Sağlıklı bir gelişim için çocukların düzenli uykuya ihtiyacı var. Deliksiz bir uyku, çocukların fiziksel gelişimi açısından avantaj sağlıyor. Kronik hastalıklardan, genetik yatkınlıklara birçok faktör uyku bozukluğunda etken olabilse de, uyku saatlerindeki düzensizlik de bu soruna yol açabiliyor. Dolayısıyla bebeklere verilen uyku eğitimi oldukça önemli.
Peki, uyku eğitimi kaç yaşından itibaren verilmeye başlanmalı?
Doğru uyku eğitimi nasıl olmalı?
Her çocuğa farklı bir yaklaşımda mı bulunulmalı?
Bir uzmandan ne zaman yardım almak gerekir?
Uyku eğitimiyle ilgili bu sorulara TRT Çocuk Uzman Klinik Psikolog Şehitnur Zülfikar ile yanıt aradık.
İşte uyku rutini yaratmak için yapılması gerekenler...
Uyku eğitimi kaç yaşından itibaren verilmeli?
Çocuklar doğdukları andan itibaren sağlıklı rutinlere ihtiyaç duyar. Uyku eğitimi de çocuğun günlük uykusunun belli bir rutin içinde olması için yapılan bir uygulama. Dolayısıyla uyku eğitimi bebeklikten itibaren verilebilir. Genellikle en ideal zaman için bebeğin ek gıdaya geçip gece emmesini kademeli olarak bıraktığı 6 aylık ila 10 aylık olduğu zaman aralığı önerilir.
Her çocuğa mutlaka uygulanması gereklidir denilemez. Ancak hem çocuğu hem kendi ebeveynliği için uyku eğitimi vermenin iyi olacağına inanan anne ve babalar için uyku eğitimini uygulamak denemeye değer olacaktır.
Gece emzirmenin bırakılması, bebeğin kendi beşiğinde hatta o beşiği ile kendisine ait odada uyutulması uyku eğitimine bir zemin hazırlar. Gün içinde, özellikle yatma saatine yakın bebeği rahatlatacak sağlıklı ritüellerin oluşturulması oldukça önemlidir. Bu ritüeller içinde keyifli ılık bir banyo, nazik dokunuşlarla yapılan bir masaj, yumuşak ve sıcak üslupla okunan bir hikaye yer alabilir. Bu ritüeller sonrasında bebek kendi yatağına yatırılır, uykuya kendi kendine dalması istenir. Ancak çoğu bebek emerek uykuya daldığı için uyku eğitiminin ilk denendiği zamanlarda zorlanmalar yaşanabilir. Bu zorlanmalar ile baş edebilmek için anne ve babaların hem kendi hem de çocuklarının ihtiyaçlarını gözetmeleri çok önemli olacaktır.
Çocuğuna düzenli bir uyku rutini oluşturmak ebeveynlerin de düzenli bir gündelik yaşam içinde yer almalarını gerektirir. Eğer anne ve baba böyle bir düzene sahip değilse bebeği için de bir uyku düzeni oluşturması onları zorlayabilir. O yüzden burada özellikle ebeveynlerin bu eğitimi verebilecek durumda olup olmadıklarına kendilerinin karar vermesi gerekmektedir.
Son yıllarda uyku eğitimine dair yeni yaklaşımlar var. Bu yaklaşımları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Uyku eğitimi vermek için uygulanan bazı yöntemlerde katı bir yaklaşım tercih edilebiliyor. Uyku saati belirleniyor ve bebeğin her gün o saatte kendi yatağında uyuması bekleniyor. Anne ya da babanın odadan çıkması ve çocuğun tek başına uykuya dalması ısrarla öneriliyor. Öncesinde belirlenmiş ritüellerle birlikte yapıldığında bu uygulama, çocuğun düzenli uykuya ve geceleri deliksiz uyumaya geçişini sağlayabiliyor. Ancak her bebek bu tarz bir uygulamaya hazır olmayabilir. Aslında bebeğin hazır olmaması ebeveynin de hazır olmamasıyla ilişkili olabilir. Bazı bebekler uyumadan önce annesinin ya da babasının tensel temasına ihtiyaç duyabilirler, daha dokunsal olabilirler. Tek başlarına odalarında yataklarının içinde olduklarında evet ağlayabilirler.
