
Çünkü bu durum ergenlik öncesi dönemdeki çocuklarda, 'Kötü bir şey mi olacak?' korkusuyla ciddi bir kaygı oluşturur. Hem de kafalarını karıştırır. Üst benlikleri bile oluşmamış bir yaş grubundaki çocuktan bahsediyoruz. O yüzden de bu konulara maruz kalan çocuklarda anksiyete bozuklukları görülme ihtimali yüksek. Ülkeyi ilgilendiren durumlarda, çocukların da işin içinde girmesinin hiçbir sağlıklı yönü yok. "
Öte yandan Neriman Kilit, belirsiz ve muğlak cevaplar çocuğu kaygıya sürükleyebileceği için, çocukların sorularına samimi ve güven verici yanıtlar vermenin önemine de değiniyor.
Bunları yetişkinlerin çözebileceği, yani onlarda kaygı yaratacak herhangi bir durum olmadığı, her dönemde yaşanan durumlar olduğu açıklanabilir.
"Demokratik bir ülke olduğumuz, her dönemde partiler arasında görüş ayrılıkları olabileceğini, ülkelerin ekonomik durumlarının düzelmelerle ve bazen bozulmalarla devam ettiğini, bunun ülkenin kuruluşundan beri devam ettiği anlatılabilir. Bunları yetişkinlerin çözebileceği, yani onlarda kaygı yaratacak herhangi bir durum olmadığı, her dönemde yaşanan durumlar olduğu açıklanabilir. Benzer konuşmalar okullarda da çocuklara yapılabilir."
Sosyal medya çocukların siyasi içeriklere ulaşmasını kolaylaştırıyor
Sosyal medyada doğru ve öz bilgiye ulaşmak günümüzde hiç de kolay değil. Yanıltıcı ve korku empoze eden bilgilere çocuklar da kolaylıkla erişebiliyor. Neriman Kilit, çocukların doğru ve temel bilgiye ebeveynleri yoluyla ulaşmasının gerekliliğine vurgu yapıyor. Tabi bu durum kontrollü internet kullanımını ile mümkün.
"Ekranlarda sürekli zaten siyaset var. Çocukların tabletlerde oynadıkları oyunların arasına giren reklamlarda da maruz kalıyorlar. İnternette her türlü video çıkıyor, her türlü videoyu size öneriliyor. Sadece siyasetçilerin konuşmalarını önermiyor."
9.3ºC
Ankara
