"Tembel", "şımarık", "korkak", "hiperaktif", "yaramaz"...
Çocukları etiketlemek, onların davranışlarını, kişilik özelliklerini veya performanslarını belirli kelimeler veya ifadelerle tanımlayarak sınıflandırmak anlamına geliyor. Peki, tembel olduğu sürekli yinelenen bir çocuğun başarı göstermesi mümkün mü? Ya da korkak olduğuna inandırılan bir çocuktan cesur tavırlar beklenebilir mi?
Etiketleme, çocukluk çağında başlayarak genç yetişkinlik dönemine kadar uzanıyor. Hatta yetişkinler arasında da etiketleme sıklıkla gözlemleniyor. Ancak etiketlemenin olumlu ve olumsuz etkileri en çok erken çocukluk döneminde ortaya çıkıyor. Çocukları tanımlarken kullanılan olumsuz yakıştırmalar, onların kişilik gelişiminde büyük rol oynuyor.
Peki çocukların gelişimi olumsuz etiketlemelerden nasıl etkileniyor? Olumlu etiketleyerek etkileri terse çevirmek mümkün mü? Olumlu etiketleme nasıl yapılır?
Bütün bu sorulara ve daha fazlasına Sağlık Bilimleri Üniversitesi'nden Nöropsikolog Merve Tuğçe Doğru ile yanıt aradık.
Nöropsikolog Merve Tuğçe Doğru'ya göre etiketlenme, birçok psikolojik problemin hızla etkilediği bir durum. Örneğin, kronik rahatsızlığı olan çocuklar "hasta" etiketiyle anıldığında, akranları tarafından dışlanabilir ve bu durum çocukların duygusal tepkiler göstermesine neden olabilir. Tuğçe Doğru, "Sadece 'farklı' hissettirilmek bile çocukların kendilerini kötü hissetmelerine yol açabilir" diyor.
"Çocuklar, kimlik arayış dönemlerinde etiketlendiklerinde, bu etiketlerin özelliklerini benimseyerek tavır ve davranışlarını o yönde geliştirir ve dönüştürürler. Örneğin, 'şımarık' veya 'tembel' olarak etiketlenen bir çocuk, çevresindeki insanların dikkatini çeken bu özelliklere uygun davranışlar sergileyebilir. Etiketlenen çocuklar arasında güç farklılaşması sonucu sosyal eşitsizlikler ortaya çıkabilir ve bu durum bilişsel, sosyal ve duygusal alanlarda olumsuz etkiler yaratabilir."
"Çok şımarıksın."
"Yaramazsın, asla uslanmıyorsun."
"Hiçbir işe yaramıyorsun."
"Çok korkaksın."
"Sen asla başarılı olamazsın, boşuna uğraşıyorsun."
"Çok hareketli, beş dakika yerinde oturmaz."
"Her yeri kırıp döktü!"
En sık kullanılan olumsuz etiketler arasında işte bu ifadeler yer alıyor. Tuğçe Doğru bu tür etiketlerin, çocukların toplumsal normlara uygun olmayan tutum ve davranışlarını pekiştirdiğini söylüyor.
"Çocukları etiketlemek, onların olumlu veya olumsuz eylemlerini pekiştirebilir. Bu konu gerçekten çok hassas bir konudur. Kişiliği şekillendirmesinden dolayı bireylerin ruh dünyalarında çok ciddi hasara sebebiyet verebilir. İleriki yaşlarda kimlik karmaşası yaşamasına sebep olmaktadır. Nörolojik rahatsızlığı olan çocukların ebeveynlerinin aşırı korumacı davranışları da bu çocukları 'hasta' olarak etiketleyebilir ve bu durum çocukların sosyal çevrelerinde dışlanmasına yol açabilir."
Doğru, çocukları etiketlemenin yol açabileceği zararları ise şöyle anlatıyor:
Özgüven zedelenmesi: Etiketler, çocuklara değersiz oldukları veya yetersiz oldukları mesajını verebilir. Bu durum, çocukların özgüvenlerini zedeleyebilir ve kendilerine olan inançlarını sarsabilir.
Olumsuz benlik algısı: Etiketler, çocukların kendilerini nasıl gördüklerini etkileyebilir. Örneğin, "tembel" olarak etiketlenen bir çocuk, zamanla bu etikete inanmaya başlayabilir ve bu da motivasyon eksikliğine ve başarısızlığa yol açabilir.