Bu tür katı eğitimler çocukların nasıl hissetmesine yol açabilir?
Uyku eğitiminde katı yaklaşımlar bazı çocukların endişeli, gergin ve üzgün hissetmesine sebep olabilir. Burada ebeveynlerin çocuklarının duygularını fark edip anlamaları ve onlara bunu belirtmeleri çok önemlidir. “Biliyorum, anlıyorum, görüyorum şu an … hissediyorsun” şeklinde çocuğunun hissettiği duyguyu kabul eden bir yaklaşımla ona yansıtmalıdır.
Ebeveynler çocuğunda dokunma ihtiyacı olduğunu hissediyorsa belli rutinlere ve ritüellere dikkat etmekle birlikte onu bu ihtiyacı noktasında desteklemelidir.
Peki, doğru uyku eğitimi nasıl olmalı?
Aslında çocuklar uykuya kendi kendilerine dalar. Hatta “çocuğu uyutmak” tabiri bu açıdan bakıldığında doğru bir ifade bile değildir. Çünkü anne ve babalar ya da bakım verenler (anneanne, babaanne, bakıcılar da olabilir) çocuklar uykuya daldıkları sırada onlara eşlik ederler. Doğru uyku eğitimi için ebeveynlerin uykuya geçişte çocuklarına eşlik eden kişi olduklarını kabul etmeleri sağlıklı olacaktır. Bu noktada çocuğunun nasıl bir destek ile ve nasıl bir ortam içinde uykuya dalacağını aslında yine en iyi bilen ebeveynlerin kendisidir.
Sıklıkla önerilen uykuya geçiş sürecinde çocuğun kademeli olarak odasında tek bırakılması yönündedir. Çocuğun her tek bırakılışta ağlaması aynı anlama gelmeyebilir. Çocuk aşama aşama odasında tek başına uykuya dalabilir hale gelmeye başlar. Çocuğun duygusal ihtiyacını fark edip ona bunu verdikten sonra ebeveynin onu odasının kapısı açık, bir gece lambası yanar şekilde odasında tek bırakması aslına bakılırsa çocuğun gelişimi için sağlıklıdır, ağlasa dahi. Burada rutinlerin ve ritüellerin her gün aynı saatlerde ve aynı şekilde yapılıyor olması fazlasıyla önem arz eder. Çünkü çocuk bu şekilde hayatta en çok ihtiyaç duyduğu duygusal gereksinimini giderir. Bu duygusal gereksinim hepimizin için aynı öneme sahip olan güven duygusudur. Anne ve babasına yani bakım verenlerine güven duydukça çocuk kendisine ve hayata karşı da güven duymayı öğrenir. Dolayısıyla çocuk ne kadar erken yaşta kendi başına uykuya dalabilmeye, kendini tek başınayken de rahat hissetmeye başlarsa ileride de o ölçüde kendisine ve hayatına güven duyup kendini rahatlatabilmeyi başaran bir birey olur.
Her çocuk farklıdır... Çocuğa göre özel bir eğitim mi verilmeli? Ebeveynler nasıl bir yol izlemeli?
Evet her çocuk farklıdır. Aslında her aile, her ebeveyn de farklıdır. Dolayısıyla ebeveynlerin çocuklarının hallerini ve ihtiyaçlarını gözetip ona göre bir yol almaları gerekmektedir.
Hangi durumlarda uzmanlardan yardım istenmeli?
Bahsettiğimiz önerilerin uygulanmasına, belli uyku eğitimi yöntemlerinin denenmesine rağmen çocuk kendi başına uykuya dalmakta hala çok güçlük çekiyorsa, geceleri uykusu sıklıkla bölünüyorsa, hatırı sayılır ve dikkat çekici (olağandışı, her zamankinden farklı) duygusal tepkiler gösteriyorsa özellikle uyku saati yaklaştıkça ve uykuya geçiş ritüellerine geçildikçe bir uzmandan destek alınabilir.
Grafik: M. Furkan Terzi