Yiyecekleri parçalamak, güzel bir gülüş ve net bir konuşma… Tüm bunları rahatça yapmanın yolu sağlıklı dişlerden geçiyor. İnsan hayatında önemli bir yere sahip olan dişlere iyi bakılması gerekiyor. Bunun ilk adımı da süt dişlerinin çıkmasıyla birlikte atılıyor.
Kalıcı olmadıkları için aileler süt dişlerine fazla önem vermiyor. Oysaki kalıcı dişlerin düzgün ve sağlıklı olması için süt dişlerine büyük ihtiyaç var. Özellikle anne babalara bu konuda büyük rol düşüyor. Bebek ve çocukların diş sağlığını korumak için neler yapılması gerekiyor? Süt dişleri neden bu kadar önemli? Hangi durumlarda diş hekimine gidilmeli? Bebek ve çocukların diş sağlığıyla ilgili merak edilenleri Sağlık Bilimleri Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Çocuk Diş Hekimliği Anabilim Dalı’ndan Doç. Dr. Barış Karabulut’a sorduk.
İlk süt dişinin çıkmasıyla hekim kontrolü başlamalı
Ne kadar küçük yaşta sağlıklı bir ağza kavuşulursa ve bunun bilincine varılırsa gelecekteki dişlerin o kadar iyi olacağını söyleyen Doç. Dr. Karabulut, “Ailelere bebeklerdeki ilk alt kesici dişlerin çıkmasından itibaren -bu da genellikle 6 veya 7 aylıkken oluyor- hekim kontrolüne başlamasını tavsiye ediyoruz. Sonra da 6 ayda bir düzenli olarak dişler hekimlerin takibinde olmalı” diyor.
Kontroller sırasında bebeklerin ailelerine yeni çıkan süt dişlerine nasıl bakmaları gerektiğine yönelik bilgiler de veriliyor. Süt dişlerinin parmak fırça kullanılarak temizlenmesi ve 0-3 yaş çocuklara yönelik olarak üretilen, yutulsa dahi zararı olmayan diş macunları kullanılması öneriliyor.
Emzirme sonrası dahi dişler temizlenmeli
Bebek henüz anne sütüyle beslenme döneminde dahi olsa dişlerin düzenli olarak bakımının yapılması şart. Bu noktada halk arasında anne sütünün dişlere bir zararı olmadığı konusunda yanlış bir algı olduğunu ifade eden Doç. Dr. Karabulut, işin doğrusunu şöyle anlatıyor:
“Uzun saatler boyunca emzirilen çocuklarda erken çocukluk çağı çürüğü oluşuyor. Anne sütü içindeki laktoz çürütücü bir etkiye sahip. Dolayısıyla her emzirmeden sonra diş fırçalamak tabii ki mümkün değil ama en azından ıslak bez, gazlı bez ya da tülbent gibi herhangi bir şeyle dişin üzerindeki sütü uzaklaştırmaları lazım. Bebeklerdeki diş bakımı bundan ibaret. Mümkünse emzirirken uyutmayacaklar. Bu alışkanlık haline gelince çocuk ileride de biberonsuz uyumamaya başlıyor. Bu alışkanlık ne kadar erken ortadan kaldırılırsa dişlerin sağlığı da o kadar iyi olur.”
Süt dişlerinin erken kaybı diş yapısını olumsuz etkiliyor
Süt dişleri, kalıcı dişlere oranla daha çabuk çürüyor. Yapısal olarak daha ince olduğu için çürük bir kere başladığı zaman çok hızlı ilerliyor. Bu nedenle takiplerin düzenli aralıklarla yapılması, hatta dişte görülen en ufak siyah noktada bile hemen hekime başvurulması gerekiyor. Süt dişlerinin neden ağız sağlığı için bu denli önemli olduğunu Doç. Dr. Karabulut, “Süt dişlerini erken kaybeden çocuğun gelecekteki ağız ve diş yapısı olumsuz etkileniyor” sözleri ile açıklıyor ve devam ediyor:
“Mümkünse dişleri ağızda tutmak için her türlü tedaviyi yapmak lazım. Buna dolgu ve kanal tedavisi de dahil. Süt dişlerine dolgu ve kanal tedavisi yapılırsa kalıcı dişler zarar görür diye yanlış bir inanış da var. Halbuki hiç alakası yok. Tam tersi eğer yapılmazsa, iltihap gelişirse süt dişleri çekilmek zorunda kalıyor. Kalıcı dişler asıl o zaman etkileniyor. Şunu hiçbir zaman unutmamak lazım, süt dişleri kalıcı dişlerinin rehberidir. Süt dişlerinin altında kalıcı diş var. Kalıcı diş bu süt dişinin kökünü eriterek yolunu buluyor. Eğer süt dişi zamanından erken çekilirse kalıcı diş tabii ki rehberini kaybetmiş oluyor ve yanlış pozisyonda çıkabiliyor.”
Yanlış pozisyonda çıkan kalıcı dişler, ortodontik problemlere sebep oluyor. Bu da çocuklara diş teli takılmasını gerektirebiliyor.
Aileler rol model olmalı
Süt dişlerini erken kaybetmemek ve yeni çıkan dişlerin de çürümesini önlemek amacıyla çocukların diş fırçalama alışkanlığını küçük yaşlardan itibaren kazanması gerekiyor. Bu noktada da ailelere büyük sorumluluk düşüyor:
“Aileler model olmalı, beraber fırçalamalı. Belli bir yaşa kadar da muhakkak çocuktan sonra bir kere de anne veya baba fırçalamalı dişlerini. Her çocukta aynı olmamakla birlikte 9-10 yaşına kadar böyle olmalı. Bu çocukların el-bilek motor gelişimlerine bağlı biraz da… Uzmanlar bu konuda ayakkabısını kendi bağlayabilen çocuk dişlerini yeterli fırçalayabilir diyor.”
Ebeveynlerin kabusu: Karışık dişlenme dönemi
Çocukların büyüme dönemlerinde ebeveynleri endişeye sürükleyen bir dönem var: Karışık dişlenme… Altı yaşında başlayan bu dönem çocuğun kalıcı dişlerinin tamamlandığı 12 yaşına dek sürüyor. Karışık dişlenme döneminde, adı üstünde ağzın karman çorman göründüğünü ifade eden Karabulut, “Bazı dişler önde bazı dişler arkada duruyor. Aileler bu konuda çok endişe ediyor ve bize bu sebeple gelen çok hasta oluyor” diyor ve konuya açıklık getiriyor:
“Bu dönemde ağızda hem süt dişi hem de kalıcı dişler var. Dolayısıyla yeni gelen kalıcı dişler, süt dişlere göre daha geniş olduğu için aileler hemen panik oluyorlar. ‘Dişler yamuk çıktı, tel mi taktıracağız’ diye. Doğal gelişim sürecinde geliştikçe, çeneler büyüdükçe dişler de yavaş yavaş o boşluklara oturuyor. Büyüme gelişme mekanizmasını beklemek lazım. Çoğu çapraşıklıklar, karışıklıklar, sıkışıklıklar kendiliğinden çözülebiliyor. Yeter ki ekstra bir problem olmasın. Önemli olan bu mekanizmayı bozmamak. Eğer bozulmazsa büyük ihtimalle çocuk da bir ortodontik problem oluşmuyor.”