Sosyal izolasyon: Etiketlenmiş çocuklar, akranları tarafından dışlanma veya zorbalığa maruz kalma riski altındadır. Bu durum, çocuklarda yalnızlık, üzüntü ve depresyona yol açabilir.
Akademik başarısızlık: Etiketler, çocukların öğrenmeye karşı ilgisini ve motivasyonunu azaltabilir. Bu durum, akademik başarısızlığa ve okuldan terk edilmeye yol açabilir.
Davranış problemleri: Etiketlenmiş çocuklar, öfke, saldırganlık veya içe kapanma gibi davranış problemleri yaşayabilirler. Bu durum, ailenin ve öğretmenlerin çocukla olan ilişkilerini zorlaştırabilir.
Yetişkinlikte kalıcı etkiler: Çocuklukta maruz kalınan etiketlerin etkileri, yetişkinlikte de devam edebilir. Örneğin, "tembel" olarak etiketlenen bir çocuk, yetişkin olduğunda iş bulmakta veya ilişkiler kurmakta zorlanabilir
Olumsuz etiketlemelerin çocuğun benlik gelişimine nasıl zarar verdiğini kısaca anlattık. Peki, "olumlu etiketleyerek" bu durumu tersine çevirmek mümkün mü? Çocukları etiketlemek yerine, onların güçlü yönlerine ve potansiyellerine odaklanmak gelişimlerine pozitif bir ivme kazandırır mı? Bu sorulara Tuğçe Doğru şöyle yanıt veriyor:
"Çocuklar ebeveynleri ve çevresi tarafından tanınmak, değer görmek için birtakım davranışlarda ve söylemlerde bulunur. Ebeveynler ya da bakım verenlerin, çocuğu etiketlemeden olumlu pekiştirmeler kullanarak desteklemesi gerekir. Çok hareketli bir çocuğa hiperaktif etiketiyle oturup seyretmektense, ‘Bugün enerjin çok iyi gözüküyor benimle yürüyüş yapmak ister misin?’ gibi çocuğun hareketini sağlıklı çözüm önerileri ile hem duygusal gelişimini hem de fiziksel gelişimini desteklemiş oluruz. Toplum dilinde ‘şımarık’ olarak adlandırılan etiketin aslında görülme ihtiyacı olduğunu anladığımız zaman çocuğun tavır ve davranışlarındaki değişimi fark etmemek mümkün değil. Bu tarz tavırlar sergileyen çocuğun iç dünyasında baş edemediği problemlerine çözüm aramak ya da çok şımarık demek yerine duygusal yükünü hafifletmek adına profesyonel destek almak çocuğun maruz kaldığı etiketten kurtulmasına ve yetişkinlik sürecine çocukluk döneminde başlayan bu etiketleri taşımamasına yarar sağlayacaktır.
Çocukları ‘matematik dehası, mühendis, doktor, sanatçı…’ vb. kendi ilgi alanlarına bireysel farklılıklarına göre etiketlediğimizde mesleklere olan ilgileri ve azimleri artacaktır. Çocukların hayattaki çoğu şeyin mümkün olabileceği ve başarabilecekleri konusunda cesaretlendirildiklerinde ve imkansız diye bir şeyin olmadığını öğrendiklerinde, hayatta risk almaya ve çok çalışmaya çok daha istekli hale gelirler. Tabii bu olumlu etiketler ebeveynlerin kendi düşünce kalıpları doğrultusunda çocuğa yöneltilen etiketlerden olmamalıdır. Çocuğun potansiyelini ve yapabileceklerini keşfetmiş ebeveyn ya da bakım verenler tarafından çocuğun öz benliğini, potansiyelini açığa çıkarmak için ifade edilmiş olmalıdır."
"Çabaların için tebrikler!"
"Arkadaşlarına karşı çok nazik ve yardımsever olduğunu fark ettim."
"Bu zorluğun üstesinden gelmek için çok cesur davrandın."
"Yaratıcı fikirlerin beni her zaman şaşırtıyor."
"Seninle gurur duyuyorum!"
Peki, olumlu etiketleme için nelere dikkat edilmeli?
Samimi olun: Çocuklara samimi ve yürekten gelen sözler söyleyin.
Belirgin olun: Hangi davranışları veya özellikleri takdir ettiğinizi açıkça belirtin.
Çabasına odaklanın: Genel övgüler yerine, çocuğun özel bir başarısını veya çabasını takdir edin.
Tutarlı olun: Olumlu etiketlemeyi tutarlı bir şekilde kullanın, böylece çocuklar kendilerini değerli ve sevilmiş hissedebilirler.