Depremi takip eden ilk haftalarda ortaya çıkan ağır kaygı, korku belirtileri birçok kişide zamanla azalmaya başlasa da bazı kişiler bu duygularla başa çıkmakta hala zorlanıyor. Uzmanlar belirtileri artarak devam eden ya da hiç azalma göstermeyen kişilerin psikolojik tedavi almaya başlaması yönünde uyarıda bulunuyor.
Bu yoğun duygulardan en çok çocuklar etkileniyor. Depremlerle sarsılan güven duygusu ve geleceğe yönelik belirsizlik hissinin artması, her yaş grubundaki çocukta farklı belirtilerle kendini gösteriyor. Çocuklara söylenen "Sen güçlüsün, ağabey ya da ablasın, kardeşine sen göz kulak olacaksın” şeklindeki yönlendirmeler ise her ne kadar iyi niyetli olsa da çocukları negatif etkiliyor. Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Melek Gözde Luş ile azalmayan belirtilerin ne anlama geldiğini ve çocuklarda regresyonu konuştuk. Ne zaman müdahale etmek gerekir, hangi çocuklara dikkat etmeli sorularına yanıt aradık.
Regresyon nedir? Ne zaman yardım almak gerekir?
"Regresyon özellikle ilkokula yeni başlayan çocukların, daha küçük yaş gruplarının özelliklerini göstermesi... Mesela tuvalet kaçırma, bebek gibi konuşma, öfke davranışları, anneden ayrılamama, yalnız yatamama, parmak emme davranışlarının bütünü diyebiliriz.
Önemli olan aslında bunun hemen görülmesi değil, ne kadar sürdüğü, ne kadar süre sonra hala görüldüğü. Çünkü travmanın şiddetine göre gelişen bir takım belirtiler ilk başta çok normal."
"Bir ayı geçtiyse müdahale etmek gerekiyor"
"Akut dediğimiz, ilk bir iki hafta içerisinde bir takım sorunların görülmesini biz zaten doğal karşılıyoruz. Fakat bir ayı aşkın bir süreçte artarak, şekil değiştirerek devam ediyorsa artık bizim müdahale etmemizi gerektiren bir durum ortaya çıkmış demektir. Bu açıdan bir ay önemli bir süre bizim için.
Travmayı birebir yaşayan bir çocuğun bu belirtileri göstermesi beklenen bir durum. Ama sadece televizyondan duyan ya da ailesi konuştuğu için etkilenen çocuklarda beklenmedik olarak karşılayabiliriz. Ancak deprem bölgesindeki çocuklarda da azalmadan devam ediyorsa belirtiler, artık yardıma ihtiyaç oluşturan bir sürece doğru gidiyoruz denilebilir. Çünkü bir ay sonra hala görülmesi, başka sorunların da eklenmesi bizce artık problem olmaya başlamış demektir. "
Hangi çocuklar daha çok etkileniyor?
"Televizyondan duymak ya da duyarak etkilenmek aslında travma olarak adlandırdığımız bir şey değil. Olaya direkt birebir maruz kalmak gerekiyor travma diyebilmemiz için. Ama tabii bu çocukların etkilenmediği anlamına gelmiyor ve bundan korkabiliyorlar. Çocukların etkilenme şekli bireysel özelliklerine göre değişiyor.
Her çocuk bundan etkilenecek, bu şekilde sorun yaşayacak değil. Çok hafif düzeyde de etkilenebilirler. Belki birkaç gün bu korkuyu yaşayabilir, dillendirebilir sonra normal hayatına devam edebilir. Çok duyarlı ya da başka patolojiye sahip bir çocuklar, mesela bizim kaygı-anksiyete bozukluğu dediğimiz bir takım korkular geliştirerek bize gelebiliyorlar."
Okulların açılması çocuklar için neden önemli?
"Çocukların kendi normal rutinlerine bir an önce dönebilmeleri çok önemli. Okulların açılmasını bunun için çok önemsiyorduk biz. Küçük çocukların oyun oynamaları, arkadaş gruplarından uzak kalmamaları, normal rutinde yaptıkları şeyleri yapmaya başlamaları kalıcı bir sorun olmamasına yardımcı olacaktır. Bir süre sonra artık kendi normal seyrinde gidiyorsa zaten çocukta kalıcı bir sorun haline gelmemiş demektir. Ama tabii birebir travmayı yaşayan bir çocuk için daha dikkatli olmak gerekir. "
Çocuklara sorumluluk yüklemek negatif sonuçlar ortaya çıkarabilir
"Sen ağabeysin, ablasın, sen göz kulak olacaksın kardeşine gibi yönlendirmeler yapmamak gerekiyor. Bizim pozitif gibi gördüğümüz ama aslında çocuğu yanlış yönlendirecek cümleler bunlar. Sorumluluklar vermemek, başkalarına örnek olacaksın ya da sen güçlü olmalısın, ağlamamalısın gibi cümlelerden uzak durmak gerekir. Çocuğun kendi duygularını göstermesine izin vermek, o duyguları anladığımızı hissettirmemiz gerekiyor."
Güven duygusunun iyileştirici etkisi
“Güvende hissetmek ve olmak en büyük ihtiyaç. Belki biraz daha bunu vurgulayarak, güvende olduğu hissini yaratmak, bakım verenlerin yapması gereken en önemli şey. Bu şekilde atlatmaya çalışmak çok mantıklı diye düşünüyorum.
Fiziksel şartların çocuğun güvenlik ihtiyacını karşılaması çok önemli. Çocuk kendini öncelikle güvende hissedecek. Ebeveynlerden birinin ya da ikisinin birden kaybı varsa, bu çocuğun güvenlik ihtiyacı çok ön planda olacaktır. Sonrasında da çocuğun kendi bireysel ihtiyaçlarını gözeterek sizi yönlendirmesine izin vermek önemli. “
Ne zaman uzman yardımı almak gerekiyor?
“On iki yaşına kadar soyut düşünce gelişmiyor. Okul çocuklarında dikkat eksikliği, ilgisizlik, kafası karışık gibi görünme, uykusuzluk, okula gitmek istememe, isteksizlik, çeşitli görevleri yerine getirememe, iştahsızlık görülebiliyor. Ergenlerde keza depresif belirtiler, arkadaş gruplarında olmak istememe, yalnız kalmak isteği gibi belirtiler ailelerin dikkatini çekiyorsa yardım almalarında fayda var. Eğer bunlar gündelik hayatı çok etkiliyorsa, dikkati çeken, öğretmenlerin gözüne takılan bir durum varsa, artık o zaman gerçekten bir uzmana danışmakta fayda var."